|
İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
HİCRETİN
YÜZ YİRMİ ALTINCI YILI OLAYLARI (M. 743-744)
HALİD
BİN ABDULLAH EL-KASRİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ
Bu
yılda Halid bin Abdullah öldürüldü. Halid'in Irak ve Horasan Valiliği'nden azli
yukarıda anlatıldı. Rivayet edildiğine göre buradaki görevi on beş yıl devam
etmiştir. Hişam, Halid'i azledince Yusuf bin Ömer peşinden gidip Vasıt'ta onu
yakalayarak orada bir müddet hapsetti. Yusuf daha sonra Hire'ye gitti, orada
Halid'i yakaladı ve burada kardeşi İsmail, oğlu Yezid bin Halid ve kardeşinin
oğlu Münzir bin Esed ile birlikte tam on sekiz ay hapsetti. Yusuf Hişam'dan
Halid'e işkence etmek için izin istedi, Hişam da bir defalığına izin verdi,
ancak: "Eğer Halid'i öldürürsen ben de seni öldürürüm." diye yemin
etti. Yusuf Halid'e işkence etti ve sonra yeniden hapishaneye gönderdi.
Bir
rivayete göre ise Yusuf Halid'e çok ağır işkence yapmıştır.
Hişam,
121 yılının Şevval ayında Halid'i serbest bırakması için mektup yazdı, bunun
üzerine de Yusuf Halid'i serbest bıraktı. Halid er-Rusafe'nin hizasında bulunan
bir köye geldi. Burada 122 yılının Safer ayına kadar kaldı. Bu sırada Zeyd
ortaya çıktı, ancak öldürüldü. Yusuf bin Ömer, Hişam'a: "Beni Hişam
açlıktan öldü, onlardan birisinin en önemli meşguliyeti geçimini temin idi.
Halid Irak'a vali olduğunda onlara bolca mal vermişti. Gönülleri halifelik
istiyordu, Zeyd de Halid'in görüşleri nedeniyle ortaya çıkmıştı." diye
yazdı.
Hişam
Yusufun yukarıda sözü edilen konuları ihtiva eden mektubu gelince: "Yusuf
yalan söylüyor." dedi, elçisini dövdü, ayrıca: "Biz Halid'i itaat
konusunda itham etmeyiz." dedi.
Halid
kendi hakkında söylenilen bu sözleri duydu, Şam'a gitti, burada biraz kaldıktan
sonra es-Saife'ye gitti. Bu sırada Şam'da Külsum bin İyaz el-Kuşeyri vardı. Bu
zat Halid'e kızıyordu. Şam çevresinde İbnü'l-Amerres isminde bir Iraklı her
gece yangın çıkarıyor, yangın başlayınca da hırsızlık yapıyorlardı. Bu sırada
Halid'in çocukları ve kız kardeşi Bizans'dan gelecek bir tehlikeye karşı
koyabilmek için sahilde bulunuyorlardı.
Külsum
Hişam'a, Halid'in taraftarlarının Beytülmale baskın yapmak için her gece
şehirde yangın çıkardıklarını yazdı. Bunun üzerine Hişam Külsum'e Halid'in
ailesi ve çocuklarından büyük küçük ayırımı yapmaksızın hepsini hapsetmesini
yazdı. Külsum bu emri derhal uyguladı. Sahildeki çocukları ile kız kardeşini ve
azatlılarının hepsini camilerde topladı; kızları, hanımları ve çocukları
hapsetti. Bilahare Irak'ta yangın çıkaran Amarres ve beraberindekiler ortaya
çıktılar. Vergi memuru Velid bin Amdurrahman, Hişam'a İbn Amerres'in ve
arkadaşlarının yakalandıklarını ve bunların adları ile kabilelerini bir
mektupla bildirdi. Bunlar içinde Halid'in azatlılarından hiç birisi yoktu.
Hişam KÜısum'e hakaret dolu bir mektup yazdı ve Halid'in serbest bırakılmasını
emretti. Külsum hapsettiklerinin hepsini serbest bıraktı ve Halid'in
esSaife'den dönünce şefaatçi olacağını düşünerek azatlılarını da bıraktı.
Daha
sonra Halid Şam'daki evine geldi ve bunu halka duyurdu. Kızları mahcubiyet
içinde ortaya çıktılar. Halid: "Utanmayınız, çünkü Hişam sizi her gün
hapishaneye sokabilir." dedi. Halk Halid'in huzuruna geldi, çocukları da
kadınları gizlemek için ayağa kalktılar. Halid şöyle dedi: "Ben gazi,
ulülemri dinleyen ve O'nun emirlerine itaat eden birisi olarak ortaya çıktım,
ancak arka plana atıldım, hanımlarım ve aile fertlerim yakalanarak suçlularla
birlikte müşriklere yapıldığı gibi hapsolundular. ‘‘Ulülemri dinleyip itaat
eden bu kişinin hanımlarının hapsedilmesinin sebebi nedir?’‘ diye sizin sormanıza
engel olan nedir? Siz hepiniz kimden korktunuz? Siz Allah'tan korkunuz."
