TERAVİH NAMAZI:
Terviha dinlenme
demektir. Teravih çoğuludur.
Ramazan ayında yatsı
namazından sonra kılınan genelde sekiz yada yirmi rek'atlik nafile namaz'a
aralardaki dinlenme sebebiyle bu isim verilmiştir.
Nebi s.a.v. zamanında teravih
namazı tek başına kılınırdı ve sekiz rekat idi. İnsanlar daha az ayet okuyup
daha hızlı kılınca yirmi rekat ve fazlası seçeneği kullanılmaya başlandı.
İnsanlar evlerinde ve Mescid'de tek yada cemaat olarak kılıyorlardı.
Ömer r.a. insanların
Mescid'de ki ayrı cemaatlerini görünce tavsiyesi ile kendisinin halifeliği
sırasında cemaatle kılma alışkanlık haline geldi. Sahabe sekiz rek'at kılardı
ancak bu gece boyu sürerdi, ara verilir dinlenilir, namaza öylece devam
edilirdi. İşte bu dinlenme bu namaz'a ismini verdi. Ramazan geceleri bu şekilde
ibadetle geçirilirdi. İlerleyen zamanlarda yirmi ve fazlası rekat seçeneği
geceyi ibadetle geçirme amaçlı idi.
Nebi s.a.v. evinde eda
etti, ama Ubey bin Ka'b r.a.'ın Mescidde Ashab'a imam olduğuna dair gelen haber
ve Ömer r.a.'ın bir gün mescidde insanları guruplar halinde cemaat yaparken
görüp herkesi cemaat'e teşviki sonrasında Teravih Namazı cemaatle de kılınır
oldu. Bu yüzden de bid'at değildir.
Dikkat: Allah c.c.
Elçisi Muhammed s.a.v.'i yönlendirerek tüm işlerdde karar yetkisiyle
donatmıştır. Sahabe de Nebi s.a.v.'in kontrolünde olan seçilmiş insanlar idi.
Bu itibarla söz fiilleri din konusunda delildir.
KURTUBİDEKİ AÇIKLAMA:
Ramazanda Kılınan
Teravih:
Bu kabilden olmak üzere
ilim adamları Ramazanda kılınan teravih hususunda farklı görüşlere sahiptirler.
Acaba teravih namazının evde kılınması mı daha faziletlidir, mescidde kılınması
mı?
Malik, gücü yeten kimse
için teravihin evde kılınmasının daha faziletli olduğu görüşündedir. Ebu Yusuf
ile Şafii mezhebine mensup kimi ilim adamı bu görüştedir. İbn Abdilhakem,
Ahmed, Şafii mezhebine mensup diğer bazı ilim adamları ise, teravihin cemaatle
kılınmasının daha faziletli olduğu görüşündedirler.
el-Leys der ki;
İnsanlar, teravihi hep evlerinde kılsalar ve hiç bir kimse mescidde kılmayacak
olursa, bunun için mescide çıkmaları gerekmez. Malik'in ve onun görüşünü kabul
edenlerin lehine delil, Hz. Peygamber'in Zeyd b. Sabit yoluyla rivayet edilen
hadisindeki şu buyruğudur: "Evlerinizde namaz kılmaya bakınız. Çünkü, farz
namaz müstesna, kişinin kıldığı en hayırlı namaz, evindeki namazdır." Bu
hadisi Buharı rivayet etmiştir.
Muhalif kanaate sahip
olanlar ise, Peygamber (s.a.v.)'in teravih namazını mescidde kıldırmış olduğunu
ve daha sonra ise, bu namaza devam etmekten kendisini alıkoyanın, bu namazın
kendilerine farz kılınması korkusu olduğunu söylediğini belirtirler. İşte
bundan dolayı Hz. Peygamber onlara; "Evlerinizde namaz kılmaya
bakınız" diye buyurmuştur.
Diğer taraftan ashabı
kiram, ayrıca dağınık bir şekilde teravih namazını mescidlerde kılıyorlardı.
Nihayet Hz. Ömer, bu dağınık cemaatleri tek bir imam ile birlikte kılmak üzere
bir araya getirdi, böylelikle iş bu şekilde karar kıldı ve sünnet olarak
böylece sabit oldu.
