MİN HAC ANA SAYFA

 

NİKAH

 

A. NİKAHIN KEYFİYETİ     B. SIDAK (MEHİR)

C. KASM VE NÜŞUZ (GECELEME HAKKI VE KADININ KOCASINA ASİ OLMASI)

D. HUL' (MAL KARŞILIĞINDA BOŞANMA)    E. TALAK (BOŞANMA)    F. İLA

G. ZIHAR    H. LİAN BAHSİ    I. İDDET    J. RADA' (SÜT EMME)    K. NAFAKA

 

İLA

 

İlâ, boşama ehliyetine sahip kocanın mutlak şekilde veya dört aydan fazla bir süreyle karısı ile cinsel ilişkide bulunmamaya yemin etmesidir. İmamın son kavline göre ilâ, Allah adına veya O'nun sıfatlarına yemin etmenin dışında başka şeylere talik etmekle de meydana gelir. Meselâ; bir kimse ilâyı talâk veya köle azad etme şartına bağlar veya karısına: "Seninle cinsel ilişkide bulunursam Al­lah için namaz kılmak, oruç tutmak, haca gitmek veya köle azad et­mek üzerime farz olsun" derse ilâ yapmış olur. Bir kimse yabancı bir kadınla cinsel ilişkide bulunmamaya yemin ederse ilâ yapmış olmaz. Sadece yemin etmiş olur. Şayet sonradan bu kadınla evlenirse, ilâ yapmış olmaz. Ancak o kadınla cinsel ilişkide bulunursa yemin kefareti vermesi gerekir.

 

Bir kimse vaginasmda cinsel temasa mani et veya kemik bulu­nan karısı ile cinsel ilişkide bulunmayacağına yemin ederse veya ilâyı yapanın penisi kesik ise, mezhep alimlerince kabul edilen riva­yete göre böyle bir ilâ sahih olmaz.

 

Bir kimse karısına: "Vallahi dört ay boyunca seninle cinsel iliş­kide bulunmayacağım." der, dört ay geçtikten sonra tekrar: "Vallahi dört ay boyunca seninle cinsel ilişkide bulunmayacağım." der ve böylece birkaç defa tekrar ederse, en sahih kavle göre ilâ yapmış ol­maz. Şayet karısına: "Vallahi beş ay boyunca seninle ilişkide bulun­mayacağım." der, beş ay geçtikten sonra da: "Vallahi bir sene boyun­ca seninle ilişkide bulunmayacağım." derse, bu durumda iki ilâ yap­mış olur ve her birinin hükmü ayrı ayrıdır.

 

Kişi karısı ile cinsel ilişkide bulunmayacağını dört aydan fazla bir zamanla kayıtlarsa, meselâ: "Hz. İsa (a.s.) gökten ininceye kadar seninle cinsel ilişkide bulunmayacağım." derse ilâ yapmış olur. Cin­sel ilişkiyi kayıtladığı olayın dört ay geçmeden meydana geleceğini tahmin ederse ilâ yapmış olmaz. Keza kayıtladığı olayın dört aydan önce veya dört aydan sonra meydana geleceğinden şüphe ederse, en sahih kavle göre yine ilâ yapmış olmaz.

 

İlâ lafzı sarih ve kinayeli olmak üzere iki kısma ayrılır. Sarih olan lafızlar şunlardır: "Vallahi penisimi senin vaginana tamamen geçirmeyeceğini, vallahi seninle cinsel ilişkide bulunmayacağım, val­lahi seninle ilişkide bulunmiyacağım veya vallahi bekaretini gider-meyeceğim." demek gibi. İmamın son kavline göre: Dokunmak, mu-badaa, mübaşere, gelmek, örtmek veya yanaşmak gibi lafızlar kina­yeli lafızlardır.

 

Bir kimse karışma: "Seninle cinsel temasta bulunursam kölem hür olsun." der de herhangi bir sebeple köle üzerindeki mülkiyeti kalkarsa ilâ düşer.

 

Bir kimse karısına: "Seninle cinsel temasta bulunursam zi-harıma karşılık kölem hür olsun." der ve daha önce zihar yapmışsa, ilâ yapmış olur. (Yani kölesi hür olur ve zihar kefareti ödemesi gere­kir.) Şayet zihar akdi yapmamış ise, batim olarak zihar ve ilâ yap­mamış olur. İlâ ve zihar akdi yaptığına zahiri olarak hükmedilir.

