UMDETU’L AHKAM |
TAHARET |
SİDİĞİN NECİS OLDUĞUNA VE ONDAN İSTİBRA ETMENİN VACİP
OLDUĞUNA DELİL BABI |
675-111/1- ... Bize
A'meş tahdis edip dedi ki: Mücahid'i Tavus'tan tahdis ederken dinledim. O İbn Abbas'tan
şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (s.a.v.) iki kabrin yanından geçti ve:
"Muhakkak bunlara azap edilmektedir. Ama büyük bir şey dolayısıyla azap
olunmuyorlar. Bunların biri laf taşıyıp götürürdü, diğeri ise kendi sidiğinden
korunmazdı" buyurdu.
(İbn Abbas) dedi ki:
Sonra yaş bir hurma dalı istedi, onu ikiye yardıktan sonra bunun üzerine
birisini, diğerinin üzerine de ötekini dikti, sonra da: "Kurumadıkları
sürece azaplarının hafifletileceği umulur" buyurdu.
676- .. ./2- Bunu bana
Ahmed b. Yusuf el-Ezdı tahdis etti ... Süleyman elA'meş'ten bu isnad ile
rivayet etti. Şu kadar var ki: "Diğeri ise idrardan -yahut bevlden-
kendisini korumazdı" dedi.
Açıklama:
Bu babta İbn Abbas
(radıyallahu anh)'ın: "Nebi (s.a.v.) iki kabrin yanından geçti. .. "
diye rivayet ettiği hadis yer almaktadır. Diğer rivayette ise: "Sidikten
-yahut bevlden- kendisini korumazdı" denilmektedir.
Hadiste geçen
"asıb" hurma ağacı dalıdır.
Nemıme (laf
taşıyıcılık) nin gerçek anlamı insanlardan bazılarının söyledikleri sözleri
bozgunculuk maksadıyla diğerlerine taşımaktır.
Nebi (s.a.v.)'in:
"La yestetiru (korunmazdı)" kelimesi "yestetiru",
"yestenzihu" ve "yestebriu" olarak rivayet edilmiştir. Bu
üç şekilde Buharı ve başka kaynaklarda da geçmektedir, hepsi de sahihtir. Üçünün
de, ondan kendisini korumaz, ondan uzak durmazdı, demektir. Allah en iyi
bilendir.
"Büyük bir şeyden
dolayı azap edilmiyorlar." Buhari'nin rivayetinde: "Büyük bir şeyden
dolayı azap edilmiyorlar ama gerçekte o büyüktür. Onlardan birisi sidikten
korunmazdı" şeklindedir. Hadisi Buharı, Kitabu'l-Edeb, Nemime Büyük
Günahlardandır babında ve Vudu (abdest almak) kitabında "halbuki büyük bir
günah sebebiyle azap edilmiyorlar, ama o aslında büyüktür" şeklinde
zikredilmektedir. İşte bu sahih iki fazlalık ile bunun büyük bir günah olduğu
sabit olmaktadır. Buna göre Nebi (s.a.v.)'in: "Büyük bir günah dolayısıyla
onlara azap edilmiyor" buyruğunun tevili gerekmektedir. ilim adamları bu
hususta iki tevil yapmışlardır:
1- Bu onların kendi
yanlış kanaatlerine göre büyük günah değildi. 2- Bu günahları terk etmek onlar
için büyük bir iş değildi.
Kadı Iyaz -yüce
Allah'ın rahmeti ona- üçüncü bir tevil nakletmektedir: Bu en büyük günahların
en büyükleri değildir.
Derim ki: Buna göre bu
sözlerden kasıt, başkalarını alıkoymak ve sakındırmaktır. Yani herhangi bir
kimse kabir azabının ancak helake götüren en büyük günahlardan dolayı olacağını
zannetmesin, çünkü başka günahlar sebebiyle de olur demektir. Allah en iyi
bilendir.
Bu iki günahın büyük
olmasının sebebine gelince, sidikten korunmamak namazın batıl olması sonucunu
doğurur. O halde bunu (korunmayı) terk etmek şüphesiz büyük bir günahtır.
Nemime (laf
taşıyıcılık) ve arayı bozmak için çalışmak ise en çirkin işlerdendir. Özellikle
Nebi (s.a.v.) "(laf) taşırdı" lafzı ile çoğunlukla devamlılık
bildiren bir hal için yapıldığını ifade eden bir kip kullanmıştır. Allah en iyi
bilendir.
