İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 170.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HİCRETİN YÜZ YETMİŞİNCİ YILI OLAYLARI (M. 786-787)

 

HADİ'NİN HARUN er-REŞİD'İ VELİAHTLIKTAN UZAKLAŞTIRMAĞA KALKIŞMASI

 

Hadi Harun er-Reşid'i halifelik adaylığından uzaklaştırmak ve oğlu Ca'fer'e bey'at edilmesini sağlamak için çok gayret gösterdi. Bu şöyle olmuştu: Hadi, Harun'u halifelik adaylığından uzaklaştırmak istediğini kumandanlarına anlattı. Bu isteğini ilk önce Yezid b. Mezyed eş-Şeyban, Abdullah b. Malik ve Ali b. İsa gibi şahsiyetler kabul ettiler. Harun'u adaylıktan uzaklaştırdılar ve Ca'fer'e bey'at ettiler. Ayrıca bunlar Ca'fer için taraftarlar temin ettiler ve bu hususta konuşmalarına imkan sağladılar, hatta Harun'u meclis toplantılarında küçültmeğe çalıştılar ve "Biz Harun'un halifeliğe gelmesini istemiyoruz." dediler. Ca'fer'in taraftarları güç durumda kaldılar. Hadi, Harun er-Reşid'in önünde süngü ile yürünmemesini emretti, bunun üzerine halt Harun' dan uzaklaştı ve selamı kesti.

 

Hadi'nin emriyle Harun'un bütün işlerini Yahya b. Halid b. Bermek üstlenmişti. Birisi Hadi'ye, kardeşi Harun'un karşı koymak istemediğini, O'nu Yahya'nın ifsat ettiğini söyledi. Bunun üzerine Hadi, Yahya'ya haber gönderip tehdit ettiği gibi küfürle de itham etti. Bir gece Hadi O'nu çağırttı; Yahya çok korktu, hatta vasiyetini yaptıktan ve hanut (koku) süründükten sonra huzuruna geldi. Hadi, Yahya'ya: "Ey Yahya! Bana ve sana ne oluyor?" dedi. Bunun üzerine Yahya: "Köleye ancak efendisine itaat etmek düşer." karşılığım verdi. Hadi bu defa: "Neye benimle kardeşimin arasına girip O'nu bana karşı kışkırtıyorsun?" dedi. Yahya: "Ben kimim ki aranıza gireyim. Benim Harun ile beraber olmamı isteyen Mehdi idi. Harun'un işleriyle meşgulolmamı sen de istedin, ben de emrini yerine getirdim." dedi. Bu sözler Hadi'nin öfkesini yatıştırdı.

 

Aslında Harun gönüllü olarak halifelik adaylığından çekilmek istiyordu, fakat bu isteğine Yahya mani olmuştu. Hadi Yahya'yı huzuruna çağırıp bunu kendisine söylediği zaman Yahy: "Ey Müminlerin emiri! Eğer insanları ahitlerini bozmağa zorlarsan, onlar bunu kolayca yaparlar. Eğer onları kardeşin Harun'a bey'at etmelerinde serbest bırakıp, bundan sonra oğlun Ca'fer'e bey'at edersen, bu hareket oğluna yapılacak olan bey'ati daha çok pekiştirir." dedi. Bunun üzerine Hadi: "Doğru söylüyorsun." dedi ve sustu.

