İBNÜ’L-ESİR |
4. CİLT |
YEMAMELİLER
İLE AMİLLERİ ARASINDA HARP
Velid
bin Yezid öldürüldüğünde Yemame'de vali olarak Ali bin Muhacir bulunuyordu. O'nu
buraya Yusuf bin Ömer tayin etmişti. Mehir bin Selma bin Hilal (Bu zat Beni
ed-Düel bin Hanefi'den birisiydi.) Ali bin Muhacir'e "Beldemizin idaresini
bize bırak." demişti, ancak Ali bunu reddetti. Mehir, adamlarını
toplayarak Ali'nin üzerine yürüdü. Ali o anda sarayının en dip odasında
bulunuyordu. Bir adamı Mehir ile burada karşı karşıya geldi, aralarında çatışma
çıktı. Ali mağlup oldu, Mehir içeri girdi. Ali daha sonra şehre kaçtı. Mehir,
Ali'nin adamlarından birçoğunu öldürdü. Yahya bin Ebi Hafs Ali'nin savaş
yapmasına mani olmak istedi, fakat Ali dinlemedi. Bu konuda Yahya şunları
söylemiştir: ‘‘Ben Beni Kilab'a çok nasihat ettim, fakat onlar benim müşaveremi
ve öğüdümü kabul etmediler.
Beni
Hanife 'ye başkaları feda olsun, çünkü onlar her savaşta süvari idiler.’‘
Şakik
bin Amr es-Sedusi de şunları söylemiştir: ‘‘Sen Mehir ve grubu ile anlaştığında
düşmanlık ve korkudan emin oldun. Bir genç, kavgasında şerefli birisi gibi
bulundu; o bununla hem mükafat, hem de ün istiyordu.’‘
Bahsettiği
bu savaş yukarıda söz edilen sarayda meydana gelen çatışmadır.
Mehir
Yemame'ye emir oldu. Öldükten sonra yerine Beni Kays bin
Sa'lebe
bin ed-Düel Kabilesi'nden Abdullah bin Nu'man getirildi. Abdullah bin Nu'man
Mündelis bin İdris el-Hanefi'yi Felec'e vali yaptı. Felec, Amir bin
Sa'sa'aoğullarının bir karyesi idi. Bir rivayete göre, bu Temimoğulları'na
aittir. Beni Ka'ab bin Rabia bin Amir ile Beni Akll Ebu'I-Felec el-MÜlldelis
birleşerek Mündelis'e karşı bir kuvvet hazırladılar. İki taraf arasında savaş
oldu; Mündelis ve taraftarlarının bir çoğu öldürüldü, Beni Amir'den ise hiç bir
kimse öldürülmedi.
Bu
savaşta Yezid bin Taşriyye öldürüldü. O, annesi Taşr bin Ömer bin
Vilil'e
nispet edilmiştir. Yezid'in tam adı Yezid bin Münteşir'dir. Kardeşi Sevr bin
et-Tasriyye şu mersiyeyi söylemiştir: ‘‘Yezid'i fitne fesat felak etti.
Sınırları
kılıcıyla korudu; O 'nun iyiliği kabilesinin en uzak köşesine kadar
uzanmıştı.’‘
Abdullah
bin Nu'man'a Mündelis'in ölüm haberi ulaşınca Hanife ve başka kabilelerden bin
kişi toplanarak Felec'e savaş açmağa karar verdiler. İki taraf karşı karşıya
gelince Ebu Latife bin Müslim el-Akili mağlup oldu.
Raciz
O'nun ölümü üzerine şunları söyledi: ‘‘Münafik Ebu Latife, Cefevniyyan ve Tank
kılıçlar kuşatınca kaçtılar. ‘‘
Tarık,
Tarık bin Abdullah el-Kuşeyri'dir; Cefevniyyan ise, Kuşeyroğulları'ndandı.
Ca'doğulları
kaçtılar, ancak bunlardan birçoğu öldürüldü. Ziyad bin
Hayyan
el-Ca'di'nin eli kesildi. Şöyle demiştir: ‘‘Kesilen elimi ve kolumu anyorum,
fakat onları bulan bana göstermedi.’‘
Daha
sonra Ziyad bin Hayyan öldürüldü. Bir şair de bu konuda şunları söyledi:
‘‘Ka
'boğulları'na kılıçlar, mızraklar ve ağızlannda gemleri eğilip bükülen atlarla
hücumu reva gördük.
Güneş
battığında sen bizim Ka'ab oğulları'nı hayvan sürer gibi sürdüğümüzü gördün.
