M U V A T T A

 Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-İTK’İ VE’L-VELA’

<< 1480 >>

11 - باب جَرِّ الْعَبْدِ الْوَلاَءَ إِذَا أُعْتِقَ

11- AZAD EDiLEN KÖLENiN VELASININ AKIBETi

 

حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ : أَنَّ الزُّبَيْرَ بْنَ الْعَوَّامِ اشْتَرَى عَبْداً فَأَعْتَقَهُ، وَلِذَلِكَ الْعَبْدِ بَنُونَ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ، فَلَمَّا أَعْتَقَهُ الزُّبَيْرُ قَالَ هُمْ مَوَالِيَّ.، وَقَالَ مَوَالِي أُمِّهِمْ : بَلْ هُمْ مَوَالِينَا. فَاخْتَصَمُوا إِلَى عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ، فَقَضَى عُثْمَانُ لِلزُّبَيْرِ بِوَلاَئِهِمْ. 

 

Rebia b. Abdurrahman {r.a)'dan rivayete göre, Zübeyr b. Awam bir köle satın alarak azad etti. Bu kölenin de hür bir kadından olma erkek çocukları vardı. Zübeyr köleyi azad edince:

 

"Çocukların vela hakkı bana aittir" dedi. Çocukların annesini daha önce azad eden efendiler:

 

"Hayır onların hakkı bize aittir" dediler. Bunun üzerine Osman b. Affan'a götürdüler. Osman'da çocukların vela hakkının Zübeyr' e ait olduğuna hükmetti."

 

(Sadece İmam-ı Malik'in Muvatta'ında geçmektedir.)

 

 

وَحَدَّثَنِي مَالِكٌ، أَنَّهُ بَلَغَهُ : أَنَّ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ سُئِلَ عَنْ عَبْدٍ لَهُ وَلَدٌ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ، لِمَنْ وَلاَؤُهُمْ ؟ فَقَالَ سَعِيدٌ : إِنْ مَاتَ أَبُوهُمْ وَهُوَ عَبْدٌ لَمْ يُعْتَقْ فَوَلاَؤُهُمْ لِمَوَالِي أُمِّهِمْ.

 

''Malik dedi ki: "Said b. Müseyyeb'e hür bir kadından doğma çocukları olan kölenin çocuklarının ve la hakkı kime aittir?" diye soruldu. Said'te şöyle cevap verdi: "Çocukların babası azad edilmeden köle olarak ölürse çocukların vela hakkı annelerini daha önce azad eden efendilerine aittir."

 

 

قَالَ مَالِكٌ : وَمَثَلُ ذَلِكَ وَلَدُ الْمُلاَعَنَةِ مِنَ الْمَوَالِي يُنْسَبُ إِلَى مَوَالِي أُمِّهِ، فَيَكُونُونَ هُمْ مَوَالِيَهُ إِنْ مَاتَ وَرِثُوهُ، وَإِنْ جَرَّ جَرِيرَةً عَقَلُوا عَنْهُ، فَإِنِ اعْتَرَفَ بِهِ أَبُوهُ أُلْحِقَ بِهِ، وَصَارَ وَلاَؤُهُ إِلَى مَوَالِي أَبِيهِ، وَكَانَ مِيرَاثُهُ لَهُمْ، وَعَقْلُهُ عَلَيْهِمْ، وَيُجْلَدُ أَبُوهُ الْحَدَّ(

 

*Malik dedi ki: "had edilen kölelerden lanetleşerek boşanan kadının çocuğu annesini azad eden efendilerine mensub olur. Annesinin efendileri onun da efendileri olur. Ölünce çocuğa varis olurlar. Çocuk bir suç işlerse diyetini onlar öderler. Babası çocuğun kendisinden olduğunu itiraf ederse çocuk onun üzerine kaydedilir. Çocuğun mirasını onlar alırlar. Çocuğun vela hakkı babasını azad eden efendilere aittir. Çocuğun mirasını onlar alırlar. Suçunun diyetini vermekte onlara düşer. Çocuğun babasına da had uygulanır. "

 

 

قَالَ مَالِكٌ : وَكَذَلِكَ الْمَرْأَةُ الْمُلاَعِنَةُ مِنَ الْعَرَبِ، إِذَا اعْتَرَفَ زَوْجُهَا الَّذِي لاَعَنَهَا بِوَلَدِهَا صَارَ بِمِثْلِ هَذِهِ الْمَنْزِلَةِ، إِلاَّ أَنَّ بَقِيَّةَ مِيرَاثِهِ بَعْدَ مِيرَاثِ أُمِّهِ وَإِخْوَتِهِ لأُمِّهِ لِعَامَّةِ الْمُسْلِمِينَ، مَا لَمْ يُلْحَقْ بِأَبِيهِ، وَإِنَّمَا وَرَّثَ وَلَدُ الْمُلاَعَنَةِ الْمُوَالاَةَ مَوَالِيَ أُمِّهِ، قَبْلَ أَنْ يَعْتَرِفَ بِهِ أَبُوهُ، لأَنَّهُ لَمْ يَكُنْ لَهُ نَسَبٌ وَلاَ عَصَبَةٌ، فَلَمَّا ثَبَتَ نَسَبُهُ، صَارَ إِلَى عَصَبَتِهِ(

 

* Malik der ki: "Kocaları çocuğun kendinden olduğunu kabul eden lanetleşen ve hür olan kadınla lanetleşen ve azad edilen kadın arasında fark yoktur. Kocaları çocuğun kendinden olduğunu kabul etmediği sürece hür kadının çocuğunun mirası anne ve anne bir kardeşler hisselerini aldıktan sonra geri kalan mal devlet hazinesine intikal eder. hadlı kadının çocuğunun geri kalan mirası ise annelerini azad eden efendilerine paylaştırılır. Çünkü bu çocukların nesebleri ve baba tarafından akrabaları yoktur. Nesebi sabit olunca mirası asabelerine kalır."

