NAFİLE NAMAZ / CEMAAT’İN
SÜNNET OLDUĞU |
B. CEMAATLE KILINAN
NAFİLE NAMAZLARIN BİRBİRİNE ÜSTÜNLÜĞÜ
A. BAYRAM NAMAZLARı
B. CEMAATLE KILINAN
DİĞER NAFİLE NAMAZLAR
C. TERAVİH NAMAZI
A. BAYRAM NAMAZLARı
Bu bölümde yer alan
namazlar arasında en üstünü bayram namazlarıdır. Alimlerin sözlerinden iki
bayram namazının birbirine eşit olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim İbnü'l-Mukrı
Şerhu'l-irşad adlı eserinde bunu açık olarak ifade etmiştir. İzz b. Abdüsselam'
dan aktarılan bir görüşe göre ramazan bayramı namazı daha üstündür. Öyle
anlaşılıyor ki o bu görüşe alimlerimizin ramazan bayram namazı tekbirini kurban
bayramı namazı tekbirinden üstün görmelerinden yola çıkarak ulaşmıştır.
Seleften (ilk dönem
alim) birinden "ramazan bayramı namazını kılan hac yapmış gibi olur.
Kurban bayramı namazını kılan da umre yapmış gibi olur" diye bir görüş
nakledilmiştir.
El-Hadim'de şöyle
denilmektedir: Ancak akıl açısından bakıldığında kurban bayramı namazının üstün
olması gerekir. Çünkü bu namazın kılındığı ay [Zilhicce] haram bir aydır. Bu
ayda hac ve kurban gibi iki ibadet bulunmaktadır.
[Zayıf] bir görüşe göre
zilhiccenin on günü, ramazanın son on gününden daha faziletlidir.
[*] - Ebu Davud şunu
rivayet etmiştir: Allah katında en büyük gün kurban bayramı günüdür. (Ebu
Davud, Menasik, 1765)
Buna göre o gün kılınan
namaz, ramazan bayramı namazından daha faziletli olur. Ramazanın tekbiri ise
diğerinden daha faziletlidir.
B. CEMAATLE KILINAN DİĞER
NAFİLE NAMAZLAR
Bayram namazlarından
sonra fazilette sırasıyla; O güneş tutulması namazı,
<> ay tutulması
namazı, <> yağmur duası
namazı <> teravih namazı gelir.
C. TERAVİH NAMAZI
1. Fazileti
Alimler teravih
namazının sünnet olduğunda ve şu hadiste kastedilenin de teravih namazı
olduğunda ittifak etmişlerdir: Kim inanarak ve sevabım Allah 'tan umarak
ramazan [gecelerini] ibadetle geçirirse onun geçmiş ve gelecek günahlan
bağışlanır. (Buhafı, iman, 37)
"inanarak"
ifadesi "faziletine inanarak ve bunun hak olduğunu tasdik ederek"
demektir. "Sevabını Allah'tan umarak" yani ihlasla demektir. Hadiste
yer alan gufran bilindiği üzere küçük günahlar için kullanılmaktadır.
2. Cemaatle kılınması
Alimler şu konuda
ihtilaf etmişlerdir: Teravih namazını tek başına kılmak mı yoksa cemaatle
kılmak mı daha faziletlidir? Bu yüzden Nevevi şöyle demiştir:
[Daha doğru görüşe göre]
Teravih namazında cemaat sünnettir.
[*] - Çünkü Buhari ve
Müslim, Hz. Aişe' den şunu rivayet etmişlerdir: Nebi (s.a.v.) teravih namazını
birkaç gece kıldı, sahabe de onunla birlikte kıldılar. Sonra ayın geri kalan
kısmında cemaate çıkmayarak evde kıldı ve şöyle buyurdu: Size farz
kılınmasından ve sizin de bunu yerine getiremeyeceğinizden korktum. (Buhari,
Salatü't-teravih, 2012; Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1781)
[*] - İbn Huzeyme ve İbn
Hibban, Cabir'den şunu rivayet etmiştir: Allah Resulü (s.a.v.) bize Ramazan' da
sekiz rekat namaz kıldırdı, sonra vitir namazını kıldırdı. Ertesi gece yine
mescidde toplandık ve Nebi (s.a.v.)'in yanımıza çıkacağını ümit ederek sabaha
kadar bekledik. (İbn Hibban, salat, 2409; İbn Huzeyme, 1092)
Cabir, üçüncü ve
dördüncü gecede de hazır bulunmuştu.
[*] - Ayrıca Hz. Ömer
ramazan ayında gece ibadeti için erkekleri Übey b. Kab'ın imamlığında, kadınları
da Süleyman b. Ebi Hasme'nin imamlığında bir araya getirmiştir. (Beyhaki,
Salat, 11,478)
İnsanlar, Hz. Ömer
dönemine gelinceye dek bu namazı mescitte cemaatle kılmayı bırakmışlardı. Nebi (s.a.v.}'in
birkaç gece cemaate kıldırdıktan sonra bu namazı tek başına kılmasının yegane
sebebi bu namazın farz kılınma endiyesiydi. Hz. Ömer devrinde bu engelortadan
kalktı.
[Soru]: İsra gecesi ile
ilgili hadis-i kudside Yüce Allah şöyle buyurmuştur: Bunlar beş vakit ama elli
vakit sevabı olan namazlardır. Benim katımda söz değiştirilmez. (Buhari, Salat,
349; Müslim, iman, 413; Nesai. Salat, 448)
Öyleyse Nebi {s.a.v.}
nasılolur da teravih namazı hakkında "onun size farz kılınmasından
korktum" diyebilir.
