UMDETU’L AHKAM |
NAMAZ |
SAFLARIN DÜZGÜN VE DOĞRU TUTULMASI, İLK SAFIN FAZİLETİ,
İLK SAFI SIKI TUTMAK VE İLK SAFTA DURMAK İÇİN YARIŞ, FAZİLET SAHİBİ KİMSELERİ
ÖNE GEÇİRİP, İMAMA YAKIN DURMALARINA İMKAN VERME BABI |
974-124/4- ... Katade'yi, Enes b. Malik'ten
şöyle derken dinledim: Rasulullah (s.a.v.):
"Saflarınızı düzgün tutunuz çünkü safları düzgün tutmak namazın
tamamındandır" buyurdu.
975- 125/5- Bize Şeyban b. Ferruh tahdis etti. .. Enes dedi ki: Rasulullah (s.a.v.): "Safları tam yapınız çünkü
şüphesiz ben sizi sırtımın arkasında (olduğunuz halde) görüyorum" buyurdu.
977-127/7- Bize Ebu Bekr b. Ebu
Şeybe tahdis etti. Bize Gunder, Şu'be'den tahdis etti. Bize Muhammed b. el-Müsenna
ve İbn Beşşar tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti. .. Numan b. Beşir dedi ki: Rasulullah
(s.a.v.)'i: "Ya saflarınızı düzgün tutarsınız
yahut Allah yüzlerinizi başka başka (tarafa, hale)
çevirir" buyururken dinledim.
Açıklama:
(976) "Namazda
safı doğru tutunuz." Yani safı düzgün tutunuz, doğru saf tutunuz ve safta
sıkışık durunuz.
(977) "Ya saflarınızı düzgün tutarsınız yahut ... " Bunun
Allah yüzlerinizi başka bir varlığın yüzüne döndürür ve onları başka suretlere
sokar anlamında olduğu söylenmiştir. Buna gerekçe de Rasulullah
(s.a.v.)'in: "Allah onun suretini eşek sureti yapar" buyruğudur.
Niteliklerini
değiştirir anlamında olduğu da söylenmiştir ama -doğruyu en iyi bilen Nlah'tır- daha açık anlaşılan ise, aranızda düşmanlık, kin
ve kalpler arası ihtilafı koyar anlamında olduğudur. Nitekim filanın bana karşı
yüzü değişti denilirken, ben onun yüzünden benden hoşlanmadığını gördüm ve bana
karşı kalbindeki duygular değişti demektir. Çünkü cemaatin saflarda karışık
durması onların zahirlerindeki bir anlaşmazlık, bir ihtilaftır. Zahiren görülen
ihtilaf ise iç ihtilafın bir sebebidir.
978-128/8- Bize Yahya b.
Yahya tahdis etti ... en-Nu
man b. Beşir dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) saflarımızı adeta akları düzeltir gibi
düzgün bir hal alıncaya kadar düzeltir dururdu. Sonunda bizim ondan bunu öğrendiğimizi
gördü. Sonra bir gün yine (namaza) çıkıp durdu. Neredeyse tekbir alacaktı. Bir
adamın göğsünün safın dışına taşmış olduğunu görünce: "Ey Allah'ın kullarz, ya saflarınızı
düze!tirsiniz yahut Allah yüzlerinizi farklı taraflara çevirir" buyurdu.
Açıklama:
"Okları düzeltir
gibi ... saflarımızı düzeltirdi." Aslında kidah
okların ahşap kısmının yontulup, düzeltilmesini ifade eder. Tekili kidh olarak gelir yani onları düzeltmekte işi o derece ileriye
götürürdü ki sanki bu safların son derece düzgün ve doğru olmasından ötürü o
haliyle okları düzeltir gibi oluyordu.
"Az kalsın tekbir
alacaktı. .. " Bu buyruktan safların düzeltilmesi teşvik edildiği gibi,
kametin getirilmesi ile namaza başlamak arasında konuşmanın caiz olduğu hükmü
anlaşılmaktadır. Bizim mezhebimizin de, ilim adamlarının büyük çoğunluğunun da
görüşü budur ama kimi ilim adamı bunu kabul etmemekle birlikte doğrusu caiz
olduğudur. Konuşmanın namazın maslahatına olması ile başka bir maslahat
dolayısıyla yapılması ya da hiçbir maslahatının
olmaması arasında da bir fark yoktur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: