DEVAM:
17. Diyete Varis Olma Ve Diyetin Ağırlaştırılması
وَحَدَّثَنِي
مَالِكٌ،
عَنْ يَحْيَى
بْنِ سَعِيدٍ،
عَنْ
عُرْوَةَ
بْنِ
الزُّبَيْرِ :
أَنَّ
رَجُلاً مِنَ
الأَنْصَارِ،
يُقَالُ لَهُ
: أُحَيْحَةُ
بْنُ
الْجُلاَحِ ،
كَانَ لَهُ
عَمٌّ
صَغِيرٌ هُوَ
أَصْغَرُ
مِنْ أُحَيْحَةَ،
وَكَانَ
عِنْدَ
أَخْوَالِهِ،
فَأَخَذَهُ
أُحَيْحَةُ
فَقَتَلَهُ، فَقَالَ
أَخْوَالُهُ :
كُنَّا
أَهْلَ ثُمِّهِ
وَرُمِّهِ،
حَتَّى إِذَا
اسْتَوَى
عَلَى
عُمَمِهِ،
غَلَبَنَا
حَقُّ
امْرِئٍ فِي عَمِّهِ.
قَالَ
عُرْوَةُ
فَلِذَلِكَ
لاَ يَرِثُ
قَاتِلٌ مَنْ
قَتَلَ(
Urve b.
Zübeyr'den: Ensar'dan Cülah oğlu Uheyhe isminde birinin kendisinden daha küçük
bir amcası vardı. Terbiye ve gözetimine dayıları bakıyordu. Küçük amcası
kendisini, bakmak üzere dayılarının yanından aldı ve öldürdü. Bunun üzerine
dayıları:
«Büyüyüp
kuvvetleninceye kadar ona biz baktık. Fakat amcasından birinin hakkı bize
galebe çaldı. (Onu ve malını elimizden aldılar). dediler.
Urve: «işte bunun
için katil, öldürdüğü kimsenin mirasından alamaz» dedi.
قَالَ
مَالِكٌ :
الأَمْرُ
الَّذِي لاَ
اخْتِلاَفَ
فِيهِ عِنْدَنَا
: أَنَّ
قَاتِلَ
الْعَمْدِ
لاَ يَرِثُ
مِنْ دِيَةِ
مَنْ قَتَلَ
شَيْئاً،
وَلاَ مِنْ
مَالِهِ،
وَلاَ
يَحْجُبُ
أَحَداً وَقَعَ
لَهُ
مِيرَاثٌ.
وَأَنَّ
الَّذِي
يَقْتُلُ
خَطَأً لاَ
يَرِثُ مِنَ
الدِّيَةِ
شَيْئاً،
وَقَدِ
اخْتُلِفَ
فِي أَنْ
يَرِثَ مِنْ
مَالِهِ، لأَنَّهُ
لاَ
يُتَّهَمُ
عَلَى
أَنَّهُ قَتَلَهُ
لِيَرِثَهُ
وَلِيَأْخُذَ
مَالَهُ، فَأَحَبُّ
إِلَيَّ أَنْ
يَرِثَ مِنْ
مَالِهِ،
وَلاَ يَرِثُ
مِنْ
دِيَتِهِ.
İmam Malik der
ki: Bize göre ihtilafsız kabul edilen hüküm şudur: Kasden adam öldüren,
öldürdüğü kimsenin ne diyetine ve ne de malına varis olmaz. Varis olan hiçbir
kimseyi de mirasdan mahrum edemez. Hataen adam öldüren de, öldürdüğü kimsenin
diyetine varis olamaz. Fakat malına varis olmasında ihtilaf edilmiştir. Çünkü
bu durumda «malına varis olup almak için» katilin onu öldürdüğü ithamı
yapılamaz: Bana göre malına varis olup diyetine varis olmaması daha uygundur.