[Cevap]: [Bu soruya iki
şekilde cevap verilebilir]
a) Burada Nebi
(s.a.v.)'in korktuğu şey şu olabilir: "Gece namazının sahih olmasının
şartı teheccüdÜ mescitte cemaatle kılmaktır." Nitekim Zeyd b. Sabit'in
rivayet ettiği hadisteki şu söz de bunu göstermektedir: Size farz kılınmasından
korktum. Şayet farz kılınsaydı bunu yerine getiremezdiniz. Şu halde ey insanlar
bunu evlerinizde kılın. (Buhari, Ezan, 731; Müslim, Salatü'l-müsafirin, 1822;
Ebu Davud, salst 1044; Tirmizi, Salat, 450; Nesai, Kıyamü'I-leyl, 1598. )
Nebi (s.a.v.) insanların
mescidde cemaat halinde kılmalarını, bunun kendilerine şart kılınmasından
endişe ederek yasaklamıştır. Ancak bu namaza evlerinde devam etmelerine izin
vermiş, evlerinde kıimaları halinde namazIn onlara farz kılınma endişesinden
emin olmuştur.
b) Nebi (s.a.v.)
yalnızca ramazan gecesi ibadetinin farz kılınmasından korkmuş olabilir. Çünkü
bu olay ramazanda gerçekleşmişti. Buna göre soruda belirtilen çelişki de
ortadan kalkar. Çünkü ramazan gecesi namazı senenin bütün günlerinde tekrar
etmediğinden beş vakit namazın üzerine ekleme yapılmış olmaz.
3. Rekat sayısı
Teravih namazı ramazanın
her gecesinde on selamla birlikte kılınan yirmi rekatlık bir namazdır.
[*] - Çünkü Beyhaki
sahih bir senetle şunu rivayet etmiştir: Sahabe Hz. Ömer zamanında teravih
namazını yirmi rekat olarak kılıyordu. (BeyhaKi, salat, II, 496)
[*] - İmam Malik,
Muvatta adlı eserinde "yirmi üç rekat' diye rivayet etmiştir.(Muvatta,
Salat fi ramadan, 257)
Beyhaki iki rivayet i
"kılınan üç rekat vitir namazıydı" şeklinde birleştirmiştir.
Nebi (s.a.v.)'in yirmi
re kat namaz kıldırdığı rivayetini -Rafiı'nin de dediği gibi- Beyhaki zayıf
bulmuştur.(Beyhaki, salat, II, 496)
Teravih namazının her
dört rekatına "tervıha [dinlendirme / rahatlatma]" denilmiştir; çünkü
insanlar bu dört rekatı kıldıktan sonra dinleniyorlardı.
Halimi şöyle demiştir:
Bu namazın yirmi rek'at olmasının sırrı şudur: Ramazan ayı dışında müekked
sünnetler on rekattır. Ramazan ayı ciddiyet ve işi sıkı tutma zamanı olduğundan
bu sayı teravih namazında ikiye katlanmıştır.
Medine-i Münevvere halkı
bunu otuz altı rekat olarak kılıyorlardı. Çünkü bunun yirmi rekatı beş tervıha
şeklinde idi. Mekkeliler her iki terviha arasında yedi tur tavaf yapıyorlardı.
Buna karşılık Medineliler de onlarla [sevapta] eşit olmak için onların her yedi
turuna karşılık bir terviha daha kıldılar.
Rafii ve Nevevi şöyle
demiştir: Medineliler dışındakilerin teravih namazını bu sayıda kılmaları caiz
değildir. Çünkü Medine halkının; Nebi (s.a.v.)'in oraya hicret etmiş olması ve
orada medfun bulunması sebebiyle bir üstünlüğü bulunmaktadır.
Hallml ve ona uyanların
görüşünün aksine, itimad edilecek olan görüş budur.
Bütün ramazan ayı
boyunca teravih namazını Kur'an'ı hatmederek kılmak, sürekli ihlas suresi ile
kılmaktan daha faziletlidir.
Teravih namazının vakti
-cem-İ takdim suretinde kılınmış bile olsa- yatsı namazı ile ikinci fecrin
doğuşu arasındadır.
Er-Roudo'da şöyle
denilmiştir: Teravih namazı mutlak niyetle kılınırsa sahih olmaz; kişi her iki
re katta teravih namazına veya "ramazan kıyamına" niyet eder.
Kişi bir selam la dört
rekat teravih kılarsa bu sahih olmaz; çünkü meşru olana aykırı bir davranıştır.
Nevevi'nin fetvası üzere teravih bu açıdan öğle ve ikindinin sünnetinden
farklıdır. İkisi arasında şu fark vardır: Teravih, cemaatle kılınması meşru
olduğundan farz namazlara benzemektedir. Bu yüzden nasıl konulmuşsa o şekilde
yapılır, değiştirilemez.
Hocam Remli bu görüşten
şu sonucu çıkarmıştır: Kişi öğle namazının ilk sünnetini erteleyip farzdan
sonra kılsa, ilk sünneti ve son sünneti bir niyetle birleştirerek kılabilir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
A. MUTLAK NAFİLE NAMAZLARIN VE REKATLARiNiN BELİRLİ BİR SAYISı YOKTUR