UMDETU’L

AHKAM

NAMAZ

 

NAMAZDA KONUŞMANIN HARAM OLUŞU VE DAHA ÖNCEKİ MÜBAHLIĞININ NESH OLDUĞU BABI

 

1203-35/5- Bize Yahya b. Yahya tahdis etti. Bize Huşeym, İsmail b. Ebu Halid'den haber verdi. O el-Haris b. Şu'beyt'den, o Ebu Amr eş-Şeybani'den. o Zeyd b. Erkam'dan şöyle dediğini nakletti: Biz namazda konuşurduk. Kişi namazda yanıbaşındaki arkadaşı ile konuşabiliyordu. Nihayet: "Allah'a kanitler olarak (namaza) durun" (Bakara, 238) ayeti nazil olunca, susmamız emredildi, konuşmamız da yasaklandı.

 

Açıklama:

 

Namazda Yapılabifenler ve Yapılamayanlar

 

1- Namazda konuşmak haram kılınmıştır. İster bir ihtiyaç dolayısıyla olsun. ister olmasın, ister namazın maslahatına olsun, ister başka bir sebeple olsun. Eğer bir hususa dikkat çekmek ya da içeri girmek isteyene izin vermek ve benzeri bir açıklamaya gerek duyacak olursa namaz kılan erkek ise subhanallah der, kadın ise ellerini birbirine vurur. Bizim, Malik'in ve Ebu Hanife'nin -Allah hepsinden razı olsun- ve selef ve haleften cumhurun mezhebi (görüşü) budur. Aralarında Evzal'nin de bulunduğu bir kesimin dediğine göre ise namazın maslahatı dolayısıyla konuşmak caizdir çünkü Zulyedeyn hadisi buna delildir.

 

Bu hükümler kasten ve bilerek konuşanın konuşması hakkındadır. Unutarak konuşanın ise bize göre az miktardaki konuşma sebebiyle namazı batıl olmaz. Malik, Ahmed ve Cumhur da böyle demişlerdir ama Ebu Hanife -Allah ondan razı olsun- ile Kufeliler, batıl olur demişlerdir. Bizim delilimiz Zulyedeyn hadisidir.

 

Şayet unutarak konuşanın konuşması çok olursa hakkında bizim Mezheb alimlerimizin meşhur iki görüşü vardır. Bunlardan daha sahih olanına göre namazı batılolur çünkü bu az rastlanılan bir husustur. Bilmeyen kimsenin konuşması ise eğer yeni Müslüman olmuş ise onun konuşması unutanın konuşması ile aynı hükümdedir. Az konuşma dolayısıyla namaz batıl olmaz. Açıklamakta olduğumuz Muaviye b. el-Hakem'in rivayet ettiği bu hadis bunu gerektirmektedir. Zira Nebi (s.a.v.) ona namazını yeniden kılmasını emretmemiş ama bundan sonra ona namazda konuşmanın haram olduğunu öğretmiştir.

 

2- "Namazda sadece tesbih, tekbir getirilir ve Kur'an okunur." Bu ve benzeri buyrukların anlamı şudur: Teşehhüd, dua ve selam vermek namazdandır. Bunun dışındaki çeşitli zikirleri de namazda yapmak meşrudur. Yani namazda insan sözü ve onlarla karşılıklı konuşmak uygun değildir çünkü namaz ancak tesbih ve onunla aynı anlamda zikir, dua ve bunlara benzer şeriatta varid olmuş diğer hususlardır.

 

3- Bu buyrukta konuşmayacağına dair yemin eden bir kimsenin tesbih ya da tekbir getirmesi yahut Kur'an okuması halinde yemininin bozulmayacağına delil vardır. Mezhebimizde sahih ve meşhur olan görüş budur.

 

4- Şafii'nin -yüce Allah'ın rahmeti ona- ve cumhurun iftitah tekbiri namazın farzlarından bir farzdır ve onun bir bölümüdür şeklindeki kanaatlerinin lehine de delil vardır. Ebu Hanife (radıyallahu anh) ise iftitah tekbiri namazdan değildir, aksine o namazın dışında, namazdan önceki bir şarttır, demiştir.

 

5- Bu hadiste namazda iken aksıran kimseye yerhamukellah demek nehyedilmektedir. Ayrıca bundan anlaşıldığı üzere böyle bir sözü söylemek namazda söylenmesi haram olan insan sözlerindendir ve kişi böyle bir sözü kasten ve bilerek söylerse bundan dolayı namazı bozulur.

 

Mezheb alimlerimiz dedi ki: Eğer muhatap (ikinci şahıs) için kullanılan kef harfini de kullanarak yerhamukellah diyecek olursa namazı batılolur. Şayet yerhamuhullah yahut Allahumerhamhu ya da rahimallahu fulanen (Allah ona rahmet ihsan etsin, Allah'ım ona rahmet ihsan et, Allah'ın filana rahmet ihsan buyur) diyecek olursa namazı batıl olmaz çünkü böyle bir söyleyiş hitap değildir.

 

6- Namazda iken aksıran kimsenin Allah'a gizlice hamd etmesi (elhamdulillah demesi) müstehaptır. Bizim mezhebimiz böyledir. Malik ve başkaları da böyle demiştir. İbn Ömer, Nehai ve Ahmed -Allah onlardan razı olsun-'den gelen rivayete göre elhamdulillah'ı açıktan söyler ama birinci görüş daha güçlüdür çünkü böyle bir söz zikirdir, namazda yapılan zikirler için sünnet olan ise gizlice yapılmalarıdır. Bundan bazı hallerde kıraat ve benzeri sözler müstesnadır.

 

(1203) "Susmamız emredildi, konuşmamız yasakland!."

 

7- Bunda (namazda) Ademoğullarının her türlü kelamının tamamen haram olduğuna delil vardır. İlim adamları namazda konuşmanın haram olduğunu bilerek namazın maslahatına olmaksızın namazı kurtarmak ve benzeri maksatla yapılmaksızın haram olduğunu bilerek ve kasten namazda konuşmanın namaz iptal ettiğini icma ile kabul etmişlerdir. Namazın maslahatına olan sözler söylemeye gelince, Şafii, Malik, Ebu Hanife ve Ahmed -Allah onlardan razı olsunve cumhur namazı iptal eder derken, Evzai ile Maliki mezhebine mensup bazı fukaha ile az sayıdaki bir topluluk caiz kabul etmişlerdir. Unutarak konuşmak bize göre namazı iptal etmez (bozmaz). Cumhura göre ise uzunca konuşmamak şartıyla (bozulmaz). Ebu Hanife -Allah ondan razı olsun- ile Kuteliler ise namaz batıl olur demişlerdir.

 

8- Cabir (radıyallahu anh)'ın rivayet ettiği hadiste selamın işaretle alınabileceğ: ve namazın işaret ve benzeri az miktardaki hareketlerle bozulmayacağı anlaşılmaktadır.

 

9- Kendisine selam verilip de herhangi bir engel dolayısıyla selamı alamayar. kimsenin Müslüman kimseye mazeretini beyan etmesi ve ona bu engeli söylemesi de gerekir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

SICAKLlĞININ YÜKSEKLİĞİNDEN DOLAYI ÖĞLE NAMAZINI SERİNLİĞE BIRAKMAK