 

 

قَالَ مَالِكٌ : الأَمْرُ الْمُجْتَمَعُ عَلَيْهِ عِنْدَنَا فِي وَلَدِ الْعَبْدِ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ, وَأَبُو الْعَبْدِ حُرٌّ : أَنَّ الْجَدَّ أَبَا الْعَبْدِ يَجُرُّ وَلاَءَ وَلَدِ ابْنِهِ الأَحْرَارِ مِنِ امْرَأَةٍ حُرَّةٍ, يَرِثُهُمْ مَا دَامَ أَبُوهُمْ عَبْداً، فَإِنْ عَتَقَ أَبُوهُمْ رَجَعَ الْوَلاَءُ إِلَى مَوَالِيهِ، وَإِنْ مَاتَ وَهُوَ عَبْدٌ كَانَ الْمِيرَاثُ وَالْوَلاَءُ لِلْجَدِّ، وَلَوْ أَنَّ الْعَبْدَ كَانَ لَهُ ابْنَانِ حُرَّانِ، فَمَاتَ أَحَدُهُمَا وَأَبُوهُ عَبْدٌ، جَرَّ الْجَدُّ أَبُو الأَبِ الْوَلاَءَ وَالْمِيرَاثَ(

 

*Malik der ki: "Bizce ittifak edilen hüküm şudur ki: "Babası hür olan bir kölenin hür olan bir kadından doğma çocuğu hakkında dede kölenin hür kadından doğma hür çocuklarının babaları köle olduğu müddetçe çocukların varisi olur. Babaları azad olunca çocukların vela hakkı babalarını azad eden efendilerine geri döner. O kişi köle olarak ölürse vela ve miras dedenin olur. Kölenin iki hür çocuğu olup babaları köle iken bu çocuklardan biri ölse ve la ve mirası babadan dedelerine kalır.

 

 

قَالَ مَالِكٌ فِي الأَمَةِ تُعْتَقُ وَهِيَ حَامِلٌ وَزَوْجُهَا مَمْلُوكٌ، ثُمَّ يَعْتِقُ زَوْجُهَا قَبْلَ أَنْ تَضَعَ حَمْلَهَا، أَوْ بَعْدَ مَا تَضَعُ : إِنَّ وَلاَءَ مَا كَانَ فِي بَطْنِهَا لِلَّذِي أَعْتَقَ أُمَّهُ، لأَنَّ ذَلِكَ الْوَلَدَ قَدْ كَانَ أَصَابَهُ الرِّقُّ قَبْلَ أَنْ تُعْتَقَ أُمُّهُ، وَلَيْسَ هُوَ بِمَنْزِلَةِ الَّذِي تَحْمِلُ بِهِ أُمُّهُ بَعْدَ الْعَتَاقَةِ، لأَنَّ الَّذِي تَحْمِلُ بِهِ أُمُّهُ بَعْدَ الْعَتَاقَةِ إِذَا أُعْتِقَ أَبُوهُ جَرَّ وَلاَءَهُ.

 

Kocası köle kendisi hamile iken azad edilen sonra da henüz doğum yapmadan veya doğum yaptıktan sonra kocası azad olan bir cariye hakkında Malik §öyle der: "Cariyenin karnındaki çocuğun vela hakkı bu cariyeyi azad eden efendilerine aittir. Çünkü annesi azad edilmeden önce çocuğa da kölelik bula§mı§tır. Bu çocuk annesi azad olduktan sonra ana rahmine dü§en çocuğa benzemez. Çünkü annesinin azad edilmesinden sonra ana rahmine dü§en çocuğun babası azad edilince onun velasını alır."

 

 

قَالَ مَالِكٌ فِي الْعَبْدِ يَسْتَأْذِنُ سَيِّدَهُ أَنْ يُعْتِقَ عَبْداً لَهُ، فَيَأْذَنَ لَهُ سَيِّدُهُ: إِنَّ وَلاَءَ الْعَبْدِ الْمُعْتَقِ لِسَيِّدِ الْعَبْدِ، لاَ يَرْجِعُ وَلاَؤُهُ لِسَيِّدِهِ الَّذِي أَعْتَقَهُ وَإِنْ عَتَقَ.

 

* Malik dedi ki: "Bir köle kendi kölesini azad etmek için efendisinden izin ister, o da bu izni verirse azad edilen kölenin vela hakkı azad eden kölenin efendisinin olur. Artık azad eden köle azadda olsa bu vela hakkı kendisine dönmez."