İBNÜ’L-ESİR

5. CİLT

HİCRİ 201.YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HİCRETİN İKİ YÜZ BİRİNCİ YILI OLAYLARI (M. 816-817)

 

MANSUR b. el-MEHDİ'NİN BAĞDAT'TA EMİRLİK GÖREVİNE GETİRİLMESİ

 

Bu yıl Bağdat halkı Mansür b. el-Mehdi'ye halife olarak bey'at etmek istediler; ancak Mansür bunu kabul etmedi, bunun üzerine Bağdat halkı halifeliğin Me'mün'da kalmak şartıyla kendisinin başlarına emir olarak geçmesini istediler. Mansür onların bu isteğini kabul etti.

 

Bağdat halkının Mansür b. el-Mehdi'ye bey'at etmek isteyişlerinin sebebi, daha önce yukarıda bahsedildiği üzere, Bağdat halkının Ali b. Hişam'ı Bağdat'tan sürüp çıkarmaları idi. Ali b. Hişam'ın Bağdat'tan çıkarıldığım öğrenen Hasan b. Sehl, 201 (816) yılı başında Medain'den Vasıt'a hareket etti. Vasıt'a kaçan Hasan b. Sehl'in peşine kendisine karşı koyan ve muhalefetini devam ettiren Muhammed b. Ebi Halid b. Hindevan takıldı. Bu arada Muhammed b. Ebi Halid halkın idaresini üstlenmiş, (Bağdat'ın) doğu tarafına Nasr b. Hamza b. Malik'i, batı tarafına ise Said b. Hasan b. Kahtabe'yi tayin etmişti.

 

Bu sırada Bağdat'ta Mansür b. el-Mehdi, Fadl b. Rebi' ve Huzeyme b. Hazim bulunuyorlardı. İşte bu günlerde Muhammed b. Ebi Halid'in oğlu isa Rakka'da bulunan Tahir'in yanından gelerek Hasan b. Sehl ile savaşmak üzere babasına katıldı. Böylece baba oğul beraberlerinde bulunan askerler ile birlikte Vasıt yakımndaki Ebü Firs Köyü'ne doğru hareket ettiler ve giderken yolları üzerinde defalarca karşılaşmış oldukları Hasan b. Sehl'in askerlerini hezimete uğrattılar.

 

Bundan sonra Muhammed b. Ebi Halid, Deyru'ı-Akül'e geldi ve bura da üç gün kaldı. Hasan b. Sehl adına Cühi Valiliği görevinde bulunan Züheyr b. Müseyyeb ise Cüheydoğulları'nın İskaf'ında ikamet ediyordu. Aynı zamanda Züheyr Bağdat kumandanlarıyla da mektuplaşıyordu. Muhammed b. Ebi Halid bunun üzerine Züheyr'in üzerine gitti ve yakalayarak esir aldı. Bu arada bütün mallarını elinden aldı ve kendisini de esir olarak Bağdat'a gönderdi, ayrıca Zübeyr b. Müseyyeb'i kendi babası Ca'fer'in yanında hapsetti.

 

Bu hadiseden sonra Muhammed b. Ebi Halid, Vasıt'a hareket etti, oğlu Harun'u da Deyru'I-Akul'den Nil'e gönderdi. Bu sırada Nil'de Hasan b. Sehl'in bir naibi bulunuyordu. Harun onu hezimete uğrattı ve Küfe'ye kadar peşini takip etti. Harun tarafından hezimete uğratılanlar bundan sonra Küfe'den ayrılarak Vasıt'ta bulunan Hasan b. Sehl'in yanına gittiler. Baba oğul beraberce Vasıt'a hareket ettiler. Bunun üzerine Vasıt'ta bulunan Hasan b. Sehl oradan ayrıldı ve Vasıt'ın arka taraflarında bir yerde konaklamağa başladı.