Rasulullah (s.a.v.)'in
kabirlerin üzerine iki hurma dalı parçasını koymasına gelince ilim adamları
şöyle demektedir: Bu onun o kimseler için şefaat dileğinde bulunduğu şeklinde
yorumlanır. O hurma dalları kuruyuncaya kadar azaplarının hafifletilmesi ile
ilgili şefaati kabulolundu.
Müslim -yüce Allah'ın
rahmeti ona- kitabın sonlarında uzunca bir hadis olan Cabir (radıyallahu
anh)'ın iki kabir sahibi hakkındaki bu hadisi zikretmekte ve: "Bu iki dal
yaş kaldıkları sürece bu azabın üzerlerinden kaldırılması şeklindeki şefaatim
kabulolundu. " buyruğunu da kayd etmektedir.
Nebi (s.a.v.)'in O
süre boyunca o iki kişiye dua etmeyi sürdürüyor olması ihtimali vardır diye de
açıklanmıştır. Bir diğer açıklama da şöyledir:
Çünkü o hurma dalları
yaş kaldıkları sürece tesbih ederlerdi. Kurumuş dalın ise tesbihi olmaz. Yüce
Allah'ın: "Onu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. " (İsra,
44) buyruğu hakkında müfessirlerin pek çoğunun ya da çoğunluğunun benimsediği
kanaat bu olup, canlı her bir şey mutlaka onu tesbih eder anlamındadır,
demişlerdir.
Sonra da şu
açıklamaları eklerler: Her bir şeyin hayatı kendisine göredir.
Ağacın hayatı
kurumadığı sürece, taşın hayatı kesilmediği sürece devam eder.
Muhakkik müfessirler
ve müfessir olmayanların kanaatine göre ise buyruk genel anlamı üzerine
alınmalıdır. Diğer taraftan bu kanaatte olanlar gerçekten mi tesbih eder yoksa bunlarda
yaratana delalet mi vardır, böylelikle kendi durumu ve sureti ile Allah'ı
tesbih eden ve tenzih eden bir varlık olması mı demek olduğu hususunda ihtilaf
etmişlerdir.
Muhakkikler onun
gerçek anlamda tesbih etmediği kanaatindedir. Yüce Allah da: "Öylesi de
vardır ki Allah korkusundan yuvarlanır." (el-Bakara, 74) diye haber
vermektedir. Akıl bunlarda temyiz gücünün yaratılmasını imkansız kabul etmeyip,
nas da bunu ifade ettiğine göre onun dediğinin kabul edilmesi icab eder. Allah
en iyi bilendir.
Bu hadis dolayısıyla
ilim adamları kabrin yanında Kur'an okumayı müstehab kabul etmişlerdir. ÇÜnkü
hurma dalının tesbihi sebebiyle azabın hafifletilmesi umulabiliyorsa, Kur'an-ı
Kerim tilaveti için bunun öncelikle söz konusu olması gerekir. Allah en iyi bilendir.
Buhari Sahih'inde
sahabi Bureyde b. Husayb el-Eslemi'nin (radıyallahu anh) kabrine iki hurma dalı
konulmasını vasiyet ettiğinden söz etmektedir. Buradan anlaşıldığına göre o
(radıyallahu anh) Nebi (s.a.v.)'in yapmış olduğu bir işin benzerini yaparak
bereketinden yararlanmak istemiştir.
Hattabi bu hadise
dayanarak insanların hurma yapraklarını, dallarını birbirine dolamaları
şeklindeki uygulamalarını kabul etmeyip, reddetmiş, bunun aslı da yoktur,
açıklanabilir bir tarafı da yoktur demiştir. Allah en iyi bilendir.
Bu babtaki hadislerden
çıkartılan. fıkhi hükümlere gelince;
1 - Kabir azabı
sabittir. Mutezile'ye hilafen hak ehlinin görüşü budur.
2- İkinci rivayetteki:
Kendisini idrardan korumazdı, ifadesinden ötürü sidik necistir.
3- Koğuculuk (nemime)
büyük bir haramdır.
4- Ve bunun dışında
daha önce söz konusu edilen diğer hususlar. Allah en iyi bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: