MİN HAC ANA SAYFA

 

BUYU’ : ALIŞVERİŞ/ TİCARET

 

A. ALIŞ -VERİŞİN ŞARTLARI

 

B. SELEM (PEŞİN PARA İLE VERESİYE MAL ALMAK)

Selem akdi, zimmette vasıflanan bir şeyi selem lafzı ile sat­maktır. Satış akdinde geçen şartlar, selem akdi için de geçerlidir. Bu şartlara ek olarak selem akdinin diğer şartları şunlardır:

 

1-Ana para (re's'ül-mal) akid meclisinde teslim edilmelidir. Akid esnasında para mutlak şekilde zikredilir de sonra belirlenecek akid meclisinde teslim edilirse, akid caizdir. Müşteri (müslim), satıcıya (müslemun ileyhe) parayı havale eder ve akid meclisinde teslim alsa bile akid caiz olmaz. Ancak satıcı, parayı mecliste alır ve henüz meclisten ayrılmadan müşteriye iade ederse caizdir. Ana pa­ranın kirada kalması gibi belli bir menfaat şeklinde olması caizdir. Ana parayı teslim almak, onu mecliste ele geçirmek sureti ile olur.

 

Selem akdi feshedilir ve ana para mevcut ise aynısı iade edilir.

 

Zayıf kavle göre ise ana para, akid esnasında değil de akid meclisin­de belirlenmişse, satıcı malın bedelini iade eder. En zahir kavle göre ana paranın görülmesi, miktarının bilinmesi için yeterlidir.

 

2- Üzerine selem akdi yapılan mal (müslemu flh) borç ol­malıdır: Bir kimse başkasına: "Şu elbiseyi şu köle karşılığında sana selem olarak verdim." derse, selem akdi gerçekleşmiş olmaz. En za­hir kavle göre, burada lafızlar muhalif olduğundan satış akdi de ol­maz. Bir kimse başkasına: "Şu nitelikteki elbiseyi şu kadar dirhem karşılığında senden satın aldım." der, o da: "Sana sattım." derse; satış akdi olur. Zayıf kavle göre ise selem akdi olur.

 

3- Malın teslim edileceği yer: Malın teslim edileceği yer teslime elverişli değilse veya teslime elverişli olur da bir masraf gerektiri­yorsa, mezheb alimlerince kabul edilen rivayete göre teslim mahal­linin belirtilmesi şarttır. Malın nakli bir masraf gerektirmiyorsa, teslim mahallinin belirtilmesi gerekmez.

 

Üzerine selem akdi yapılan malın peşin veya vadeli olması sa­hihtir. Şayet akid mutlak şekilde yapılırsa peşin gerçekleşmiş olur. Zayıf kavle göre. mutlak şekilde yapılan akid geçerli değildir.

 

Selem akdi vadeli ise, teslim süresi bilinmelidir. Vadenin hicri, fars veya rum aylarına göre tespit edilmesi caizdir. Süre mutlak şe­kilde zikredilirse, hilâl aylarına göre yorumlanır. Süre ayın yarısın­dan itibaren başlamışsa, geriye kalan günler hilâl ayına göre hesap­lanarak ilk günlerle birlikte otuz güne tamamlanır. En sahih kavle göre, vadenin bayram gününe, Cemaziyelevvel veya Cemaziyelahir ayına göre yapılması caizdir. Bu takdirde sürenin sonu için ilk gelen bayram veya ay dikkate alınır.

 

1. Selem Akdinin Diğer Şartları

 

1- Üzerine selem akdi yapılan mal teslim vaktinde teslim edi­lebilir olmalıdır. Mal bir başka beldede olur da satış için nakli adet haline gelmişse, üzerine selem akdi yapmak sahihtir. Aksi halde sa­hih olmaz. Yaygın olan bir mal üzerine selem akdi yapılır da teslim vaktinde piyasadan çekilirse, en zahir kavle göre akid fesholmaz. Müşteri akdi feshetmekte veya mal ortaya çıkıncaya kadar sabredip beklemekte muhayyerdir. Müşteri daha teslim vakti gelmeden malın teslim zamanında piyasadan çekileceğim öğrenirse, en sahih kavle göre mal piyasadan çekilmeden önce muhayyerlik hakkı olmaz.

 

2- Üzerine selem akdi yapılan malın tartı, sayı veya metre ile miktarı belli olmalıdır. Ölçeklenen malı tartı ile, tartılan malı da ölçek ile ölçerek üzerinde selem akdi yapmak sahihtir. Ancak ölçüsü şu kadar olmak üzere yüz sa' buğday üzerine selem akdi yapmak sa­hih değildir.

