MİN HAC ANA SAYFA

 

BUYU’ : ALIŞVERİŞ/ TİCARET

 

A. ALIŞ -VERİŞİN ŞARTLARI

 

B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)

 

C. İKRAZ (BORÇ)

Borç vermek menduptur. Borç akdinin lafzı: "Şu malı sana borç olarak veya selef yolu ile verdim veya mislini veya karşılığını ödemen şartiyle sana mülk ettim." şeklindedir. En sahih kavle göre müşterinin borcu kabul etmesi, borç veren kişinin de teberru ehli­yetine sahip olması şarttır.

 

Üzerine selem akdi yapılması sahih olan şeyleri borç olarak vermek caizdir. Ancak en zahir kavle göre, kendisine nikahı helal olan kişiye cariyeyi borç olarak vermek caiz değildir. Üzerine selem akdi yapılması caiz olmayan malı borç olarak vermek en sahih kav­le göre caiz değildir.

 

Borç verilen mal benzeri bulunan bir mal ise, iade edilirken benzeri iade edilir. Değer biçilen bir mal ise, yerine aynı özellikte olan bir mal iade edilir. Zayıf kavle göre ise kendisine değer biçilen mallarda değer ödenir. Alacaklı, borçluyu borç akdinin yapıldığı ma­halden başka bir mahalde bulur da borcun karşılığı olan malın nak­li için bir masraf gerektiriyorsa, akdin yapıldığı beldeye göre malın kıymetini isteyebilir.

 

Borç akdi yapılırken kaliteli mal karşılığında kalitesiz olanı verme veya ziyadesiyle bir ödeme şart koşulursa akid caiz olmaz. Fa­kat borçlu borcunu öderken bir şart olmaksızın fazlası ile ödeme yapması güzel bir davranıştır.

 

Borç alan (mükteriz), şayet sağlam para karşılığında kırık pa­ra vermeyi veya başka bir şeyi vermeyi şart koşarsa, bu şart geçer­sizdir. Fakat en sahih kavle göre akid fâsid olmaz. Borç veren kimse ödeme için bir zaman şart koşar da bunda kendisinin bir amacı yoksa; bunun hükmü, yukarıda geçen kaliteli mal karşılığında kalitesiz mal vermenin hükmü gibidir.

 

Zamanı şart koşmakta borç verenin bir amacı varsa; meselâ ta­yin edilen zamanda mallar talan ediliyorsa, en sahih kavle göre bu­nun hükmü, kalitesiz mal karşılığında kaliteli mal vermenin hükmü gibidir.

 

Borç veren kişi, borç karşılığında rehin veya kefil bulundur­mayı şart koşabilir. Borç alan kişi, malı almakla mülkiyetine geçir­miş olur. Bir kavle göre ise borç alan kişi, malı sarf etmekle mülki­yetine geçirmiş olur. En sahih kavle göre borç verilen mal, olduğu gi­bi borç alanın mülkiyetinde kaldığı müddetçe, borç veren kişi aynı malı geri alabilir. Allah daha iyi bilir.

 

 

 

 

D. REHİN

 

E. İFLAS

 

F HACR (KISITLILIK)

 

G. SULH

 

H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK

 

I. HAVALE

 

J. DAMAN (TEKEFFÜL) AKDİ

 

K. ŞİRKET (ORTAKLIK)

 

L. VEKALET

 

M. İKRAR (İTİRAF)

 

N. ÂRIYE (İĞRETİ)

 

O. GASP

 

P. ŞÜF'A (ÖNCELİK HAKKI)

 

R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)

 

S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)

 

T. İCARE (KİRAYA VERME)