Sonra da şunları ilave etti: "Bana ve Hişam'a ne oluyor? Üzerime gelmekten
vazgeçsin, aksi takdirde (Muhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbas'ı kastederek)
arzusu Irak olan, evi Şam'da bulunan Hicaz asıllı için halka propaganda
yaparım. Bu hususu Hişam'a duyurmanızı istiyorum." dedi. Bu haber Hişam'a
ulaştığında: "Ebü'l-Heysem bunamış." dedi.
Yusuf'un
Hişam'dan Yezid bin Halid bin Abdullah'ı istemesi hususundaki mektupları bir
birini takip etti. Hişam Yezid bin Halid bin Abdullah'ı Yusuf'a göndermesi için
KÜısum'e haber gönderdi. Külsum Yezid'i istedi, fakat o kaçtı. Sonra, Halid'i
istedi, yanına getirttikten sonra da hapsetti. Hişam bunu duyunca, KÜısum'e
mektup yazarak azarladı ve Halid'in tahliye edilmesini emretti. Bunun üzerine
Külsum Halid'i serbest bıraktı.
Hişam
Ebreş el-Kelbi'ye gerekli kötü muameleyi yapmayı tasarlayınca bunu Halid'e
mektupla bildirdi. Ebreş de Halid'e şunları yazdı: "Bir adamın senin
hakkında söylediği Emirü'l-Müminine ulaştı. Bu adam senin hakkında: ‘‘Ey Halid!
Ben seni on hasletin4en dolayı seviyorum: Allah kerimdir, sen de kerimsin.
Allah çok cömerttir, sen de çok cömertsin, O çok esirgeyicidir, sen de çok
esirgeyicisin. Bu sayıyı onla tamamladı. Eğer sen bunları gerçekleştirecek
olursan Hişam seni öldüreceğine yemin etti.’‘ dedi."
Halid
Ebreş'in mektubunu alınca cevaben şunları yazdı: "Bu meclis kendisinde
olanları isyankar ve günahkarlardan herhangi birisinin bozamayacağı kadar
çoktur. Yukarıdaki sözleri söyleyen adam öyle değil, şöyle söyledi: ‘‘Ey Halid!
Seni on hasletinden dolayı seviyorum. Allah kerimdir, kerim olanı sever, sen de
kerim olduğun için Allah seni seviyor, ben de seni seviyorum.’‘ Daha sonra da
diğer hasletleri saydı. Bundan daha önemli olanı da İbn Şaki elHimyeri'nin
Emirü'l-Müminine karşı kıyam ederek: "Ey Müminlerin emiri! Aile içindeki
halefln mi senin yanında daha kıymetli, yoksa senin ihtiyaçlarını temin eden
elçin mi?" diye sormasıdır. Halife, bu soruya: "Ailemdeki haleflm."
diye cevap verdi. Bunun üzerine İbn Şaki: "Sen Allah'ın ve ResUlullah'ın
yeryüzündeki halifesisin. Bir kişinin kendisini doğru yoldan saptırması
Müminlerin emirinin toplumu saptırmasından daha ehvendir." dedi. Hişam
yazılanları okuyunca: "Ebu'l-Heysem bunamış." dedi.
Hişam
ölüp Velid halife oluncaya kadar Halid Şam'da kaldı. Velid halife olunca
Halid'e: "Senin bildiğin elli milyon nerede? Bunların durumu nedir? Sen
halifenin yanına gel." diye haber gönderdi, arkasından da bir elçi
yolladı. Elçi Halid'in yanına geldiğinde kapının yanında duruyordu. Halid'e:
"Halife oğlun Yezid'in nerede olduğunu soruyor?" dedi. Halid cevaben:
"Oğlum Hişam'dan kaçnnştı, biz O'nu şu ana kadar Halife'nin yanında
biliyorduk." dedi. Oğlunun Velid'in yanında olmadığını anlayınca:
"O'nun es-Serat'daki Kabilesi'nin bulunduğu her yerde olduğunu
zannediyoruz." şeklinde konuştu. Elçi Halid'e: "Sen O'nu orada fitne
çıkarsın diye tutuyorsun." dedi. Halid ise:
"Hayır,
Emirü'l-Müminin bizim itaat içinde olduğumuzu biliyor." dedi ve elçi geri
döndü. Halid'in yanına varan elçi: "Halife, ya Yezid'i getirir veya ona
işkence ederim diyor." dedi. Halid buna çok kızdı ve elçiye:
"Halife'ye söyle, ben de zaten bunu istiyorum. Vallahi eğer Yezid ayağımın
altında olsa bile onları kaldırmam." dedi. Bunun üzerine Velid, Halid'in
dövülmesini emretti. Dövüldü, ama bir kelime bile konuşmadı. Bunun üzerine de
Velid O'nu hapsetti. Yusuf bin Ömer Irak'tan mal getirince Velid'den Halid'i
elli milyona satın aldı. Velid, Halid'e: "Yusuf seni elli milyona satın
aldı; eğer bu parayı verirsen ne ala, aksi takdirde seni O'na vereceğim."