 

Daha önce Ca'fer'e bey'at eden kumandanlar ile taraftarları, Hadi'yi, Harun'u halifelik adaylığından uzaklaştırmak için tekrar zorladılar; bunun üzerine Hadi Yahya'yı hapse attırdı. Yahya Hadi'ye bir mektup gönderdi ve kendisine bir öğüdü olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Hadi Yahya'yı hapisten çıkarıp huzuruna getirdi. Yahya kendisine şöyle dedi: "Ey Müminlerin Emiri! Allah gecinden versin; şayet siz ölürseniz, Müslümanların henüz günah ve sevap işleyecek bir yaşta bulunmayan oğlun Ca'fer'e hilafeti teslim edeceklerini; namaz, hac ve savaş işlerinde O'na rıza göstereceklerini mi sanıyorsun?" Hadi: "Hayır, sanrmyorum." diye karşılık verdi. Bunun üzerine Yahya: "Ey Müminlerin Emiri! Başkaları hilafet makamına göz dikerken, ailenin büyüklerinin bu makamdan yüz çevirmelerinden nasıl emin olabiliriz? Sonra hilafet ailenizin elinden çıkabilir. Allah'a yemin ederim ki, baban Mehdi'nin hilafet görevini kardeşin Harun'a verilmesi hususunda bir akdi olmasaydı bile, senin bu hilafet makamım Harun'a bırakman gerekirdi. Kaldı ki, Mehdi hilafetin Harun'a bırakılması konusunda bir akitte bulunmuştu. Bana kalırsa hilafet işi ilk hali üzere kalmalıdır. Ca'fer buhlğ çağına gelince Harun'a götürürsün, O da hilafet görevini Ca'fer adına bırakır ve kendisine bey'at eder." Hadi Yahya'nın bu sözlerini kabul etti, "Daha önce düşünemediğim bir hususta beni uyardın." dedi ve Yahya'yı hapisten çıkardı.

 

Hadi'nin kumandanları Harun hakkındaki sözlerini tekrarladılar. Bundan dolayı Hadi, Harun'a hilafetten uzak durması hususunda haber gönderdi ve O'nu fena halde sıkıştırmağa başladı. Bu durum karşısında Yahya Harun'a şunları söyledi: "Ava çıkmak, bahanesiyle Hadi'den izin iste. İzin aldıktan sonra da buradan uzaklaş ve zaman kazanmağa çalış." Yahya'nın sözünü tutan Harun Hadi'den izin aldıktan sonra Mukatiloğulları'nın sarayına gitti ve orada kırk gün kaldı. Harun'un durumunu yadırgayan Hadi korkmağa başladı ve geri dönmesi için bir mektup yazdı, fakat Harun gelemeyeceğini ileri sürdü, bunun üzerine Hadi O'na sövmeğe başladı. Ayrıca Hadi'nin yakınları ve kumandanları da Harun hakkında dillerinin bağlarını çözdüler. Aradan bir hayli zaman geçtikten sonra Harun geri döndü.

 

Hadi'nin hilafet makamına ilk oturduğu günlerden birinde kardeşi Harun ile bazı kumandanları yanında bulunuyorlardı. Bakışlarını kendisine çeviren Harun'a Hadi şöyle dedi: "Ey Harun! Şu anda seninle birlikte bulunuyorum, ama sen kendine rüyanın tamamım anlatıyorsun, fakat rüyanın gerçekleşmesi için dikenli göven ağacını baştan sona kadar elinle sıyırman lazım (buna çok zor muvaffak olursun). "

 

Hadinin bu sözlerine Harun şu karşılığı verdi: "Ey Musa el-Hadi! Kibirli olursan küçülürsün, alçakgönüllü olursan yükselirsin; zalim olursan öldürülürsün, insaflı olursan kurtulursun. Bir gün halifeliğin bana geçeceğini umuyorum; işte o zaman zulmettiklerine insaflı davranacağım, ilgiyi kestiğin yakınlarına merhametli davranıp iyilikte bulunacağım; senin çocuklarını kendi çocuklarımdan daha üstün tutacağım, kızlarımı onlara nikahlayacağım ve Mehdi'nin lazım gelen haklarını olanca gücümle yerine getireceğim."

 

Harun'un bu sözlerine karşılık veren Hadi ise şunları söyledi: "Ey Ebu Ca'fer! Zaten benim de senden beklediğim budur."

