EL-MUVAFAKAT *ŞATİBİ*
b)
Bunlarla karşılaşılan özel durumlar /
AVARİZU’L-EDİLLE /
DÖRDÜNCÜ FASIL: UMUM VE
HUSUS (AMM VE HASS)
Burada umum ve husustan
maksadın ne olduğunu açıklamak için kısa bir giriş yapmak gerekmektedir. Burada
umumdan maksat, (lafzi değil) manevi olan umumdur; kendisi için özel bir lafzın
olup olmaması farketmemektedir. Mesela namaz ve benzeri diğer vaciplerden
birinin vücubu ya da zulüm ve benzeri bir kötülüğün haramlığı konusunda "O
ammdır" dediğimiz zaman, bunun manası "O, -umumi bir lafız içersin
içermesin- bir delil ile mutlak surette ve umumilik üzere sabittir"
demektir. Bu, kullanılan delillerin istikrai (tümevarıma dayalı) deliller
olması esasına mebnidir. Bu tür deliller, istikraya tabi tutulan delillerin
tümünden çıkarılan ortak netice olmaları hasebiyle kesin hüküm ifade ederler.
Nitekim mukaddimeler bahsinde bu konu geçmişti. Husus ise, umumun aksinedir. Bu
bölümde değerlendirmelerimizin esasını teşkil edecek ıstılah anlaşıldığına
göre, konu ile ilgili meselelere geçebiliriz: