İBNÜ’L-ESİR

2. CİLT

HİCRİ 9. YIL       ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

HİCRETİN DOKUZUNCU YILI (20 Nisan 630 - 8 Nisan 631)

 

KA'AB BİN ZÜHEYR'İN MÜSLÜMAN OLMASI

 

Denildiğine göre Ka'ab bin Züheyr bin Ebi Selma -Ebu Selma, Rabia el-Müzeni'dir- beraberinde kardeşi Büceyr de olduğu halde yola koyulup ''Ebrekulazzaf'' denilen yere vardılar. Büceyr, Ka'ab'a: "Ben bu adamın yanına varıp gelinceye kadar sen burada koyunlarımızı bekle" dedi. Bununla Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına varıp O'nu dinlemeyi kastediyordu. Ka'ab orada kaldı, Büceyr ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e giderek orada Müslüman oldu. Bunu haber alan Ka'ab şu beyitleri söyledi:

 

''Büceyr'e benden mesaj götürün:

Başkalarının musibeti sana neyi gösterdi?

Ne ananı, ne babam, ne kardeşini,

Sen bu yolda görmemiştin

Ebu Bekir sana kandıran bir bardakla içirdi Me'mur(1) olan da sana ondan sundu''

 

(1not) Müellif olayı anlatıp bitirdikten sonra, burada geçen ''Me'mur'' kelimesi ile biraz sonra gelecek ''me'mun'' kelimesini açıklayacaktır. (Çev.)

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun bu sözlerini işitince gazaba geldi ve görüldüğü yerde öldürülmesini emretti. Büceyr durumu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Taif'ten döndükten sonra kardeşine yazılı olarak bildirdi ve O'na: "Kendini kurtarmaya bak senin kurtulabileceğini de sanmıyorum" diye söyledi. Daha sonra ikinci bir mektup yazarak: "Bu mektubumu alınca Müslüman ol ve O'nun yanına gel, çünkü o Müslüman olduktan sonra daha önceki şeylerden kimseyi sorumlu tutmuyor" dedi. Bunun üzerine Ka'ab Müslüman olup geldi ve Mescid'in kapısına devesini çöktürdü. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabı ile birlikte oturuyordu. Ka'ab der ki: "Ben O'nu nitelikleriyle tanıdım. Bu bakımdan oturanların üstünden geçerek yanına vardım ve Müslüman olduktan sonra: ''Ey Allah'ın Resulü, senden eman istiyorum işte senden beni korumanı istemek durumundayım'' dedim. O bana: ''Sen kimsin?'' diye sorunca ben: ''Ka'ab bin Züheyr'im'' cevabını verdim. ''Sen şu sözleri söyleyen misin?'' deyip Ebu Bekir'e döndü ve ''Sözü nasıl söylemişti?'' diye sordu. Ebu Bekir de ona başlangıcı: ''Büceyr'e benden mesaj götürün'' diye başlayan mısralarımı okudu." Bu sefer Ka'ab şöyle dedi: "Ben böyle söylemedim ya Resulallah, benim söylediğim şudur; deyip beyitte değişiklik yaparak şöyle okudum:

 

''Ebu Bekir seni kandıran bir bardakla içirdi Me 'mun da bundan sana sundu''

 

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allah'a yemin ederim Me'mun bir kimseyim'' dedi. Bu sefer Ensar Ka'ab'a hücum edip ağır sözler söyleyince Kureyş'e mensup Müslümanlar ise yumuşak davrandı ve İslam'ına sevindi. Bunun üzerine Ka'ab ''Banef Suad'' diye başlayan kasidesini okudu:

 

''Bugün Suat 'la ayrılıp döndük, bu nedenle aklım başımda yok. Arkasından köle gibi takılıp gitti, zincirlerden kurtulacağı yok''

 

Ka'ab bu şekilde okumasına devam edip şu beyitleri de okudu:

 

''Dost olduğum her kişi bana dedi:

Beni oyalama seninle uğraşamam.

Resulullah'ın beni tehdit ettiğini öğrendim,

Fakat onun affetmesi de umulur

Kureyşlilerden bir grup genç

Mekke vadisinde Müslüman olunca: "Dağılın" dedi birileri''

 

diye devam edince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyş'ten Müslüman olmuş olanlara: "Dinleyin" diye işaret etti. Daha sonra Ka'ab Ensar'ın kendisine karşı gösterdikleri kabalığı dile getirmek isteyince, Kureyşliler bu söylediklerini kabul etmeyerek: "Eğer onları yerecek olursan bizi övmüş olamazsın" diyerek Ensar'ı yermesine razı olmadılar. Ensar da O'nun kendilerini yermesini büyük bir iş olarak değerlendirerek şikayet edince, Züheyr onları övmek amacıyla aralarında şu beyitlerin de yer aldığı bir şiir okudu:

 

''Hayatın keremini sevenler

Salih Ensar bahçesinden ayrılmasın

Onlar ki canlarını ve kanlarını verdiler

Savaş günlerinde ve düşman satvetinde

Sanki bir ibadetmiş gibi

Öldürdükleri kafirlerin kanlarıyla paklanırlar''

 

Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırtında bulunan bürdesini çıkartıp O'na giydirdi. Muaviye'nin halifeliği döneminde Muaviye, Ka'ab'a: "Resulullah'ın bürdesini bize satıver" diye bir haber gönderdiyse de Ka'ab O'na: "Ben Resulullah'ın elbisesine hiç kimseyi tercih edemem" deyip reddetti. Ka'ab vefat ettikten sonra Muaviye o bürdeyi çocuklarından yirmi bin dirheme satın aldı. Şu anda halifelerin yanında bulunan bürde budur.

 

Denildiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in onun öldürülmesini ve dilinin de kesilmesini emretmesinin nedeni, Ebu Talib'in kızı Um Hani hakkında olmadık şiirler söylemiş olmasıydı.

 

(Yukarıda Kaab'a ait Müslüman olmadan önceki beyitlerde kullandığı Me'mur kelimesiyle ilgili olarak bazı ilim adamları şu açıklamayı yapar: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözü hoş görmemesinin nedeni: Arapların cinlerin emrettiği şekilde konuşan kimselere verdikleri isim olması dolayısıyladır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah tarafından Me'mur olmakla birlikte onların bu adetleri dolayısıyla bu kelimeden hoşlanmamıştı. Fakat bunun yerine Ka'ab "Me'mun" deyince bundan hoşnut oldu. Çünkü o vahyin eminidir.)

 

BİR SONRAKİ SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA

 

TEBUK GAZVESİ

 

 

BU YIL MEYDANA GELEN DİĞER OLAYLAR

 

TEBUK GAZVESİ

 

URVE BİN MES'UD ES-SAKAFİ'NİN RESULULLAH (S.A.V.)'İN HUZURUNA GELMESİ

 

SAKİF HEYETİNİN GELİŞİ

 

TAYY GAZYESİ VE ADİYY BİN HATEM'İN MÜSLÜMAN OLMASI

 

RESULULLAH (S.A.V.)'E HEYETLERİN GELMESİ

 

EBU BEKİR (R.A.)'İN HAC EMİRLİĞİ