ŞAFİİ FIKIH KAYNAĞI MUĞNİ’L-MUHTAC’DA
TERAVİH NAMAZINA DAİR ŞU AÇIKLAMALAR VAR:
...
TERAVİH NAMAZI
1. Fazileti
Alimler teravih
namazının sünnet olduğunda ve şu hadiste kastedilenin de teravih namazı
olduğunda ittifak etmişlerdir: Kim inanarak ve sevabım Allah 'tan umarak
ramazan [gecelerini] ibadetle geçirirse onun geçmiş ve gelecek günahlan
bağışlanır. (Buhafı, iman, 37)
"inanarak"
ifadesi "faziletine inanarak ve bunun hak olduğunu tasdik ederek"
demektir. "Sevabını Allah'tan umarak" yani ihlasla demektir. Hadiste
yer alan gufran bilindiği üzere küçük günahlar için kullanılmaktadır.
2. Cemaatle kılınması
Alimler şu konuda
ihtilaf etmişlerdir: Teravih namazını tek başına kılmak mı yoksa cemaatle
kılmak mı daha faziletlidir? Bu yüzden Nevevi şöyle demiştir:
[Daha doğru görüşe göre]
Teravih namazında cemaat sünnettir.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim, Hz. Aişe' den şunu rivayet etmişlerdir: Nebi (s.a.v.) teravih namazını
birkaç gece kıldı, sahabe de onunla birlikte kıldılar. Sonra ayın geri kalan
kısmında cemaate çıkmayarak evde kıldı ve şöyle buyurdu: Size farz
kılınmasından ve sizin de bunu yerine getiremeyeceğinizden korktum. (Buhari,
Salatü't-teravih, 2012; Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1781)
[*] - İbn Huzeyme ve İbn
Hibban, Cabir'den şunu rivayet etmiştir: Allah Resulü (s.a.v.) bize Ramazan' da
sekiz rekat namaz kıldırdı, sonra vitir namazını kıldırdı. Ertesi gece yine
mescidde toplandık ve Nebi (s.a.v.)'in yanımıza çıkacağını ümit ederek sabaha
kadar bekledik. (İbn Hibban, salat, 2409; İbn Huzeyme, 1092)
Cabir, üçüncü ve
dördüncü gecede de hazır bulunmuştu.
[*] - Ayrıca Hz. Ömer
ramazan ayında gece ibadeti için erkekleri Übey b. Kab'ın imamlığında,
kadınları da Süleyman b. Ebi Hasme'nin imamlığında bir araya getirmiştir.
(Beyhaki, Salat, 11,478)
İnsanlar, Hz. Ömer
dönemine gelinceye dek bu namazı mescitte cemaatle kılmayı bırakmışlardı. Nebi
(s.a.v.}'in birkaç gece cemaate kıldırdıktan sonra bu namazı tek başına
kılmasının yegane sebebi bu namazın farz kılınma endiyesiydi. Hz. Ömer devrinde
bu engelortadan kalktı.
[Soru]: İsra gecesi ile
ilgili hadis-i kudside Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Bunlar beş vakit ama elli
vakit sevabı olan namazlardır. Benim katımda söz değiştirilmez. (Buhari, Salat,
349; Müslim, iman, 413; Nesai. Salat, 448)
Öyleyse Nebi {s.a.v.}
nasılolur da teravih namazı hakkında "onun size farz kılınmasından
korktum" diyebilir.
[Cevap]: [Bu soruya iki
şekilde cevap verilebilir]
a) Burada Nebi
(s.a.v.)'in korktuğu şey şu olabilir: "Gece namazının sahih olmasının
şartı teheccüdÜ mescitte cemaatle kılmaktır." Nitekim Zeyd b. Sabit'in
rivayet ettiği hadisteki şu söz de bunu göstermektedir: Size farz kılınmasından
korktum. Şayet farz kılınsaydı bunu yerine getiremezdiniz. Şu halde ey insanlar
bunu evlerinizde kılın. (Buhari, Ezan, 731; Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1822;
Ebu Davud, salst 1044; Tirmizi, Salat, 450; Nesai, Kıyamü'I-leyl, 1598. )
Nebi (s.a.v.) insanların
mescidde cemaat halinde kılmalarını, bunun kendilerine şart kılınmasından
endişe ederek yasaklamıştır. Ancak bu namaza evlerinde devam etmelerine izin
vermiş, evlerinde kıimaları halinde namazIn onlara farz kılınma endişesinden
emin olmuştur.
b) Nebi (s.a.v.)
yalnızca ramazan gecesi ibadetinin farz kılınmasından korkmuş olabilir. Çünkü
bu olay ramazanda gerçekleşmişti. Buna göre soruda belirtilen çelişki de
ortadan kalkar. Çünkü ramazan gecesi namazı senenin bütün günlerinde tekrar
etmediğinden beş vakit namazın üzerine ekleme yapılmış olmaz.
