TARLADA EKİN'İN
SATILMASI HUSUSUNDAKİ GÖRÜŞ AYRILIĞI
Şafii(Allah'ın rahmeti ona)
dedi ki: Başağında iken buğdayın ve onun benzeri şeylerin satılması hususunda,
bazı kimseler, bize muhalefet etmiş olup bunun caiz olduğunu ittifakla kabul
etmiş olmanın yanında, hakkında kendilerine bunu caiz görmelerindeki illete
dair sorduğumuz bazı sorular hakkında, bazı tahıllar ile ilgili farklı görüşler
ortaya koydular. Onlardan birisine dedim ki;
- Buğdayı satın aldığın
yerde yahut da o yerde bulunmakla birlikte heybe, çuval, her ne olursa olsun
herhangi bir kap ya da bir kapak içerisinde müşterinin göremeyeceği bir yerde
olduğu halde, tarlada mevcut buğdayı caiz gördüğün gibi, satmayı caiz görüyor
musun? O;
- Hayır, dedi. Eğer ben
bu sebepten ötürü bunu caiz kabul edersem, o takdirde onu gördüğü vakit ona
muhayyerlik hakkı da veririm. Dedim ki;
- Peki, hangi mana /
illet sebebiyle onu caiz gördün? Dedi ki:
- Çünkü o, başağa malik
olmuştur. Dolayısıyla içinde yaratılmış bir şey varsa, o yaratılmış şeyonundur.
O yaratılan şey, ne olursa olsun, hangi durumda bulunursa bulunsun, ister
kusurlu olsun ister kusursuz olsun, böyledir. Nitekim eğer karnında çocuğu
varsa cariyeye malik olur. Cariyenin çocuğunun olması yahut olmaması ile
çocuğun eksik ya da kusurlu olması halinde de durum böyledir. Ve ben hiçbir
sebepten ötürü bu alışverişi geri çevirme m ve satın alanın muhayyerlik hakkını
da kabul etmem. Ona dedim ki:
- Çocukları olan
cariyenin satılması halinde, bu tıpkı cariyelerin bedenlerinin alınması maksat
olarak gözetildiği gibi, alışverişte gözetilen bir maksattır. Çünkü cariyeler,
bir takım menfaatler için satın alınırlar. Çocukları hakkında da belirttiğim
nitelik dediğim gibidir. Ağaçta da dediğimiz gibidir. Peki, başakta görünmeyen
dışında satın alınan bir şey var mıdır? Bu durumda görünmeyen şeyin çocuk gibi,
çocuğu olan cariye gibi, ağaçtaki meyve gibi hükümsüz olması mı söz konusudur
yoksa böyle değil midir? Dedi ki:
- Bununla ne demek
istiyorsun? Dedim ki;
- Sen, çocuklu cariye
satın aldığın vakit, acaba bu alışveriş akdin çocuğunu dışarıda bırakarak
yalnızca cariye hakkında geçerli olmaz mı? İşte meyve tutan ağacın durumu da
böyledir. Eğer meyve verirse yahut cariye çocuk doğurursa, o çocuğun hükmü
ancak annesinin hükmü olması senin lehinedir. Fakat meyvenin de ağacın hükmü
dışında bir hükmü yoktur. ikisinden herhangi birisinin bedelinden bir payları
bulunmamaktadır. isterse bedeli eksiltmesinler, isterse çok meyve vermiş ve bu
meyve sağlam olsun ya da olmasın, kusurlu olsun ya da olmasın bu müşteriye
aittir. Peki, sence kabukları (başağı) içindeki buğday da böyle midir? O dedi
ki;
- Eğer ben evet dersem,
sen peki satılan şey nedir, diyeceksin. Dedi ki: Eğer görüşün nedir, dersen,
derim ki: Eğer ben gördüğüm de herhangi bir şey bulamasam o zaman şöyle demem
gerekir: Karnında çocuk bulunmaması halinde cariye gibi (satış) onun için
bağlayıcıdır. Fakat bu cariye gibi değildir. Çünkü satın alınan cariyedir, onun
taşıdığı yükü değildir. Burada da satın alınan tanedir, onun kabukları
değildir. Dolayısıyla burada ayrı durumdadırlar. Ceviz ve benzerlerinden de
farklıdır. Çünkü kabuklarından çıktıktan sonra taneyi saklamak ile badem ve
benzerini kabuğu ile birlikte saklamanın durumu açıkladığım gibidir. Bunların
hiçbirisi ile de kıyas edilmez fakat biz bu hususta rivayete tabi olduk.
Sonraki için tıkla: