MİN HAC ANA SAYFA

 

CİNAYETLER

 

A. GENEL BİLGİLER    B. DİYET (KAN BEDELİ)    C. KAN İDDİASINDA BULUNMAK VE KASEME

D. BAGİLER (İSYANCILAR)    E. İMAMETİN ŞARTLARI    F MÜRTEDİN HÜKMÜ

G. ZİNA    H. HIRSIZLIK    I. İÇECEKLER BAHSİ    J. SAYYAL (SALDIRGAN)

 

ZİNA

 

Erkeğin penisini veya sünnet kadarını, kendisine haram olan ve şüphe halinde olmayarak iştiha çeken bir kadının vaginasma ge­çirmesi halinde kendisine zina haddi vacib olur. Erkek veya kadının anüsünde yapılan zinanın hükmü, mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, vaginada yapılan zinanın hükmü gibidir.

 

Kişinin yabancı kadının baldırı ile oynaşması, hayızlı veya oruçlu veya ihramlı karısı veya cariyesi ile cinsel ilişkide bulunması haddi gerektirmez. Keza kişinin evli olan cariyesi ve iddet dönemin­de bulunan karısı ile, keza mülkiyetine geçirdiği mahremleriyle (ne­sep; emişme ve hısımlık sebebi ile olan mahremleriyle) cinsel ilişki­de bulunması, en zahir kavle göre kişinin zorlama sonucu cinsel iliş­kide bulunması haddi gerektirmez. Keza en sahih kavle göre şahit­siz nikah gibi alimlerin her hangi bir cihetle mubah gördükleri şüpheli cinsel ilişki haddi gerektirmez. Velisiz kıyılan nikah sonucu olan cinsel ilişkinin hükmü de böyledir. En sahih kavle göre meyte ve en zahir kavle göre hayvanla yapılan cinsel ilişki haddi gerektir­mez.

 

Bir kimse, zina için ücretle kiraladığı kadınla veya cinsel ilişki için rıza gösteren kadınla veya mahremi ile -nikahlamış olsa bile-cinsel ilişkide bulunursa haddi vacib kılar. (Bu üç durumda şüphe haddi düşürmez.)

 

Zina cezasını gerektiren şartlar şunlardır:

 

a-Zina yapan mükellef olmalıdır. Fakat sarhoş olana zina had­di lazım gelir.

 

b-Zinanm haram olduğunu bilmek.

 

Muhsan erkek ve kadının zina haddi, onları recm etmektir. Muhsan, mükellef ve hür olup zımmi de olsa sahih bir nikah sonu­cu penisini eşinin vaginasma geçiren kimsedir. En zahir kavle göre fâsid nikahla evlenmiş olan kimse muhsan sayılmaz. En sahih kav­le göre muhsan olana had tatbik edilebilmesi için hür ve mükellef ol­duğu halde penisini veya sünnet kadarını vaginada kaybetmesi şart­tır. Kamil olan kimse (muhsan olma şartlarını taşıyan) noksan (küçük) bir kadınla ilişkide bulunursa muhsan sayılır.

 

Bekar ve hür olanın cezası, yüz değnek ve namazı kısaltmayı gerektiren bir mesafeye veya daha uzak bir mesafeye bir yıl boyun­ca sürgüne göndermektir. İmam sürgün yerini belirlerse, en sahih kavle göre zaninin başka bir yeri talep etme hakkı olmaz.

 

Yabancı olan kimse, zina ettiği beldeden kendi beldesinden başka bir beldeye sürgün edilir. Beldesine dönecek olursa, en sahih kavle göre beldesine dönmesie mani olunur. En sahih kavle göre, kadın yalnız başına sürgüne gönderilemez. Ücretle olsa dahi yanın­da kocası veya mahremi bulunmalıdır. Kocası veya mahremi ücretle gitmezse, en sahih kavle göre zorla gönderilemezler.

 

Köle olanın cezası ise elli değnektir. Bir yılın yarısı kadar da sürgün edilir. Bir kavle göre bir yıl sürgün edilir. Bir başka kavle göre ise sürgün edilmez.