3. Rekat sayısı
Teravih namazı ramazanın
her gecesinde on selamla birlikte kılınan yirmi rekatlık bir namazdır.
[*] - Çünkü Beyhaki
sahih bir senetle şunu rivayet etmiştir: Sahabe Hz. Ömer zamanında teravih
namazını yirmi rekat olarak kılıyordu. (BeyhaKi, salat, II, 496)
[*] - İmam Malik,
Muvatta adlı eserinde "yirmi üç rekat' diye rivayet etmiştir.(Muvatta,
Salat fi ramadan, 257)
Beyhaki iki rivayet i
"kılınan üç rekat vitir namazıydı" şeklinde birleştirmiştir.
Nebi (s.a.v.)'in yirmi
re kat namaz kıldırdığı rivayetini -Rafiı'nin de dediği gibi- Beyhaki zayıf
bulmuştur.(Beyhaki, salat, II, 496)
Teravih namazının her
dört rekatına "tervıha [dinlendirme / rahatlatma]" denilmiştir; çünkü
insanlar bu dört rekatı kıldıktan sonra dinleniyorlardı.
Halimi şöyle demiştir:
Bu namazın yirmi rek'at olmasının sırrı şudur: Ramazan ayı dışında müekked
sünnetler on rekattır. Ramazan ayı ciddiyet ve işi sıkı tutma zamanı olduğundan
bu sayı teravih namazında ikiye katlanmıştır.
Medine-i Münevvere halkı
bunu otuz altı rekat olarak kılıyorlardı. Çünkü bunun yirmi rekatı beş tervıha
şeklinde idi. Mekkeliler her iki terviha arasında yedi tur tavaf yapıyorlardı.
Buna karşılık Medineliler de onlarla [sevapta] eşit olmak için onların her yedi
turuna karşılık bir terviha daha kıldılar.
Rafii ve Nevevi şöyle
demiştir: Medineliler dışındakilerin teravih namazını bu sayıda kılmaları caiz
değildir. Çünkü Medine halkının; Nebi (s.a.v.)'in oraya hicret etmiş olması ve
orada medfun bulunması sebebiyle bir üstünlüğü bulunmaktadır.
Hallml ve ona uyanların görüşünün
aksine, itimad edilecek olan görüş budur.
Bütün ramazan ayı
boyunca teravih namazını Kur'an'ı hatmederek kılmak, sürekli ihlas suresi ile
kılmaktan daha faziletlidir.
Teravih namazının vakti
-cem-İ takdim suretinde kılınmış bile olsa- yatsı namazı ile ikinci fecrin
doğuşu arasındadır.
Er-Roudo'da şöyle
denilmiştir: Teravih namazı mutlak niyetle kılınırsa sahih olmaz; kişi her iki
re katta teravih namazına veya "ramazan kıyamına" niyet eder.
Kişi bir selam la dört
rekat teravih kılarsa bu sahih olmaz; çünkü meşru olana aykırı bir davranıştır.
Nevevi'nin fetvası üzere teravih bu açıdan öğle ve ikindinin sünnetinden
farklıdır. İkisi arasında şu fark vardır: Teravih, cemaatle kılınması meşru
olduğundan farz namazlara benzemektedir. Bu yüzden nasıl konulmuşsa o şekilde
yapılır, değiştirilemez.
Hocam Remli bu görüşten
şu sonucu çıkarmıştır: Kişi öğle namazının ilk sünnetini erteleyip farzdan
sonra kılsa, ilk sünneti ve son sünneti bir niyetle birleştirerek kılabilir.
Bİ
Ayrıca bak!:
Ramazan Ayında Teravilı Namazı
(Beyhaki, Külliyatı)