UMDETU’L

AHKAM

TAHARET

 

SÜT EMEN KÜÇÜĞN SİDİĞİNİN HÜKMÜ

VE NASIL YIKANACAĞI BABI

 

660-10111- Bize Ebu Bekr b. Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis edip dedi ki ... Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe (radıyallahu anha)'dan rivayete göre Rasulullah (s.a.v.)'e küçük çocuklar götürülür, o da onlar için mübarek olsunlar diye dua eder, onları tahnik ederdi. Bir sefer ona küçük bir çocuk getirilmiş, çocuk da onun üzerine işeyince bir su getirilmesini istedi ve o suyu onun sidiği üzerine serpti ve orayı yıkamadı.

 

 

665-104/6- Bunu bana Harmele b. Yahya da tahdis etti ... Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mes'ud'un rivayetle dedi ki: -Rasulullah (s.a.v.)'e bey'at etmiş bulunan ilk Muhacir'lerden ve Esed b. Huzeyme oğullarından bir kişi olan Ukkaşe b. Mihsan'ın kızkardeşi olan- Mihsan kızı Ümmü Kays'ın bana haber verdiğine göre, Rasulullah (s.a.v.)'e henüz yemek yiyecek yaşa gelmemiş bir oğlunu götürmüştü. Ubeydullah dedi ki: Ümmü Kays'ın bana haber verdiğine göre o oğlu Rasulullah (s.a.v.)'in kucağına işedi. Rasulullah (s.a.v.) bir su getirilmesini istedi, onu elbisesine serpti ve onu (bilinen) bir şekilde yıkamadı.

 

Açıklama:

 

"Sıby€m:küçük çocuklar" sad harfinin kesreli okunması meşhur olan söyleyiştir. İbn Bureyd ötreli olarak suby€m diye söylençiiğini de nakletmektedir.

 

"Onlara mübarek olmaları için dua ederdi." Yani onlara dua eder ve onların üzerlerini sıvazlardı.

 

Bereketin asıl anlamı hayrın sabit olması ve çokluğudur.

"Onları tahnik ederdi" sözü ile ilgili olarak dil bilginleri şöyle demektedir:

 

Tahnik kuru hurma ya da ona benzer bir şeyi çiğnedikten sonra küçük çocuğun damağına ovalayarak çalmasıdır. Fiilin şeddesiz haneke ve şeddeli hanneke olarak telaffuzu meşhur iki söyleyiştir. Buradaki rivayet ise şeddelidir, iki söyleyişin daha meşhur olanıdır.

"Süt emen çocuk" Henüz süt emen ve sütten kesilmemiş olan çocuk demektir.

 

Babtaki Hadislerin İhtiva Ettiği Hükümlerı

 

1- Yeni doğmuş çocuğun tahnıki müstehaptır.

 

2- Salih ve fazilet sahibi kimseler ile teberrük caizdir.

 

3- Çocukları onlar için bereketle dua etmeleri maksadıyla fazilet sahibi kimselere taşıyıp götürmek müstehaptır. Çocuğun yeni doğmuş olması ile doğumundan bir süre sonra götürülmesi arasında müstehaplık bakımından bir fark yoktur.

 

4- Küçük çocuklarla ve başkalarıyla güzel geçinmek, yumuşak davranmak, mütevazı ve şefkatli hareket etmek menduptur.

 

5- Bu babın maksadından anlaşıldığı üzere küçük çocuğun sidiği üzerine su serpmek yeterlidir.

 

Küçük erkek çocuğu ile kız çocuğunun sidiğinin nasıl temizleneceği hususunda ilim adamlarının üç ayrı görüşü vardır. Aynı zamanda bunlar bizim Mezheb alimlerimizin de üç görüşünü ifade eder. Sahih, meşhur ve tercih olunan görüşe göre küçük erkek çocuğun sidiği üzerine su serpmek yeterli olmakla birlikte kız çocuğun sidiği için bu yeterli değildir. Aksine onun da diğer necasetler gibi yıkanması zorunludur.

 

İkinci görüş her ikisi için de su serpmek yeterlidir. Üçüncü görüş ise her ikisine de su serpmek yeterli değildir. Bu son iki şekli Mezheb alimlerimizden etTetimme sahibi ve başkaları nakletmiş bulunmaktadır; ama bu iki görüş şaz ve zayıf görüşlerdir.

 

Aralarında fark gözetileceğini söyleyenler arasında Ali b. Ebi Talib, Ata b. Ebi Rebah, Hasan-ı Basri, Ahmed b. Hanbel, İshak b. Rahuye, selef ve hadis ashabından bir topluluk ve Malik (radıyallahu anh)'ın mezhebine mensup ilim adamlarından İbn Vehb de vardır. Aynı zamanda bu görüş Ebu Hanife'den de rivayet edilmiştir. Her ikisinin de çişinin yıkanması gerektiğini söyleyenler arasında kendilerinden nakledilmiş meşhur rivayete göre Malik ve Ebu Hanife ile Kufeli alimler de bulunmaktadır.

 

Şunu bilmek gerekir ki, buradaki görüş ayrılığı yalnızca küçük çocuğun üzerine çiş yaptığı şeyin temizlenme keyfiyeti ile ilgilidir. Onun çişinin necis olduğunda görüş ayrılığı yoktur. Mezhebimize mensup bazı ilim adamları küçük çocuğun sidiğinin necis olduğu üzerinde icma bulunduğunu ve bu hususta Davud ez-Zahiri'den başka muhalefet edenin bulunmadığını nakledenler de vardır.

 

Hattabi ve başkaları der ki: Küçük çocuğun çişi üzerine su serpmeyi caiz kabul edenler onun çişinin necis olmadığını kabul ettiklerinden dolayı değildir. Onun giderilmesinde yükümlülüğün hafifletilmesi içindir. İşte doğrusu budur. Ebu'l-Hasan İbn Battal'ın sonra da Kadı Iyaz'ın Şafii ve başkalarından küçük çocuğun çişi tahir olduğundan ötürü üzerine su serpilir diye yaptıkları nakil kesinlikle batıl bir nakildir.

 

Burada sözü edilen su serpmenin gerçek mahiyetine gelince, bu hususta Mezheb alimlerimizin farklı kanaatleri vardır. Şeyh Ebu Muhammed el-Cuveyni Kadı Hüseyn ve Beğavi'nin kanaatine göre bu çiş isabet eden şeyin diğer necasetler gibi üstünün su ile kapatılması ile olur. Öyle ki sıkılacak olursa suyunun sıkılmaması gerekir. Görüşlerini şöyle açıklarlar: Bunun diğerinden farklılığı başkalarının iki görüşten birisine göre sıkılması şarttır ama bunda sıkma şartı ittifakla ön görülmemiştir. İmamu'l-Harameyn ve muhakkiklerin kanaatine göre su serpmek -diğer necasetlerde çokça kullanıldığı gibi- kullanılmayarak suyun akacak, gidip gelecek ve damlayacak dereceye ulaşmayacak şekilde kullanılması ve necasetin üstünün su ile kapatılması ile olur. Başka türlü necasetlerde kullanılan su miktarının ise suyunun kısmen akacak, döküldüğü yerden -sıkılması şart olmasa dahi- damlayacak kadar çok olması şarttır. Sahih ve tercih olunan görüş budur. Buna Aişe (radıyallahu anha)'nın: "Ona su serpti ama onu yıkamadı" sözü ile: "Üzerine su serpti" sözü delildir. Allah en iyi bilendir.

 

Diğer taraftan su serpmek, küçük çocuk yalnızca süt emme ile yetindiği sürece söz konusudur. Beslenecek şekilde yemek yemeye başlamış ise, o taktirde onun çişinin yıkanmasının gerektiğinde görüş ayrılığı yoktur. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

SİDİK VE DİĞER NECASETLER MESCİDDE BULUNURSA ONLARI YIKAMANIN VACİP OLUŞU VE YERİN KAZINMASINA İHTİYAÇ OLMAKSIZIN SU İLE TEMİZLENECEĞİ BABI