UMDETU’L

AHKAM

NAMAZ

 

KULHUVALLAHU EHAD SURESİNİ OKUMANIN FAZİLETİ BABI

 

1887-263/5- Bize Ahmed b. Abdurrahman b. Vehb tahdis etti ... Ebu'r-Rical Muhammed b. Abdurrahman, annesi Abdurrahman kızı Amre'den rivayet etti. Amre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe (radıyallahu anha)'nın himayesinde idi. Aişe'den rivayet ettiğine göre Rasulullah (s.a.v.) bir adamı bir seriyyenin başında göndermişti. O arkadaşlarına namaz kıldırırken namazlarında Kur'an okur ve kıraatini kulhuvallahu ehad'ı okuyarak bitirirdi. Geri döndüklerinde bu yaptığı Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e aktarıldı. Allah Rasulü: "Ona niçin böyle yaptığını sorun" buyurdu. Onlar da ona sorunca, kendisi: Çünkü bu sure Rahman'ın sıfatını dile getirmektedir. Bu sebeple ben de onu okumayı seviyorum, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): "Kendisine, şüphesiz Allah'ın onu sevdiğini haber veriniz" buyurdu.

 

Açıklama:

 

(1883) "Kulhuvallahu ehad Kur'an'ın üçte birine denktir" diğer rivayette (1884) "Şüphesiz Allah Kur'an'ı üç bölüme ayırmıştır..." Kadı Iyaz dedi ki: elMazerı dedi ki: Anlamının şöyle olduğu söylenmiştir: Kur'an'da üç husus dile getirilmiştir: Kıssalar, hükümler ve yüce Allah'ın sıfatları. Kulhuvallahu ehad suresi ise sadece Allah'ın sıfatlarından söz etmektedir. Bu sebeple o Kur'an'ın üçte biri, ve o üç bölümünden biridir. Şu anlamda olduğu da söylenmiştir: Onu okumanın sevabı, -katlandırma söz konusu olmamak üzere- Kur'an'ın üçte birini okumanın sevabı kadar katlandırılır.

 

(1887) Kulhuvallahu ehad suresi hakkında "Çünkü o rahmanın sıfatını dile getirmektedir, ben de bu sebeple onu okumayı seviyorum" diyen kişi hakkında "Ona Allah'ın kendisini sevdiğini haber verin" ile ilgili olarak el-Mazerı dedi ki:

 

Yüce Allah'ın kullarını sevmesi, onların sevap almalarını ve onlara nimet ihsan etmeyi irade buyurmasıdır. Onları sevmesinin onlara sevap verip, nimet ihsan etmesinin kendisi olduğu, bunu irade etmesi demek olmadığı da söylenmiştir.

 

Kadı Iyaz dedi ki: Şanı yüce Allah'ın kullarını sevmesinde onların kendisine doğru meyletmeleri anlamında olma ihtimali uzak değildir. Çünkü kendisi böyle bir eğilime kapılmaktan mukaddestir. Bir görüşe göre Allah'ın onları sevmesi kullarının itaat içinde istikamet üzere yürümesidir. Bir diğer açıklamaya göre ise istikamet, sevginin semeresidir. Allah'ın onları sevmesinin gerçek anlamı ise kullarının O'na meyletmeleridir. Çünkü şanı yüce Allah, bütün yönleri ile sevilmeyi hak eder.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

YATSI NAMAZINDA KIRAAT BABI