 

Hadi Harun'un kendisine yaklaşmasını istedi, Harun da yaklaştı ve elini öptü. Elini öptükten sonra yerine dönmek isteyen Harun'a (Mansur'u kastederek): "Şerefli hükümdar ve bu değerli insan hakkı için yerine dönemezsin, benimle beraber burada oturacaksın." dedi ve onu oturduğu yerin baş köşesine oturttu. Sonra Harun'a haraç gelirinin yarısının, ayrıca bir milyon dinarın verilmesini, daha sonra da İbrahim el-Harrani'ye Ümeyyeoğulları'ndan alınanlar ile kendi hazinelerinde bulunan malları Harun'a arzetmesini ve dilediğini alabileceği hususunda fırsat vermesini emretti; fakat Harun bunlara rağbet etmedi ve oradan ayrıldı.

 

Yukarıda bahsi geçen rüya olayı Harun'a sorulduğunda bunu şu şekilde anlattı:

"Babamız Mehdi'nin bana anlattığına göre, rüyasında bana ve Hadi'ye iki ağaç dalı vermiş; Hadi'ye verilenin baş kısmında yapraklar çıkmış, bana verilenin ise baştan sona kadar yapraklandığını görmüş ve bu ağaç dallarını ikimizin de halife olacağına yorarak: ''Hadi'nin hilafeti kısa sürecek, Harun ise yaşadığı müddetçe halife olarak kalacak ve dönemi geçen günlerin en güzeli olacak.'' demiştir." Nitekim dediği gibi de olmuştur.

 

Rivayet edildiğine göre, Hadisetü'l-Mevsıf'a giden Hadi orada hastalanmış, hastalığı artınca geri dönmüş, doğu ve batıda bulunan bütün amillerine birer mektup göndererek onları yanına çağırmıştır. Hadi'nin durumu ağırlaşınca Ca'fer'e bey'at eden bütün kumandanlar bir araya geldiler ve Yahya b. Halid'in öldürülmesi hususunda müşaverede bulundular. Müşavere neticesinde şu kanaate vardılar: "Eğer halifelik Harun'a geçerse Yahya bizi muhakkak surette öldürür." Böylece O'nu öldürmeğe karar verdiler. Sonra şunu da düşündüler: "Hadi belki tekrar iyileşebilir, Yahya'yı öldürdüğümüz zaman O'ndan nasıl özür dileriz?" Bunun üzerine Yahya'yı öldürmekten vazgeçtiler.

 

Hadi'nin hastalığı artınca Hayzüran (Harun'un annesi) Yahya'nın hazırlanması için haber gönderdi. Bunun üzerine Yahya katipleri hazırladı ve onlara Harun er-Reşid adına valilere Hadi'nin vefat haberini, kendilerinin ise aynı görevlerde bırakıldıklarını bildiren mektuplar hazırlattı. Hadi'nin ölümünden sonra bu mektuplar yola çıkarıldı. Bir rivayete göre Yahya hapiste bulunuyordu ve Hadi Yahya'yı o gece öldürmek için niyetliydi. ileride bahsedeceğimiz üzere, Harun'u halifelik makamına getiren Herseme b. A'yen idi.

 

Hadi öldüğü zaman Hayzüran şöyle dedi: "Biz bu gece bir halifenin öleceğini, birinin halife olacağım, bir diğerinin doğacağım konuştuk. Hadi öldü, Harun halife oldu, Me'mun dünyaya geldi." Hayzüran meşhur fıkıh alimi el-Evzai'den ilim okumuştur.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

HADİ'NİN ÖLÜMÜ

 

 

BU YILIN OLAYLARI

 

HADİ'NİN ÖLÜMÜ

 

HADİ'NİN VEFATI, YAŞI, HUY ve DAVRANIŞLARI ve ÇOCUKLARI

 

HADİ'NİN ÖZELLİKLERİ İLE İLGİLİ BAZI OLAYLAR

 

MEHDİ'NİN OĞLU HARUN er-REŞİD'İN HALİFE OLMASI