Yukarıda da bahsedildiği üzere, Fadl b. Rebi', o zamandan bu ana kadar gizlenmesini sürdürmüştü. Muhammed b. Ebi Halid Vasıt'a geldiği zaman kendisinden eman istedi. Fadl eman aldıktan sonra ortaya çıktı ve saklanmaktan vazgeçti. Bu arada Muhammed b. Ebi Halid hazırlıklı olarak Hasan b. Sehl'in üzerine yürüdü, fakat Hasan b. Sehl de asker ve kumandanlarından meydana gelen bir kuvveti Muhammed'in üzerine gönderdi. Taraflar şiddetli bir savaşa giriştiler, ancak ikindiden sonra Muhammed b. Ebi Halid'in askerleri hezimete uğradı, kendisi ise çok ağır şekilde yaralar alıncaya kadar savaşta sebat gösterdi. Netice olarak Muhammed'in taraftarları fena halde yenildiler. Bu arada onların pek çoğu öldürüldü ve malları da ganimet olarak ellerinden alındı. Bu hadise 23 Rebiyülevvel 201 (20 Ekim 816)'de meydana geldi.

 

Bundan sonra Muhammed b. Ebi Halid, Femü's-sulh (sulh ağzı)'a indi, Hasan b. Sehl de üzerine geldi. Taraflar ikinci bir çatışmaya giriştiler. Gece karanlığı bastırınca Muhammed ve askerleri konaklama yerlerine çekildiler, fakat Hasan b. Sehl'in tekrar üzerlerine gelmesi karşısında yeni bir çatışmaya giriştiler. Gece karanlığı iyice arttıktan sonra Muhammed b. Ebi Halid ve askerleri bulundukları yerden ayrılarak Cebbül'e geldiler ve burada ikamete karar kıldılar. Bundan sonra Muhammed, oğlu İsa'yı Umaya'ya gönderdi ve burada kaldı, kendisi ise Cerceraya'da kalmağa karar verdi, fakat savaş esnasında aldığı yaraların ağırlaşması üzerine oğlu Ebu Zenbil O'nu Bağdat'a götürdü ve 6 Rebiyülahır 201 (3 Ekim 816)'de askerlerini gerisinde bırakarak onlardan ayrıldı. Bundan hemen sonra da öldü ve gizlice evinin içerisine defnedildi.

Babasının ölümünden sonra Ebu Zenbil Huzeyme b. Hazim'in yanına geldi ve babasının öldüğünü bildirdi. Huzeyme de durumu halka duyurdu ve İsa b. Muhammed'in kendisine gönderdiği bir mektubu onlara okudu. İsa b. Muhammed mektubunda, babasının yerine harp işlerini kendisinin üstlendiğini bildiriyordu. Mektubu dinleyen halk İsa'nın babasının görevini üstlenmesine rıza gösterdiler, böylece İsa babasının yerine geçmiş oldu. Ayırca o gece Ebu Zenbil, Zübeyr b. Müseyyeb'i boğazlayarak öldürdü ve başım babasının askerlerinin bulunduğu bir yere astı.

 

Muhammed b. Ebi Halid'in öldüğünü öğrenen Hasan b. Sehl el-Mübarek'e geldi ve burada kalmağa karar verdi. Cemaziyelahır 201 (Aralık 816)'de Muhammed b. Ebi Halid'in askerlerine karşı bir kuvvet gönderdi. Bu kuvvet Ebu Zenbil ile Sarat ağzında karşılaştı ve Ebu Zenbil'in askerlerini hezimete uğrattı. Bunun üzerine Ebu Zenbil Nil'de bulunan kardeşi Harun'un yanına gitmek için olduğu yerden uzaklaştı, fakat Hasan b. Sehl'in askerleri onların önüne geçerek tekrar karşılaştılar ve bir müddet savaştılar. Neticede Harun ve askerleri tekrar hezimete uğradılar ve Medain'e geldiler. Hasan b. Sehl'in askerleri ise üç gün müddetle Nil'i ve etrafında bulunan köyleri yağma ettiler.

 

Muhammed b. Ebi Halid öldüğü zaman Haşimoğulları ve bir takım kumandanlar şöyle dediler: "Birimizi halife seçip, Me'mun'u hal' edelim.'' Tam bu sırada Harun'un hezimete uğradığı haberi geldi. Bu durum karşısında işi ciddi tutarak Mansur b. el-Mehdl'yi halifeliğe getirmek istediler; fakat Mansur bunu reddetti, bunun üzerine Mansur'u Bağdat ve Irak bölgesine Me'mun'un vekili olarak halifeliğe getirdiler ve şöyle dediler: "Biz Mecusi oğlu olan bir Mecusl'ye, yani Hasan b. Sehl'e asla rıza göstermeyeceğiz."

