UMDETU’L AHKAM |
HADLER |
BAŞKASININ EVİNE BAKMANIN HARAM KILINDIĞI BABI |
5608-44/6- Bize İbn Ebu
Ömer tahdis etti, bize Süfyan Ebu'z-Zinad'dan tahdis etti, o Arec'den, o Ebu
Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (s.a.v.): "Bir adam izinsiz
olarak seni görecek olup da ona bir çakıl taşı atıp bundan dolayı gözünü
çıkartacak olursan, senin üzerine bir vebal olmaz" buyurdu.
Açıklama:
(5603) "Bir adam
Resulullah (s.a.v.)'in kapısındaki bir delikten Resulullah (s.a.v.)'e baktı.
Resulullah (s.a.v.) ile birlikte de kendisi ile başını kaşıdığı demirden bir
tarak vardı. .. " bir başka rivayette (5604) "Kendisi ile başını
taradığı demirden bir tarak" denilmektedir.
Mim harfi kesreli dal
harfi sakin ve sonu kasr ile olmak üzere "midra" baş saçının kendisi
ile düzeltildiği bir demirdir. Bunun tarağa benzediği de söylendiği gibi taraka
benzetilerek uçları sivriltilen çubuklar olduğu, kadının kendisi ile saçını
düzelttiği bir çubuk olduğu da söylenmiştir. Çoğulu ise "midara" diye
gelir. Tekil olarak (sonu yuvarlak te olmak üzere) midrat da denildiği gibi
"midraye" de denilir.
"Kendisi ile
başını taradığı" ifadesi bunun tarak yahut tarağa benzer olduğunu
söyleyenlerin kanaatleri lehine bir delildir.
(Bundan önceki
rivayette) kendisi ile başını kaşıdığı" ifadesi buna aykırı değildir.
Onunla hem kaşıyor hem tarıyordu. Saçın tercil edilmesi ise açılıp çözülmesi ve
taranması demektir. Buradan da saç taramanın müstehab olduğu ve midra denilen
tarakların kullanılmasının caiz olduğu anlaşılmaktadır. him adamları der ki:
Saç taramak kadınlar için kayıtsız şartsız müstehaptır, erkek için de her gün
yahut iki günde bir ve buna benzer aralıklarda yapmaması şartı ile ama yeterli
gelecek kadar sürelerle taranması müstehab olur.
"Senin beni
gözetlediğini bilseydim." Nüshaların çoğunda yahut bir çoğunda bu
şekildedir. Bazılarında ise nundan sonra te gelmemek sureti ile
"tenzuruni: bana baktığını" şeklindedir. Kadı Iyaz dedi ki: Birincisi
cumhurun rivayeti olmakla birlikte doğrusu ikincisidir. Birincisi de ona göre
açıklanır.
"Delik"
herhangi bir delik ve yarık demektir.
"İzin görmekten
dolayı meşru kılınmıştır." Yani izin istemenin meşru kılınıp
emrolunmasının sebebi gözün haram olan bir şeyi görmemesi içindir. Bu sebeple
herhangi bir kimsenin bir kapının ya da başka bir şeyin yabancı bir kadını
görmeye maruz kalması muhtemel herhangi bir delikten içeriye bakması helal
değildir.
Bu hadiste, bu şekilde
bakan kimseye ağır olmayan bir şeyatmanın caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır.
Eğer ağır olmayan bir şeyatıp da gözünü çıkaracak olursa eğer içinde mahremi
olan bir kadının bulunmadığı bir eve bakmış ise ona tazminat düşmez, Allah en
iyi bilendir.
"Bir okun ucu
-yahut uçları ile- kalktı. .. " Meşakis, mişkasın çoğulu olup okun enlice
sivri ucuna denilir. Daha önce cenazeler bahsinde ve iman bahsinde
açıklanmıştı.
"Yahtilu" ye
harfi fethalı, te harfi kesreli olarak onun gafil ve farkında olmadığı bir
anını kollamak demektir.
(5607) "Kim
izinleri olmadan başkalarının evine bakacak olursa gözünü çıkarmaları onlara
helal olur" ilim adamları der ki: Bu bir adamın evine bakıp da ona bir
çakıl taşı atıp bundan dolayı gözünü çıkarması hali hakkında yorumlanır. Onu
uyarmadan önce ona atması caiz olur mu? Bu hususta Mezheb alimlerimizin iki
görüşü vardır. Daha sahih olanına göre bu hadisin Zahir anlamı dolayısı ile
caiz olduğudur.
(5608) "Ona bir
çakıl taşı atıp gözünü çıkartırsan." Yani bu çakıl taşını iki parmağın
arasından ona atarsan demektir.
Sonraki sayfa için aşağıdaki
link’i kullan: