ÖLÇEK YA DA TARTI İLE
MİKTARLARI TAYİN EDİLEN YENİLİR ŞEYLERİN SELEM YOLUYLA SATILMALARI
Şafii (Allah'ın rahmeti ona)
dedi ki: insanların selef yolu ile alıp sattıkları şeylerin iki esası vardır:
Bunların taneleri küçük ve yaratılışları müsavi olanlar, ölçekle
ölçülebilirler. Ölçekle ölçülecek tanelerin, ölçekte birbirlerinden uzak
durmamaları gerekir. Bir tane ölçekte uzak durup alt tarafı enli uç tarafı ince
ise yahut alt tarafı ve baş kısmı ince olup orta tarafı ince olursa, bunlardan
bir tanesinin yerine bir şey düştüğü zaman altının enli oluşu, yanına düşenin
ona yapışmasına engelolacak şekilde ölçekte yerini alır ve o tane ile diğeri
arasında bir uzaklık (boşluk) meydana gelir. Sonra ölçekle ölçülen bu şeyin
üstüne gelen tabakası da böyle gelir. işte bu durumda olan şeylerin ölçekle
satılmaları caiz değildir. insanların bu sebepten ötürü, bu gibi şeyleri ölçekle
alıp vermelerini, bunlarda selef yoluyla ölçek birimi ile alınıp satılmalarının
caiz olmayacağına dair delil gördük. işte bunun bir benzeri de şudur. Tanesi
büyük ve sert olan bir şey ölçeğin içine konulduktan sonra, yine ondan onun
üzerine enine bir başka şey düşer. Bununla dik duranın altında ise, bir boşluk
oluşur. Böylelikle onun üstünde enine gelen altındaki boşluğu kapatır ve onun
üzerine bir başkası gelir. Böylelikle ölçekte arasında boş bir miktarda
bulunur. Nar, ayva, salatalık, patlıcan buna örnektir. Belirttiğim özellikte
olup bu husus itibariyle bunların benzerleri de böyledir. işte bu gibi şeylerde
ölçekle selef yoluyla alışveriş caiz değildir. isterse alıp satanlar selef
yoluyla bunu yapmaya razı olmuş olsunlar. Tanesi küçük ve ölçekte yerini alıp
ölçek o taneler ile gerektiği gibi doluyor, kuru hurma ve ondan daha küçük
tanelerde olduğu gibi, açıkça bir boşluk oluşmuyorsa susam ve buna benzer
hurmadan daha küçük ve tanelerinin yaratılışları itibariyle aralarında açık bir
fark olmayan diğer şeylerde de ölçek birimi ile selem alışverişi yapılır.
Dedi ki: Ölçek ile
selemin caiz olmadığını belirttiklerimin hepsinin farklı birimiyle selem
yoluyla satılmalarında bir sakınca yoktur. Farklılık gösteren her bir sınıfı
-büyük ya da küçük olma şartını koşmuş olsa dahi- bilinen ismi ile zikreder.
Şayet büyük denilenin asgari türünü getirip tartısı istendiği miktarda ise,
müşteriye rağmen bu caiz olur. Küçüklerin en küçüğü için de küçük ismi
kullanılır ve ayrıca bunun (küçük olup olmadığına dair bilirkişilere) soru
sormaya gerek görmüyorum.
Dedi ki: Bunun bir
örneği şudur: Ben senden selem yoluyla Horasan karpuzu yahut Şam kavunu, İmlis
narı, Harran narı alıyorum. Nar hakkında onun tatlı, acı ya da ekşi olmasını
söylemeden de olmaz. Kavunun ise çeşitli tatları yoktur. Onun için büyük ya da
küçük diye belirtir. Acurda da böyle belirterek uzun acur, yuvarlak acur der.
Hıyarın da büyüklüğünü, küçüklüğünü ve tartısını tespit eder. Büyük ya da küçük
acur demekte bir hayır yoktur. Çünkü bunun büyüklerinin miktarının ne kadar
olacağı küçüklerinin miktarının ne kadar olacağı bilinmemektedir. Ancak onun şu
kadar rıtlı küçük, şu kadar rıtlı büyük, tane olacak demesi hali müstesna.
Kabak ve benzerleri de böyledir. İşte bu bahsin tamamı buna göredir ve öylece
kıyası yapılır.
Şafii (Allah ondan razı
olsun) dedi ki: Her bir türünü ismen zikretmesi şartıyla, bütün baklagillerde
selef yoluyla alışverişte bir sakınca yoktur. Mesela hindiba, roka, pırasa ve
marul diye ismini belirtir. Selef yoluyla alacağı her bir sınıfı belli bir
tartı ile zikreder ve ancak tartı yolu ile alınması caizdir. Şayet sınıfının
adını yahut da tartıyı zikretmeyecek olursa, selef caiz olmaz.
Şafii (Allah ondan razı
olsun) dedi ki: Eğer küçük ve büyük tanelerinin farklılık gösterdiği bir şey,
selef yoluyla alınacaksa, küçük ya da büyük demeden caiz olmaz, karnabahar
gibi. Bunların tanelerinin küçüklükleri ve büyüklükleri itibariyle farklıdır.
Turp ve havuç gibi, tat ve değeri itibariyle küçükleri ve büyükleri arasında
farklılık gösteren şeyler gibi.
Dedi ki: Cevizin selef
yoluyla satılması tartı ile yapılır. Eğer açıkladığım gibi ölçekte taneleri
arasında boşluk olmuyorsa, ölçekle de selem yoluyla alınması mümkündür. Bununla
birlikte tartı ile alınmasını daha çok severim ve ceviz için daha sahihtir.
Dedi ki: Şeker kamışının
belli bir yerde teslim edilmesini şart koşmasında, eğer insanların elinde
bulunacağı bir zamanda söz konusu edilmişse, tartı birimi esası ile selef
yoluyla satılmasında bir sakınca yoktur. Şayet aralarında fark bulunuyor ise,
şeker kamışının niteliklerini şart koşmadan tartı ile selef yoluyla satılması
caiz olmaz. Eğer üst tarafları tatsız ve faydasız ise, bu durumdaki üst
taraflarının kesilmesini şart koşmadıkça, alınıp satılmaz. Eğer üzerindeki
kabuklar atılıp dibindeki kökleri kesilerek alınıp satılıyor ise ...
Dedi ki: demet halinde
de sayı ile de selef yolu ile alınması caiz değildir. Çünkü bu yolla onun
miktarı onu görmüş ve bakmış olsa dahi tespit edilemez.
Dedi ki: Şeker kamışını
da bakliyatı da buna benzer başka şeyleri de senden şu şu yerde şu kadar feddan
ekini satın alıyorum, demesinde de şu bakliyattan, şu zamana kadar, şu kadar
demet alıyorum, demesinde de bir hayır yoktur. Çünkü bunların ekinleri
farklılık gösterir, azalır, çoğalır, güzelolur, kötü olur. Bunu fasit kabul
edişimiz, ölçek ile tartı ile de miktarı tespit edilmeyip azlığının çokluğunun
bilinmemesi şeklindeki açıklamalarım sebebiyle, -azlığının ve çokluğunun,-
farklılık göstermesinden dolayıdır. Bunu gözle görmedikçe, satın alması caiz
değildir. İşte kamış da, pırasa da yerden yetişen her bir şey de böyle olup
ancak tartı ya da ölçek ile teminat altında nitelikler ile selef yoluyla
alınması caizdir. Muayyen bir araziden olması şart koşulamaz. Eğer muayyen bir
arazi şartı ile selef yaparsa, bu selef alışverişi geçersizdir.
Dedi ki: Aynı şekilde
kamış, pırasa, yeşillik ve benzeri diğer şeylerin demet ve yük hallerinde
satılması da caiz değildir. Bunlar ancak tartı ile ve nitelikleri belirlenerek
caiz olur. İncir ve diğerleri de böyle olup ölçek ya da tartıdan başka bir
yolla satılmaları caiz değildir. Ayrıca cinsler arasında farklılık doğuyorsa,
ikisinin de bilinmesi gerekir. Bunlardan herhangi birisini ihmal edecek olursa,
selef yoluyla satılması caiz olmaz. Allah elbette en iyi biledir.
Sonraki için tıkla:
BAŞKA ŞEYLERİ
ISLAH EDEN / TATLANDIRAN BİR ŞEY'İN SELEF YOLUYLA SATILMASI