Bir rivayete göre, Bağdat halkının kendisine karşı İsa b. Muhammed'e yardım ettiklerini bilen Hasan b. Sehl, İsa ile başa çıkamayacağım anlayınca İsa b. Muhammed'e bir elçi gönderdi ve kendisine sihri akrabalık (veya yardım, destek) teklif etti. Ayrıca kendisine yüz bin dinar vermeyi ve şahsına, ailesine, Bağdat halkına eman vermekle birlikte istediği taraflardan valilik vereceğini de vaat etti. Ayrıca bu mevzu ile alakalı Me'mun tarafından kendi el yazısıyla yazılmış bir mektup göndermesini istedi. Bu arada İsa b. Muhammed Bağdat halkına bir mektup gönderdi ve şöyle dedi: "Ben savaş işleriyle meşgulüm, haraç toplayacak vaktim yok. Bunun için başınıza Haşimoğulları'ndan birisini getirin." Bunun üzerine onlar da Mansur b. el-Mehd'yi başlarına getirdiler. Mansur b. el-Mehdi şöyle dedi: "Ben Me'mun gelinceye veya daha çok sevdiği bir kimseyi tayin edinceye kadar, O'nun halifesiyim.'' Mansur'un bu sözlerinden sonra halk O'na rıza gösterdi ve başlarına geçmesini hoşnutlukla karşıladı.

 

Mansur b. el-Mehdi askerini Kelvaza'da topladı ve Gassan b. Abbad b. Ebi'l-Ferec'i Küfe tarafına gönderdi. Gassan, İbn Hübeyre Kasrı'na geldiği zaman, farkına varmadan kendisini Humeyd et-Tust kuşattı ve esir aldı, ayrıca bir kısım askerlerini de öldürdü. Bu hadise 4 Recep 201 (207 Ocak 817)'de meydana geldi.

 

Bundan sonra Mansur b. el-Mehdi, Muhammed b. Vaktin komutasındaki bir askeri birliği Humeyd'in üzerine gönderdi. Muhammed b. Vaktin, Kusa'ya geldi ve Nil'de bulunan Humeyd'in kendisine hücum etmesine kadar hiçbir şeyin farkına varmadı. Humeyd'in Muhammed b. Yaktin'in üzerine hücum etmesinden sonra taraflar arasında şiddetli bir çarpışma meydana geldi. Neticede Muhammed b. Vaktin hezimete uğradı ve taraftarlarından bir kısmı öldürüldü, bir kısmı da esir edildi. Bu arada taraftarlarından pek çoğu da boğuldu. Humeyd ise Kusa çevresinde bulunan köyleri yağma etti. Bundan sonra Humeyd Nil'e döndü, Muhammed b. Vaktin ise Sarsar Nehri'nde kalmağa karar verdi. İsa b. Muhammed b. Ebi Halid askerlerini saydırdı ve süvari piyade dahil olmak üzere askerlerin sayısının yüz yirmi beş bin olduğu tespit edildi. Bunun üzerine İsa b. Muhammed, süvarilere kırkar, piyadelere yirmişer dirhem verdi.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

İYİLİĞİ EMRETME, KÖTÜLÜĞÜ YASAKLAMA GÖNÜLLÜLER GRUBUNUN ORTAYA ÇIKIŞI

 

 

BU YILIN OLAYLARI

 

İYİLİĞİ EMRETME, KÖTÜLÜĞÜ YASAKLAMA GÖNÜLLÜLER GRUBUNUN ORTAYA ÇIKIŞI

 

ALİ b. MUSA er-RIZA'NIN HALİFELİK İÇİN VELİAHTLIĞINA BEY'AT EDİLMESİ

 

İBRAHİM b. el-MEHDİ'YE BEY'AT EDİLMESİNİN SEBEBİ

 

DEYLEM ve TABERİSTAN DAĞLIK BÖLGELERİNİN FETHEDİLMESİ

 

BABEK el-HÜRREMİ'NİN İLK DURUMU

 

ZİYADETULLAH b. İBRAHİM b. AĞLEB'İN İFRİKİYYE EMİRLİĞİ'NE GETİRİLMESİ

 

ZİYADETULLAH b. İBRAHİM b. AĞLEB'İN SIKILLİYE (Sicilya) ADASI'NDA FETHETTİĞİ YERLER ve ÖLÜNCEYE KADAR BURALARDA YAPMIŞ OLDUĞU SAVAŞLAR