 

Kavun, patlıcan, salatalık, ayva ve nar gibi meyve ve sebzeler üzerine tartı ile selem akdi yapmak şarttır. Ceviz ve badem gibi ne­vileri az farklı olan yemişlerde tartı ile selem akdi yapmak sahihtir. Keza bu yemişlerde kile ile selem akdi yapmak da en sahih kavle göre caizdir. Kerpiçlerde ise hem sayı hem de tartı dikkate alınır.

 

Bir kile tayin edilerek ona göre selem akdi yapılır da bu kile örfe göre bilinen bir kile değilse akid fesholur. Şayet örfe göre bilinen bir kile ise ve miktarı belli ise, en sahih kavle göre akid fesholmaz.

 

Küçük bir beldenin belli miktardaki meyveleri üzerine selem akdi yapmak sahih değildir. Büyük bir beldenin belli miktardaki mey­veleri üzerine selem akdi yapmak ise en sahih kavle göre caizdir. Çünkü büyük beldenin meyveleri genellikle piyasadan çekilmezler.

 

3- Üzerine selem akdi yapılan malın zahiren değişiklik göster­mesi sebebi ile maksadı etkileyen nitelikleri bilinmelidir. Malın nite­likleri, az bulunduğunu göstermeyecek şekilde akid esnasında zikre­dilmelidir. Şu halde; kavrulmuş undan yapılmış helva, macun, misk, amber ve öd ağacından yapılmış koku, astarlanmış mest ve madde­si karışık panzehir gibi başka maddelerle karışık ve sıfatları için bel­li bir kaide olmayan nesnelerin üzerine selem akdi yapmak sahih de­ğildir.

 

En sahih kavle göre pamuk ve ipekten veya yün ve ibrişimden yapılmış kumaş, peynir, süzme yoğurt, mumlu bal, hurma veya ku­ru üzüm sirkesi gibi maddeleri karışık, fakat sıfatları için belli bir kaide bulunan şeyler üzerine selem akdi yapmak sahihtir. En sahih görüşe ve alimlerin çoğunluğuna göre ekmek üzerine selem akdi yapmak caiz değildir.

 

Nadir beldelerde ender bulunan av eti ve selem akdi için sıfat­ları nadir bulunan bir mal üzerine selem akdi yapmak caiz değildir.

 

Örneğin; bulunması mümkün olmayan ve üstün vasıfla nitelenen büyük mücevherler, yakutlar, kız kardeşi veya çocuğu olan cariye üzerine akid yapmak caiz değildir.

 

2. Hayvanlar Üzerine Selem Akdi Yapmak

 

Hayvanlar üzerine selem akdi yapmak caizdir.

 

Kölelerde yapılan selem akdinde kölenin milliyetini ve rengini belirtmek şarttır. Rum ve beyaz renkli köle gibi. Beyaz rengi de es­mer veya sarışın şeklinde nitelendirmek lazımdır. Ayrıca cinsiyeti, yaşı ve boyunun uzunluğu belirtilmelidir. Bu sıfatların tümü takri­bi olarak açıklanmalıdır. Kölenin kara gözlü ve tavlı olması gibi ni­teliklerini belirtmek en sahih kavle göre şart değildir.

 

Deve, at, katır ve merkep gibi hayvanların cinsiyet, yaş, renk ve nevini belirtmek şarttır. Kuşların tür, cüssenin küçüklüğü ve büyük­lüğü gibi niteliklerini; etin ise sığır, koyun, keçi veya koç eti olduğu­nu veya hayvanın buruk olup olmadığını, süt veya yem ile beslendi­ğini veya bu sıfatların aksine olarak etin but, kol veya kaburga kısmı gibi hayvanın neresinden alındığım belirtmek şarttır. Etin kemiği adet olduğu şekil üzere kabul edilir. Kumaşın; cins, uzunluk, geniş­lik, kalınlık ve incelik; dokumanın ise sıklık, gevşeklik, yumuşaklık ve sertlik gibi niteliklerini belirtmek şarttır. Kumaş mutlak şekilde belirtilirse, ham kumaş dikkate alınır. Maksur kumaşta ve hırka gi­bi dokumadan önce ipi boyanmış kumaşta selem akdi yapmak caiz­dir. Kıyasa göre kumaş dokunduktan sonra boyanmışsa, yine selem akdi sahihtir. Ben diyorum ki; en sahih kavle göre kumaş dokunduk­tan sonra boyanmışsa selem akdi sahih değildir. Alimlerin çoğunlu­ğunun kesin görüşü böyledir. Allah daha iyi bilir.