 

Bir kimse karısına: "Seninle cinsel ilişkide bulunursam yapa­cağım zihar akdine karşılık kölem hür olsun." derse, zihar akdi yap­madıkça ilâ yapmış olmaz veya karısına: "Seninle cinsel ilişkide bu­lunursam kuman boş olsun." derse, ilâ yapmış olur. İlâ müddetinde cinsel ilişkide bulunursa, kuması boşanır ve ilâ düşer.

 

En zahir kavle göre dört karısı olan bir kimse kendilerine: "Vallahi sizlerle cinsel ilişkide bulunmayacağım." derse, derhal ilâ yapmış olmaz. Yalnız üç tanesi ile ilişkide bulunursa, dördüncüsü ile ilâ yapmış olur. Şayet cinsel ilişkiden önce onlardan biri ölürse ilâ ortadan kalkar.

 

Koca: "Vallahi sizden hiçbirinizle cinsel ilişkide bulunmaya­cağım." derse, her birisi ile derhal ilâ yapmış olur.

 

Koca karısına: "Vallahi bir sene boyunca bir defadan başka se­ninle cinsel ilişkide bulunmayacağım." derse, en zahir kavle göre derhal ilâ yapmış olmaz. Şayet karısı ile cinsel ilişkide bulunur ve senenin bitmesine dört aydan fazla zaman kalmışsa ilâ yapmış olur.

 

İlâ Yapan Kocaya Mühlet Tanımak

 

İlâ yapan kocaya hakime başvurmaksızın yemin ettiği andan itibaren dört ay süre tanınır. Ric'i talâkla boşadığı karısından ilâ ya­parsa ilâ müddeti ric'at ettiği andan itibaren başlar.

 

Koca karısından ila yapar da gerdeğe girdikten sonra iddet müddetinde ikisinden biri irtidat ederse, ilâ süresi durur. İrtidat eden iddet zarfında İslam'a dönerse, ilâ müddeti işlemeye başlar.

 

Kocada cinsel ilişkiye mani olan ve nikahı bozmayan bir hal olursa, bu ilâ müddetinin işlemesine mani olmaz. Örneğin; kocanın oruçlu olması, ihramda bulunması, hasta olması ve delirmesi gibi maniler ilâ müddetini kesmez. Kadında cinsel ilişkiye mani bir hal bulunursa müddeti keser. Kadının küçük veya hasta olması gibi. Cinsel ilişkiye mani olan şey, ilâ müddeti esnasında olursa ilâ müddetini keser. Bu mani ortadan kalkınca süre yeniden başlar. Zayıf kavle göre ise süreler bir birine eklenir.

 

Kadında bulunan cinsel engel hayız ve nafile oruç gibi dini en­gel ise, sürenin durmasına engel değildir. Zira ilâ müddetinde mut­laka hayızlı durumla karşılaşılır. En sahih kavle göre farz olan oruç süreyi keser.

 

Koca ilâ müddeti içerisinde karısıyla cinsel ilişkide bulunursa, ilâ süresi kesilir ve yemin kefareti vermesi lazımdır. İlâ süresi içerin­de cinsel ilişkide bulunmazsa, bu takdirde kadın kendisi ile ilişkide bulunması veya kendisini boşaması için talepte bulunur. Kadın bu talep hakkını terk ederse sonradan kullanabilir.

 

Kocanın ilâdan dönmesi penisini vaginaya geçirmesiyle olur. Bu durumda kocanın yemin kefareti vermesi vacib olur.

 

Kadında cinsel ilişkiye mani hayız veya hastalık gibi bir engel bulunursa, kadının cinsel temas ya da boşamayı isteme hakkı düşer. Eğer kocada engel varsa bu ya tabii ya da dini olur. Engel hastalık gibi tabi bir engel ise, ilâdan dönüşü cinsel temasta bulunma sözünü vermesi ile olur. Kişinin karısına: "Yapabilirsem seninle cinsel te­masta bulunurum." şeklinde söz vermesi gibi. Kocadaki engel dini ise, meselâ hac ihramında ise mezhep alimlerince kabul edilen riva­yete göre kadın boşamayı isteme hakkına sahip olur. Kadın cinsel ilişki konusunda kocasına asi olursa boşamayı talep etme hakkı düşer.

 

Şayet koca, cima yapmaktan sakınır veya karısını boşamaktan çekinirse, en zahir kavle göre hakim, bir talâkını vaki eder ve ona üç gün mühlet tanımaz. Kadın, kendisi ile cinsel ilişkide bulunması için talepte bulunur da kocası onunla cinsel ilişkide bulunursa, ko­canın yemin kefareti vermesi lazımdır.