UMDETU’L AHKAM |
NAMAZ |
SICAKLlĞININ
YÜKSEKLİĞİNDEN DOLAYI ÖĞLE NAMAZINI SERİNLİĞE BIRAKMAK ŞİDDETLİ SICAKTA CEMAATE GİDECEK VE YOLDA SICAKTAN
RAHATSIZ OLACAK KİMSE İÇİN ÖĞLE NAMAZINI SERİNLİĞE BIRAKMANIN MÜSTEHAB OLDUĞU
BABI |
1399-184/6- '" Resulullah (s.a.v.)'in müezzini öğle namazı için ezan
okudu. Nebi (s.a.v.): "Serin vakte bırak, serin vah bırak buyurdu ya da: "Bekle, bekle" buyurdu. Ayrıca:
"Şüphesiz aşırı sıcak cehennemin sıcaklanıp,
kaynamasındandır. Eğer sıcak şiddetlenecek olursa namazı serin vakte
bırakınız" buyurdu.
Ebu Zerr dedi ki: Ta ki tepelerin
gölgelerini gördü.
Açıklama:
(1394) "Sıcak
şiddetlenince namazı serin vakte bırakınız." Müslim -yüce Allah'ın rahmeti
üzerine- bundan sonra (1404-1405) Habbab'ın: "Rasulullah (s.a.v.)'e çakıltaşlarının
aşırı sıcak olduğundan şikayet ettik ama o şikayetimizi dinlemedi. Zuheyr dedi ki: Ebu İshak'a: Öğle namazında mı? dedim. O, evet dedi. Erken
kılınması hususunda mı? dedim. O yine evet dedi" hadisini de
zikretmektedir.
İlim adamları bu iki
hadisi bir arada cem (ve telif edip açıklamakta) ihtilaf etmişlerdir. Bazıları:
Serine bırakmak bir ruhsattır, erken kılmak fazilettir demiş ve Habbab'ın rivayet ettiği hadise dayanıp, serine bırakmayı
ruhsat ve geciktirmek hakkında da hafifletici bir müsaade olarak kabul
etmişlerdir. Mezheb alimlerimizden kimileri ve
başkaları da böyle demiştir.
Bir topluluk da: Habbab'ın hadisi serine bırakmayı belirten hadislerle nesh edilmiştir derken, başkaları şöyle demektedir: Tercih
olunan bu husustaki hadisler dolayısıyla namazı serin vakte bırakmanın müstehab olduğudur. Habbab'ın
hadisi ise onların serin vakte bırakmaktan daha fazla bir geciktirme istemeleri
hakkında yorumlanır çünkü serine bırakmak duvarların gölge yapıp, o gölgede
yürümelerine elverişli olacak hale gelinceye ve sıcağın azalmasına kadar
geciktirmek demektir.
Sahih olan da bu
durumda namazı serin vakte bırakmanın müstehab
olduğudur. İlim adamlarının çoğunluğu da böyle demiştir. ŞafiI-yüce
Allah'ın rahmeti ona- 'nin açıkça ifade ettiği de
budur. Birçok sahabi tarafından rivayet edilmiş ve Rasulullah (s.a.v.)'in hem fiili uygulamasını, hem de pek
çok yerde buna dair emrini ihtiva eden bu husustaki sahih hadislerin çokluğu
sebebiyle de ashab-ı kiram'ın
büyük çoğunluğu da bu görüştedir.
"Şüphesiz sıcağın
şiddeti cehennemin sıcaklanıp,
kaynamasındandır." Yani sıcağının yükselip, yayılmasından, kaynayıp
coşmasından ileri gelir.
"Namazı serin
vakte bırakınız" anlamındaki ibarede "namaz" anlamındaki "salat'tan önce be harfi cerri de, an harfi cerri de
kullanılmıştır. Her ikisi de aynı anlamdadır. Çünkü an harfi, be harfi
anlamında da kullanılabilir.
(1398) "Sıcakta
namazı serine bırakınız" yani serin vakte kadar onu geciktiriniz ve onu
serin vakitte kılınız.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
SICAĞIN ŞİDDETLİ
OLMASI HALİNDE DIŞINDA ÖĞLE NAMAZINI İLK VAKTİNDE KILMANIN MÜSTEHAB OLDUĞU BABi