UMDETU’L

AHKAM

NAMAZ

 

TAHİYYETÜ'L.MESCİD

İKİ REK'AT TAHİYYETÜ'L-MESCİDİN MÜSTEHAB OLDUĞU VE BU İKİ REK'ATI KILMADAN OTURMANIN MEKRUH OLUP, BÜTÜN VAKİTLERDE ONU KILMANIN MEŞRU OLDUĞU BABI

 

1651-69/1- Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb ve Kuteybe b. Said tahdis edip dediler ki: Bize Malik tahdis etti. Bize Yahya b. Yahya tahdis edip dedi ki:

 

Ben Malik'e Amir b. Abdullah b. ez-Zubeyr'den naklettiği rivayetini okudum. O Amr b. Suleym ez-Zuraki'den, o Ebu Katade'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (s.a.v.): "Biriniz mescide girdiği zaman oturmadan iki rek'at namaz kılıversin" buyurdu.

 

 

1652-70/2- Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe tahdis etti. .. Amr b. Suleym b. Halde el-Ensari Rasulullah (s.a.v.)'in ashabından Ebu Katade'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (s.a.v.) insanlar arasında oturuyorken mescide girdim. Ben de oturunca Rasulullah (s.a.v.): "Oturmadan önce iki rek'at kılmana engel neydi?" buyurdu. Ben: Ey Allah'ın Rasulü senin de oturduğunu, insanların da oturduğunu gördüm, dedim. Allah Rasulü: "Biriniz mescide girecek olursa iki rek'at kılmadıkça oturmasın" buyurdu.

 

Açıklama:

 

(1651) "Biriniz mescide girdiği zaman oturmadan önce iki rek'at namaz kılıversin." diğer rivayette (1652) "İki rek'at kılmadan oturmasın" buyurulmaktadır.

 

Hadisten Çıkarılan Hükümler

 

1- İki rek'at tahiyyetü'l-mescid kılmak müstehabtır. Müslümanların icmaıyla bu namaz sünnettir. Kadı Iyaz, Davlid ve mezhebine mensup ilim adamlarının bu iki rek'atın vacip olduğunu söylediklerini nakletmektedir.

 

2- Namaz kılmadan oturmanın mekruh olduğu açıkça ifade edilmiştir. Bu tenzihı bir kerahettir.

 

3- Her vakit vakit mescide girerse tahiyye namazını kılmak müstehabtır. Bizim mezhebimiz de budur, bir topluluk da böyle demiştir ama Ebu Hanife, Evzai ve Leys namaz kılmanın yasak olduğu vakitlerde mekruh görmüşlerdir.

 

Mezheb alimlerimiz ise buna şöyle cevap vermektedirler: (Sözü geçen vakitlerdeki) yasak ancak kılınmasını gerektirici bir sebep bulunmayan namazlar hakkındadır çünkü Nebi (s.a.v.) öğle namazının sünnet olan iki rek'atını ikindi namazından sonra kaza etmiştir. Böylelikle yasaklama vaktine bir tahsis (daraltıcı özellik) getirmiş ve bu vakitte sebebi olan bir namaz kılmış, herhangi bir durumda da tahiyye namazını terk etmemiştir. Aksine Cuma günü kendisi hutbe okumakta iken mescide girip oturan bir kimseye kalkıp iki rek'at kılmasını emir buyurmuştur. Halbuki hutbe verilirken de namaz kılmak yasaklanmış bir iştir. Tahiyyetü'l-mescid bundan müstesnadır. Eğer tahiyyetü'l-mescid herhangi bir durumda terk edilecek olsaydı böyle bir zamanda terk edilirdi çünkü tahiyyetü'l-mescid oturmadan önce meşru olduğu halde o gelip oturmuştu. Buna sebep ise namazın hükmünü bilmeyişi idi. Bununla birlikte Nebi (s.a.v.) hutbesini kesip onunla konuştu ve tahiyyetü'l-mescidi kılmasını emir buyurdu.

Eğer bütün vakitlerde tahiyye ileri derecede önemsenmemiş olsaydı Rasulullah (s.a.v.) da bu namaza bu şekilde önem vermezdi. Tahiyye niyetini yapması şart değildir. Aksine farz ya da revatib bir sünnet ya da başka herhangi bir namazı kılması da onun için yeterlidir. Kıldığı namaz ile hem farza, hem de tahiyyetü'l-mescide niyet edecek olursa namazı olur ve her ikisini de kılmış sayılır.

 

Şayet tahiyyetü'l-mescid niyetiyle bir cenaze namazı kılsa yahut şükür ya da tilavet secdesi yapsa ve tek bir rek'at kılsa mezhebimizdeki sahih görüşe göre tahiyyetü'l-mescid kılmış olmaz. Bazı Mezheb alimlerimiz ise olur demiştir ama bu hadisin zahirine aykırıdır. Bunun da delili şudur: Tahiyyeden kasıt mescide olan ikramdır. Bunlar yapılarak bu da gerçekleşmiş olur. Ancak doğrusu bunları yapmakla mescide ikramın gerçekleşmedi ği dir.

 

Mescid-i Haram'a gelince, hacc yapacak kimse Mescid-i Haram'a girer girmez kudum tavafını yapmakla işe başlar. O mescidin tahiyyesi yaptığı bu tavaftır. Bundan sonra da iki rek'at tavaf namazını kılar.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

NAMAZDA KONUŞMANIN HARAM OLUŞU VE DAHA ÖNCEKİ MÜBAHLIĞININ NESH OLDUĞU BABI