UMDETU’L AHKAM |
NAMAZ |
KIBLENİN KUDÜS'TEN KABE'YE ÇEVRİLMESİ BABI |
1178-13/3- Bize Şeyban b. Ferruh tahdis etti. .. o İbn Ömer'den
şöyle dediğini nakletti: İnsanlar Kuba'da sabah
namazı kılarken bir kişi onların yanına geliverip, şöyle dedi: Rasulullah (s.a.v.)'e bu gece vahiy indi ve Kabe'ye dönmesi
emrolundu. Buna göre siz de oraya doğru dönünüz. O
sırada yüzleri Şam'a dönüktü, Kabe'ye doğru döndüler.
Açıklama:
(11 76) Bu babta el-Bera'nın rivayet ettiği
hadis-i şerif yer almaktadır ki bu da neshin caiz olduğuna ve fiilen de
gerçekleştiğine delildir.
Bu hadisteki diğer
hükümlere gelince:
1- Vahid
haber (bir kişinin haberi) kabul edilir.
2- Aynı namazı iki
ayrı yöne kılmak caizdir. Mezhebimiz alimlerine göre sahih olan da budur. Bir
kimse içtihat ederek bir tarafa doğru namaz kılsa sonra namaz esnasında
içtihadı değişecek olursa öbür tarafa doğru döner. Hatta aynı namazda içtihadı
dört defa değişse ve bu namazın her bir rek'atını bir
yöne doğru kılsa daha sahih olan kanaate göre namazı sahihtir çünkü hadis-i
şerifte sözü geçen mescid cemaati namazda oldukları
halde dönüp Kabe'ye yönelmişler, namazlarına yeniden başlamamışlardır.
3- Nesh,
mükellef hakkında ona dair bilgi kendisine ulaşmadığı sürece sabit olmaz.
Eğer "bu kesin
olarak bilinen bir hükmün vahid haberle nesh edilmesi olayıdır. Bu ise usul alimlerine göre
imkansızdır" denilecek olursa cevap şudur: Bu hususta ilim ifade edecek
kadar pek çok karine ve mukaddime bir araya gelmiş ve sadece vahid bir haber olmanın dışına çıkmıştır. Bizim Mezheb alimlerimiz de, daha başka ilim adamları da -yüce
Allah'ın rahmeti onlara- Beytu'l-Makdis'e
yönelmenin Kur'an ile mi sabit olduğu yoksa Nebi
(s.a.v.)'in içtihadı ile mi olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Maverdi, el-Havi adlı eserinde bu hususta bizim Mezheb alimlerimizin iki görüşünü nakletmektedir. Kadı Iyaz -yüce Allah'ın rahmeti ona- dedi ki: İlim adamlarının
çoğunluğunun benimsediği kanaat bunun sünnet ile olup, Kur'an
ile olmadığıdır. Buna göre bu hususta Kur'an sünneti nesh eder, diyenlerin kanaatinin lehine bir delil yoktur. Müteahhir usul alimlerinin çoğunluğunun görüşü de budur.
Şafii -yüce Allah'ın rahmeti ona- 'nin iki görüşünden
birisi de budur. İkinci görüşüne gelince -ki bir kesim de bunu kabul etmiştir-
caiz değildir çünkü sünnet, kitabı beyan edicidir, kitap onu nasıl nesh edebilsin? Bunlar ayrıca şöyle derler: Beytu'l-Makdis'e yönelmek sünnet
ile değil, vahiy ile olmuştu. Zaten yüce Allah: "Senin hala yöneldiğin
kıbleyi ancak ... ayırtedelim diye kıble
yaptık." (Bakara, 143) buyurmaktadır. Yine ilim adamları bunun aksi
hakkında da ihtilaf etmişlerdir ki o da sünnetin Kur'an'ı
nesh etmesidir. Çoğunluk bunun caiz olduğunu
söylerken Şafii -yüce Allah'ın rahmeti ona- ve bir kesim bunu kabul etmezler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
YOLCULUK HALİNDE
BİNEK ÜZERİNDE NEREYE DÖNERSE DÖNSÜN NAFİLE NAMAZ KILMANIN CAİZ OLDUĞU BABI