dedi. Halid: "Araplar satılmağa alışık değildir. Allah'a and olsun ki, bir
tahta parçasını vermeyi taahhüt etmemi istesen, ona dahi söz veremem."
dedi. Bunun üzerine Velid Halid'i Yusuf'a verdi. Yusuf Halid'in elbisesini
çıkardı, bir aba giydirdi, şiltesiz bir tahtırevana bindirerek çok işkence etti
ise de Halid yine bir şey söylemedi. Daha sonra O'nu KUfe'ye götürdü ve burada
işkence yaptıktan sonra gece göğsünü bir testere ile keserek öldürüp Hire'de
abası ile birlikte defnetti. Bu olay 126 yılının muharrem ayında vuku
bulmuştur. Bir rivayete göre de Yusuf'un emri ile Halid'in ayakları üzerine
odun parçaları kondu ve üzerine de adamlar çıkartıldı. Ayakları kırılmasına rağmen
Halid hiç bir kelime söylemediği gibi yüzünü dahi ekşitmedi.
Halid'in
annesi bir Hıristiyan Rum idi. Babası bu kadınla bayramlarında ilişkide
bulundu, bundan' Halid ve Esed isimlerinde iki çocuk oldu. Bu kadın Müslüman
olmamıştı. Halid O'nun adına bir kilise yaptırdı, bundan dolayı bazı kişiler ve
şairler Halid'i yerdiler. Bu konuda meşhur Ferezdak şunları söyledi:
‘‘Allah
bizden Halid'i Şam'dan salınarak getiren binek hayvanının sırtını kesti
(yardımını azalttı).
Annesi
Allah'ın bir olmadığı görüşündeki dine mensup olan kişi, Müslüman topluma nasıl
imam olabilir?
Halid
annesi için içinde Hıristiyanların ibadet yaptığı bir kilise yaptırdı, küfrü
yüzünden camilerin minarelerini de yıktı.’‘
Halid
bir şairin aşağıdaki mealde şiir söylediğini duyunca camilerin minarelerinin
yıkılmasını emretmişti. Bu şiir şöyledir: ‘‘Keşke ben de müezzinlerin arasında
olsaydım, çünkü onlar bütün yükseklerde olan şeyleri görüyorlar.
Onlara
aşk ile her güzel ve işveli kadın işaret ediyor veya onlar bu kadınlara işaret
ediyorlar.’‘
Halkın
kilise yaptırmasından dolayı kendisine kızdıklarını duyunca Halid: "Eğer
onların dini sizin dininizden şerli ise Allah onların dinine lanet etsin."
dedi. Ayrıca: "Bir kişinin ailesi içindeki halifesi Resulullah'tan daha
üstündür." dedi. Halid bu sözleriyle Halife Hişam'ın Resulullah'tan
(s.a.v.) daha üstün olduğunu söylüyordu. Bu sözden Allah'a sığımrız.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
VELİD BİN YEZİD
BİN ABDÜLMELİK'İN ÖLDÜRÜLMESİ
BU YILIN OLAYLARI
VELİD BİN YEZİD
BİN ABDÜLMELİK'İN ÖLDÜRÜLMESİ
VELİD'İN NESEBİ VE
BAZI HUSUSİYETLERİ
YEZİD BİN VELİD
EN-NAKİS'E BEY'AT
EMEVİLERİN DURUMLARININ
KÖTÜLEŞMESi
YUSUF BİN ÖMER'İN
IRAK VALİLİĞİ'NDEN AZLİ
NASR BİN SEYYAR'IN
MANSUR'A KARŞI ÇIKMASI
YEMAMELİLER İLE
AMİLLERİ ARASINDA HARP
MANSUR'UN IRAK
VALİLİĞİ'NDEN AZLEDİLEREK ABDULLAH BİN ÖMER BİN ABDÜLAZİZ'İN VALİ TAYİN
EDİLMESİ
HORASAN HALKI
ARASINDA İHTİLAF
HARİS BİN SÜREYE
VE KENDİSİNE EMAN VERİLMESİ
İBRAHİM BİN
VELİD'E VELİAHT OLARAK BEY'AT EDİLMESİ
MERVAN BİN
MUHAMMED'İN MUHALEFETİ
YEZİD BİN VELİD
BİN ABDÜLMELİK'İN VEFATI
İBRAHİM BİN VELİD
BİN ABDÜLMELİK'İN HİLAFETİ
ABDURRAHMAN BİN
HABİB'İN AFRİKA'YI İSTİLASI
VERFUCÜME'NİN
KAYREVAN'DAN ÇIKARILMASI