Su
tulumlarının ağızlarının yanlışı gibi, insanları meskenlerinden çıkarıp atan
bir darbe ile.’‘
Daha
sonra Beni Ukayl, Beni Kuşeyr, Beni Ca'de ve Beni Nümeyr güçlerini toplayarak
başlarına Ebu Sehle en-Nümeyri'yi getirdiler. Bunlar çölün ortasında
Hanifeoğulları'ndan kiminle karşılaştılarsa hepsini öldürdüler ve kadınlarını
da esir aldılar. Beni Nümeyr kadınlara dokunmadı.
Ömer
bin Vazı' el-Hanefi, Abdullah bin Nu'man'ın ikinci Felec Savaşı'nda
yaptıklarını görünce: "Ben Abdullah'ın karşısındayım, O'na muhalif
olanlarla birlikteyim." dedi. Bu devre halifenin kontrolünden uzak
olunduğu bir devreydi. Ömer bin Vazı' süvarilerini topladı ve ‘‘Şerif’‘ denilen
yere gelip süvarilerini sağa sola dağıttı. Süvariler ve kendisi gece baskını
yaptılar. Bu baskınlardan ellerine çok ganimet geçti. Sonra beraberindekilerle
en-Neşşaş'a geldiler. Beni Amir de gücünü toplayarak, buraya geldi. Ömer bin
Vazı' onların buraya geldiklerini anlamadı, kadınları çadıra sokup başlarına
bekçiler koydu. İki taraf burada karşı karşıya geldiler ve savaştılar. Ömer ve
taraftarları mağlılp oldu. Ömer kaçarak Yemame'ye sığındı, Beni Hanife'den bir
çok kişi susuzluk ve şiddetli sıcaktan dolayı yere düştüler. Beni Amir
aldıkları esirler ve kadınlarla geri döndü. Kuhayf bu savaşla ilgili olarak
şöyle der:
‘‘en-Neşşaş
'da öyle bir savaş cıldu ki, o savaşta bizim şerefimiz arttı ve bu savaş bizim
için çok güzelolay olarak kabul edildi.’‘
Yine
bu konuda Kuhayf şu şiiri söyledi: ‘‘Beni Ukayl ve Beni Ka'b'a teyzem feda olsun!
Cedler iç içe girdiğinde onlar yere kılıçla yıkılmış olarak terk olundular.’‘
en-Neşşaş'da
olan savaşta Kayslılar yağma yapmadılar, fakat Beni Ukl buraya gelerek yağma
yaptılar. Bu tarihten itibaren Beni Hanife artık top arlanamadı, ancak Ubeydullah
bin Müslim el-Hanefi bir grup asker toplayarak Beni Kuşeyr'e ait ‘‘Halban’‘
denilen bir suya baskın düzenledi. Bir şair bu konuda şöyle der:
‘‘Kuşeyr
Kabilesi Ubeydullah ile karşılaştığında kötülüklerden birisi ile karşılaşmıştı.
"HalMn"
denilen suda uyumayan bir arslanla karşılaştı.’‘
Ubeydullah
bir de Beni Uki üzerine baskın düzenledi ve bunlardan yirmi bin kişi öldürdü.
Yezid
bin Ömer bin Hübeyre Mervan tarafından Irak'a vali tayin edildiğinde oğlu
Müsenna'yı Yemame'ye vali olarak tayin etti. Müsenna Yemame'ye geldiğinde orada
barış vardı, savaş yoktu. Beni Amir Beni Hanife aleyhinde bulundu. Müsenna Beni
Kays'tan olduğu için Beni Amir'e yardım etti, Beni Hanife'den bir çoğunu dövdü
ve boyunlarını vurdu. Onlardan birisi şu şiiri okudu: ‘‘Siz bizi kamçıyla
dövüyorsunuz; halbuki biz sizi keskin kılıçla dövmüştük.
Siz
bizim başlanmızı kesiyorsunuz; biz ise, sizin başınızı gırtlağınızdan
kesmiştik.’‘
Daha
sonra beldeler sakinleşti. Ubeydullah bin Müslim bin el-Hanefi, Beni Abbas'dan
Seri bin Abdullah bin Haşimi Yemame'ye vali oluncaya kadar gizlendi. Seri
geldiğinde Ubeydullah'ın yeri haber verildi. Seri O'nu yakalayarak öldürdü. NUh
bin Cerir bin el-Hatafi bu konuda şu beyti söyledi.
‘‘Eğer
Seriyyü 'l-Haşimi olmasaydı Ubeydullah Beni 'Ukl'a kötülük yapacaktı. ‘‘
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
MANSUR'UN IRAK
VALİLİĞİ'NDEN AZLEDİLEREK ABDULLAH BİN ÖMER BİN ABDÜLAZİZ'İN VALİ TAYİN
EDİLMESİ