ŞAFİİ el-UMM

AV VE HAYVAN KESİMİ

 

AVCI'NIN EĞİTİLMİŞ AV HAYVANI'NI SALMASI

 

Şafii (Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Bir kimse kuş ya da dört ayaklılardan avlayıcı hayvanı, avın üzerine gönderdiği zaman gitse, sonra o avı öldürse, avı ister görsün ister görmesin, şayet gittiği yoldan geri dönmüş sonra başka bir yola gitmişse, o takdirde bu sahibine dönmekte olmayıp avı arayan bir hayvan demektir. Bu durumda o av hayvanını öldürürse yenilir.

 

Eğer avı, ister görmüş ister görmemiş olsun, sahibine döndükten sonra tekrar dönüp o hayvanı öldürürse, yenilmez. Çünkü birinci gönderme işi bitmiş olur. Bu ise, salınıp gönderilmesinden sonra, yeni bir arayıştır. Eğer döndüğü için sahibi onu tekrar gönderdiği vakit o da buna uyarsa yahut da bir süre bekledikten sonra, tekrar aramaya başlarsa ya da avın yolu dışında bir yola gidip bu yeni gidişinde onu öldürürse, o yenilir ve bu o avlayıcı hayvanı elinden göndermesi gibi sayılır.

 

Şafii dedi ki: Ava atış yapıp artık başkası tarafından yakalanamayacak şekilde kendisini korumasına gücünün yetmeyeceği bir şekilde isabet ettirirse yahut av hayvanı hasta, bir tarafı kırık ya da başkasının yakalamasına karşı kendisini korumayacak kadar küçük olmakla birlikte öldürürse, onu yemek hel al olmaz. Bu gibi hayvanlar ancak tezkiye ile (avcı tarafından hayatta iken kesim suretiyle) helalolur.

 

Tezkiye ise iki türlüdür. İster yabani ister evcil olsun, atma ve silahın dışında güç yetirilebilenler ancak şer'i kesim ile hel al olurlar. Yalnızca bir ok atmak yahut silah atmak ile güç yetirilebilenler hakkında ise bu onlar için bir tezkiye olur.

 

Sonraki için tıkla:

 

TEZKİVE (ŞER'İ KESİM) VE SİLAH ATIŞI