MİN HAC ANA SAYFA

 

CİNAYETLER

 

A. GENEL BİLGİLER    B. DİYET (KAN BEDELİ)    C. KAN İDDİASINDA BULUNMAK VE KASEME

D. BAGİLER (İSYANCILAR)    E. İMAMETİN ŞARTLARI    F MÜRTEDİN HÜKMÜ

G. ZİNA    H. HIRSIZLIK    I. İÇECEKLER BAHSİ    J. SAYYAL (SALDIRGAN)

 

MÜRTED’İN HÜKMÜ

 

Mürtedlik, niyet ederek veya küfre götüren bir sözü söyleyerek veya bir fiili işleyerek İslam'dan dönmektir. Küfre götüren söz; is­tihza şeklinde söylensin inat ederek veya inanarak söylensin, hükmü aynıdır.

 

Bir kimse, Allah'ı veya Resulü inkar eder veya Resulü yalanlar

 

veya zina gibi icma ile haram olan bir şeyi helal eder veya bunun at sini yani, helal olan bir şeyi haram sayar veya icma ile vacib olanı in kar eder veya bunun aksini iddia eder veya yarın kafir olmayı azme der veya küfre girip girmemekte tereddüt ederse kafir olur.

 

İnsanı küfre götüren fiil ise, ya kasten işlenen bir fiil veya di ni hafife alarak açık bir istihza veya dini inkar etmek şeklinde oluı Kuran-ı Kerimi pis bir yere atmak, put veya güneşe tapmak gibi.

 

Çocuğun, delinin ve zorlanan kişinin irtidadı sahih değildir.

 

Bir kimse irtidat edip deli olursa, deliliği süresince ceza olarai öldürülmez. Mezhep alimlerince kabul edilen rivayete göre; sarho­şun irtidadı veya İslam'a girmesi sahihtir. Bir kimse kayıtsız şartsız: "Falan adam kafir oldu." diye şahitlik ederse, şahitliği kabul edilir. Zayıf kavle göre ise, bu konuda açıklama yapması lazımdır. Birinci görüşe göre kişinin küfrüne mutlak şekilde şahitlik etmek veya bir kaç kişi bir kimsenin mürted olduğuna şahitlik eder de kendisi bu iddiayı inkar ederse, şahitlerin ifadesine göre hüküm verilir.

 

Bir kimse: "Bana yapılan baskı sonucu küfre girdim." der ve ka­firler tarafından esir tutulmak gibi onu doğrulayan bir karine varsa, yemini ile bildikte tasdik edilir. Karine yoksa sözü tasdik edilmez.

 

İki kişi: "Şu adam küfür lafzı söyledi." der o da baskı sonucu söylediğini iddia ederse, karine bulunsun veya bulunmasın sözü tas­dik edilir.

 

Müslüman olduğu bilinen bir kimse ölür ve geride kalan müs-lüman iki çocuğundan biri: "Babam mürted oldu ve kafir olarak öldü." derse, ona mirasçı olamaz. Mirastaki hissesi fey olarak kalır. Keza babasının kafir oluğunu kayıtsız şartsız beyan ederse, en zahir kavle göre hükmü az önce geçen hüküm gibidir.

 

Mürted olan erkek ve kadının tövbe edip İslam'a dönmeleri için onlara teklifte bulunmak vacibtir. Bir kavle göre tövbe etmesi için kafire teklifte bulunmak müstehab olduğu gibi mürted olana teklifte bulunmak da müstehabtır. Mürtedin ise derhal tövbe etme­si gerekir. Bir kavle göre, kendisine üç gün mühlet-tanınır.

 

Bir erkek veya kadın mürtedlikte ısrar ederse, öldürülür. Mürted islam'a dönerse, müslümanlığı sahih olur ve serbest bırakılır. Zayıf kavle göre, Batınî ve Zındıklar gibi gizli bir küfre irtidat etmişse İslam'ı kabul edilmez.

 

Mürted olanın çocuğa irtidattan önce veya sonra doğmuşsa ve anne ve babasından biri müslüman ise, müslüman sayılır. Her ikisi mürted ise de çocuk müslüman sayılır. Bir kavle göre çocuk mürted-dir. Başka bir kavle göre ise aslî kafirdir. Ben diyorum ki; en zahir kavle göre çocuk mürteddir. Çocuğun kafir olduğuna dair alimlerin it­tifakı bulunduğunu Iraklı alimler nakletmişlerdir. Allah daha iyi bilir.

 

Mürtedin kendi malı üzerindeki mülkiyetinin ortadan kalktığı hususunda birkaç kavil vardır: En zahir kavle göre, mürted olarak ölürse, malı üzerindeki mülkiyet hakkının kalktığı, müslüman ola­rak Ölürse mülkiyet hakkının devam ettiği anlaşılır. Bu kavillere göre; mürtedlikten önceki borçların malından ödenmesi lazımdır. Kendisinden tevbe etmesi istenildiği süre zarfında malından kendi­sine harcama yapılır. En sahih kavle göre, kişi mürtedlik dönemin­de telef etmiş olduğu malı tazmin eder.

 

Mürtedlik döneminde zevcelerinin nafakası malından har­canır, nikahları askıya alınır ve akrabalarının nafakası da malından ödenir. Malını askıya alma görüşüne dayanarak yaptığı tasarruflar ve dondurulabilme ihtimali olan azad etme, köleyle tedbir akdi yap­ma, vasiyette bulunma gibi tasarrufları askıya alınır. Müslümanlığa dönerse tasarrufu geçerli olur, mürted olarak ölürse geçerli olmaz. Tasarrufu; satış, hibe, rehin ve kitabet akdi gibi askıya almayı kabul etmeyen tasarruflardansa akidleri geçersizdir. İmanım ilk kavline göre, akidlerin askıya alınması sahihtir görüşüne dayanarak bu ta­sarrufları askıya alınır. Yukarıda geçen kavillere göre malı adil bir kişiye teslim edilir. Cariyeleri varsa güvenilir bir kadına teslim edi­lir. Malları icareye verilir ve mukâteb kölesi taksitlerini her ay haki­me teslim eder.