 

Zina haddi, beyyine veya zina edenin bir defa ikrarı ile sabit olur. Bir kimse zina ettiğini ikrar eder de sonra bu ikrarından döner­se zina haddi kalkar. Zina eden kişi, "Bana haddi tatbik etmeyin." der veya kaçarsa, en sahih kavle göre had cezası kalkmış olmaz. Dört erkek bir kadınının zina ettiğine şahitlik ederler de, dört kadın da onun bakire olduğunu iddia ederlerse, suç isnat edilen kadına had, suç isnat edenlere de kazif cezası uygulanmaz.

 

Şahitlerden biri zina edilen yeri tayin eder de diğerleri başka yeri tayin ederlerse had cezası sabit olmaz.

 

Hür veya bir kısmı hür olan kölenin zina cezasını imam veya vekili tatbik eder. Had tatbik edilirken imam ve şahitlerin hazır bu­lunması müstehabtır. Kölenin cezasını imam veya efendisi tatbik eder. Kölenin cezasını uygulamakta anlaşmazlığa düşerlerse en sa­hih kavle göre cezayı imam tatbik eder. Fakat sürgüne efendisi gönderir. Mukâteb olan kölenin hükmü, hür olanın hükmü gibidir. Fasık, kafir vea mukâteb olan köle, kölelerine kendileri cezayı tatbik ederler. En sahih kavle göre, kölenin ta'zir cezasını efendisi uygular. Efendi kölesinin cezasına şahitlik edenleri dinlemelidir.

 

Recm cezası, taşlaşmış toprak ve normal taşlarla yapılır. Erke­ği recm etmek için çukur açılmaz. Kadının zina suçu beyyine ile sa­bit olmuşsa, onun için çukur açmak en sahih kavle göre müste­habtır.

 

Recm cezası hastalık, şiddetli sıcak veya soğuk için geciktiril­mez. Bir kavle göre ise zina ikrar ile sabit olmuşsa geciktirilir. Has­ta olan iyileşinceye kadar değnek cezası geciktirilir. Hastalığın iyi­leşmesi ümit edilmiyorsa, ceza değnekle değil üzerinde yüz bağ bu­lunan dalla bir defa vurulur. Üzerinde elli bağ varsa iki darbe vuru­lur. Biraz acı duyması için bağlar bir araya getirilir veya sıkıştırılır.

 

Darbe yeri iyileşirse, ceza yeterli olup tekrar tatbik edilmez.

 

Değnek cezası şiddetli sıcak veya soğukta uygulanmaz. Hakim, değnek cezasını hastalık anında, şiddetli sıcakta veya soğukta uygu­lar da suçlu ölürse, İmam'm kesin beyanına göre zanıin olmaz. İmamın beyanından anlaşılan odur ki cezayı geciktirmek sünnet-tir.Kazif (Zina İftirası) Haddi

 

Zina iftirasında bulunan kimseye had tatbik edebilmek için kendisinde şu şartların bulunması lazımdır:

 

a-Mükellef olmak. Fakat sarhoş olana ceza tatbik edilir.

 

b-Kendi isteği ile suç isnadında bulunmak. Mümeyyiz olan kimse ta'zir edilir.

 

Her ne kadar aşağıya doğru inse de çocuğun suç isnadı ile aslı­na (babasına- anasına) had tatbik edilmez. Hür olan kimseye sek­sen, köleye ise kırk değnek vurulur. Kendisine suç isnat edilen kişi, lian bahsinde geçtiği gibi muhsan (evli) olmalıdır.

 

Sayıları dörtten az olan birkaç kişi, bir kimseye zina ifti­rasında bulunurlarsa, en zahir kavle göre kendilerine had tatbik edilir. Keza şahitlik eden dört kadın, bir köle ve bir kafir ise mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre, kendilerine had tatbik edilir.

 

Zina yaptığını ikrar edene ve zinaya şahitlik edene had tatbik edilmez. İki kişi, bir birlerine zina isnat ederlerse, suçları takas edil­mez. Kendisine kazif isnat edilen kimse, yalnız başına (hakimden izin almadan) suç isnat edene haddi tatbik ederse ceza ifa edilmiş olmaz.