 

Hurmanın rengini, türünü, beldesini, küçük veya büyük tane­li olduğunu, eski veya yeni olduğunu açıklamak lazımdır. Buğday gi­bi hububatın hükmü de hurmanın hükmü gibidir.

 

Üzerine selem akdi yapılan balın dağ, şehir, yaz veya sonbahar balı; renginin ise beyaz veya sarı olduğunun belirtilmesi şarttır. Balın eski veya yeni olduğunu belirtmek şart değildir.

 

Ateşte pişirilmiş veya kızartılmış nesne üzerine selem akdi yapmak sahih değildir. Güneşten etkilenmiş olmanın zararı yoktur.

 

En zahir kavle göre, hayvanların kellesi üzerine selem akdi yapılmaz.

 

Elle yapılan kazan, testi, leğen, ibrik, mumluk, tencere, deri gi­bi parçaları değişik olan nesneler üzerine selem akdi yapmak sahih değildir. Dörtgen olan tencere ve kalıpta yapılan şeyler üzerine akid yapmak caizdir. Üzerine selem akdi yapılan malın iyi veya kötü ol­duğunu açıklamak en sahih kavle göre şart değildir. Mal mutlak şe­kilde zikredilirse iyi olanı dikkate alınır.

 

Selem akdinin bir şartı da üzerine selem akdi yapılan malın sıfatının, taraflarca bilinmesidir. Keza en sahih kavle göre satıcı ve müşterinin dışında, malın sıfatının başkalarınca da bilinmesi lazımdır.

 

3. Selem Malı Yerine Başka Bir Malı Vermek Malın Teslim Zamanı ve Yeri

 

Üzerine selem akdi yapılan malın yerine, cins ve çeşidi ayrı bir malı vermek sahih değildir. Zayıf kavle göre çeşidi aynı olan malı, üzerine akid yapılan malın yerine vermek caizdir, ancak müşterinin bunu kabul etmesi zorunlu değildir. Şart koşulan maldan daha kötüsünü vermek caiz olup müşterinin bunu kabul etme zorunlulu­ğu yoktur. Daha iyisini vermek ise caiz olup müşterinin kabul etme­si en sahih kavle göre vacibtir.

 

Satıcı malı şart koşulan vakitten önce hazır bulundurur da müşteri kabul edilir bir mazeret ile onu teslim almaktan çekilirse, kabul etmeye zorlanamaz. Örneğin, teslim edilen mal bakıma muh­taç bir hayvan ise veya dönem baskın dönemi ise, müşteri malı al­mak mecburiyetinde değildir. Müşterinin malı kabul etmemesi için makul bir mazereti yoksa ve bu durumda satıcı için de rehineyi kur­tarmak gibi kabul edilir bir mazereti varsa, müşteri malı teslim al­mak mecburiyetindedir. Keza en zahir kavle göre, satıcı acele ediyor­sa bu durumda da beratı zimmet için müşteri malı teslim almaya ic­bar edilir.

 

Malın ödeme zamanı girdikten sonra müşteri teslim yerinden uzak bir yerde satıcıyı görürse ve malı oraya götürmek masraflı ise, satıcının malı orada teslim etmesi gerekli değildir. Sahih olan kavle göre müşteri burada mal teslim edilmediği için onun bedel ve kıyme­tini isteyemez.

 

Müşteri teslim mahalli için teklif edilen yerin dışında malın nakli bir masraf gerektiriyorsa veya zayi olma korkusu varsa, malı teslim almaya icbar edilemez. Bu iki sebep yoksa en sahih kavle göre, müşteri malı almak için icbar edilir.

 

 

 

 

C. İKRAZ (BORÇ)

 

D. REHİN

 

E. İFLAS

 

F HACR (KISITLILIK)

 

G. SULH

 

H. MÜŞTEREK KULLANILAN YERLERDE İZDİHAM YARATMAK

 

I. HAVALE

 

J. DAMAN (TEKEFFÜL) AKDİ

 

K. ŞİRKET (ORTAKLIK)

 

L. VEKALET

 

M. İKRAR (İTİRAF)

 

N. ÂRIYE (İĞRETİ)

 

O. GASP

 

P. ŞÜF'A (ÖNCELİK HAKKI)

 

R. KIRAD - MUDAREBE (SERMAYE EMEK ORTAKLIĞI)

 

S. MÜSÂKÂT (AĞAÇLARIN BAKIMI VE SULAMA İŞİ)

 

T. İCARE (KİRAYA VERME)