UMDETU’L

AHKAM

HADLER

 

ZİMMET EHLİ OLAN YAHUDİLERİN ZİNA SEBEBİ İLE RECM EDİLMESİ BABf

 

4412-26/1- Bana el-Hakem b. Musa Ebu Salih tahdis etti. Bize Şuayb b. İshak tahdis etti. Bize Ubeydullah'ın Nafi'den rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer kendisine şunu haber verdi: Rasulullah (s.a.v.)'in huzuruna zina etmiş Yahudi bir erkek ve Yahudi bir kadın getirildi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) kalkıp Yahudilere gitti ve: "Tevrat'da zina edenlere verileceğini bulduğunuz ceza nedir" buyurdu. Onlar: Yüzlerini siyaha boyar onları bindirir ve yüzlerini birbirine ters çevirerek dolaştırılıdar, dediler. Rasulullah (s.a.v.): "Eğer doğru söylüyorsanız o halde Tevrat'ı getirin" buyurdu. Tevrat'ı getirip okudular. Nihayet recm ayetine geldiklerinde okuyan o genç elini recm ayeti üzerine koydu ve öncesini ve sonrasını okudu. Bu sefer Abdullah b. Selam -ki Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte idiona: Ona elini kaldırmasını emret, dedi. O da elini kaldırınca ne görsün, altında recm ayeti var. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.)'in emri ile o zina eden erkek ve kadın recm edildi.

Abdullah b. Ömer, dedi ki: Ben onları recm edenler arasında idim. Erkeğin kadını kendisini siper ederek taşlardan karuduğunu gördüm.

 

Açıklama:

 

(4412) "Rasulullah (s.a.v.)'e zina etmiş Yahudi bir erkek ve Yahudi bir kadın getirildi. .. recm edildiler."

 

Bu hadiste şu hususlara delil vardır:

 

1. Kafire zina haddi uygulamak icap eder ve kafirin nikahı sahihtir. Çünkü recm cezası ancak muhsan hakkında gereklidir. Eğer nikahı sahih olmasa onun muhsan olduğu da sabit olmaz ve recm edilmezdi.

 

2. Kafirler de şeriatın fer'i hükümleri ile muhataptırlar. Sahih olan da budur.

 

Fer'i hükümlerle muhatap olmadıkları söylendiği gibi onların emirlerle değil yasaklarla muhatap oldukları da söylenmiştir.

 

3. Kafirler hüküm vermek üzere bize başvurdukları taktirde hakim aralarında bizim şeriatımızın hükmü ile hükmeder. Malik ise kafirin muhsan olması sahih değildir, onları recm etmiş olmasının sebebi kendilerinin zimmet ehli olmayışlarından dolayı idi demişse de bu batıl bir tevildir. Çünkü her ikisi de ahit sahibi (zımmi) kimselerdi. Ayrıca mutlak manada kadınların öldürülmesi caiz olmamakla birlikte o kadını recm etmiş bulunmaktadır.

 

Rasulullah (s.a.v.)'in: "Tevrat'da ne buluyorsunuz" buyurdu.

İlim adamları der ki: Bu soru ne onları taklit etmek içindir ne de onlardan hükmü öğrenmek içindir. Bu soru ancak onları kitaplarında bulunduğuna inandıkları hüküm ile bağlamak içindi. Ayrıca ona recmin ellerinde bulunan Tevrat'ta yer aldığını ve başka hususları değiştirdikleri gibi onu değiştirmemiş olduklarını vahyetmiş yahut da onlardan Müslüman olan kimseler bunu ona haber vermiş olabilir. Bundan dolayı onlar bu hükmü gizlediklerinde kendisine saklı kalmamıştı.

"Onların yüzlerini karartır ve bindiririz." Nüshaların bir çoğunda bu şekilde ha harfi ve lam ile "nuhAmmiluhuma" şeklindedir. Bazılarında ise cim harfi ile "nücemmiluhuma" bir kısmında da iki mim ile nuhAmmimuhuma" şeklindedir. Hepsinin de anlamı birbirine yakındır. Birincisi onları yük üzerine bindiririz. İkincisi her ikisini de bir deveye bindiririz. Üçüncüsü ise kömür ile onların yüzlerini siyaha boyarız anlamındadır. Bu üçüncü anlam zayıftır. Çünkü bundan önce zaten yüzlerini siyahlatırlz demişti.

 

Şayet iki Yahudi beyyine ile mi yoksa ikrar ile mi recm edildi diye sorulacak olursa deriz ki: Zahir olan onları ikrar ile recm ettiğidir. Nitekim Ebu Davud'un Süneni'nde ve başka kaynaklardaki rivayete göre onlar hakkında dört kişi kendilerinin erkeğin zekerini kadının fercinde gördüklerine şahitlik etmişlerdir. Eğer bu rivayet sahih ise ve eğer bu şahitler Müslüman ise hükmün böyle olduğu açıktır. Şayet kafir iseler onların şahitliklerine itibar edilmez. O durumda her ikisinin de zina ettiklerini ikrar edip söyledikleri kaçınılmaz olur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

BAŞKASININ EVİNE BAKMANIN HARAM KILINDIĞI BABI