M U V A T T A

 Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-İTK’İ VE’L-VELA’

<< 1460 >>

1 - باب مَنْ أَعْتَقَ شِرْكاً لَهُ فِي مَمْلُوكٍ.

1- KÖLEDEKİ HİSSEYİ AZAD ETMEK

 

حَدَّثَنِي مَالِكٌ، عَنْ نَافِعٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ r قَالَ : « مَنْ أَعْتَقَ شِرْكاً لَهُ فِي عَبْدٍ، فَكَانَ لَهُ مَالٌ يَبْلُغُ ثَمَنَ الْعَبْدِ، قُوِّمَ عَلَيْهِ قِيمَةَ الْعَدْلِ : فَأَعْطَى شُرَكَاءَهُ حِصَصَهُمْ، وَعَتَقَ عَلَيْهِ الْعَبْدُ، وَإِلاَّ فَقَدْ عَتَقَ مِنْهُ مَا عَتَقَ »(

 

Abdullah b. Ömer {r.a)'den rivayete göre, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

 

"Bir köledeki hissesini azad eden kimsenin kölenin geri kalan hisselerini azad edebilecek miktara ulaşan malı varsa köleye adaletli bir şekilde değer biçilir. Diğer ortakların hisselerine düşen parayı o verir ve köle azad olur. O kimsenin malı yoksa kölenin kendi hissesi kadarı azad olmuştur."

 

Diğer tahric: Buharı, itk; Müslim, itk

 

 

قَالَ مَالِكٌ : وَالأَمْرُ الْمُجْتَمَعُ عَلَيْهِ عِنْدَنَا، فِي الْعَبْدِ يُعْتِقُ سَيِّدُهُ مِنْهُ شِقْصاً، ثُلُثَهُ أَوْ رُبُعَهُ أَوْ نِصْفَهُ أَوْ سَهْماً مِنَ الأَسْهُمِ بَعْدَ مَوْتِهِ : أَنَّهُ لاَ يَعْتِقُ مِنْهُ إِلاَّ مَا أَعْتَقَ سَيِّدُهُ وَسَمَّى مِنْ ذَلِكَ الشِّقْصِ، وَذَلِكَ أَنَّ عَتَاقَةَ ذَلِكَ الشِّقْصِ إِنَّمَا وَجَبَتْ، وَكَانَتْ بَعْدَ وَفَاةِ الْمَيِّتِ، وَأَنَّ سَيِّدَهُ كَانَ مُخَيَّراً فِي ذَلِكَ مَا عَاشَ، فَلَمَّا وَقَعَ الْعِتْقُ لِلْعَبْدِ عَلَى سَيِّدِهِ الْمُوصِي، لَمْ يَكُنْ لِلْمُوصِي إِلاَّ مَا أَخَذَ مِنْ مَالِهِ، وَلَمْ يَعْتِقْ مَا بَقِيَ مِنَ الْعَبْدِ، لأَنَّ مَالَهُ قَدْ صَارَ لِغَيْرِهِ، فَكَيْفَ يَعْتِقُ مَا بَقِيَ مِنَ الْعَبْدِ عَلَى قَوْمٍ آخَرِينَ, لَيْسُوا هُمُ ابْتَدَؤُوا الْعَتَاقَةَ وَلاَ أَثْبَتُوهَا وَلاَ لَهُمُ الْوَلاَءُ وَلاَ يَثْبُتُ لَهُمْ، وَإِنَّمَا صَنَعَ ذَلِكَ الْمَيِّتُ، هُوَ الَّذِي أَعْتَقَ وَأُثْبِتَ لَهُ الْوَلاَءُ، فَلاَ يُحْمَلُ ذَلِكَ فِي مَالِ غَيْرِهِ، إِلاَّ أَنْ يُوصِيَ بِأَنْ يَعْتِقَ مَا بَقِيَ مِنْهُ فِي مَالِهِ، فَإِنَّ ذَلِكَ لاَزِمٌ لِشُرَكَائِهِ وَوَرَثَتِهِ، وَلَيْسَ لِشُرَكَائِهِ أَنْ يَأْبَوْا ذَلِكَ عَلَيْهِ، وَهُوَ فِي ثُلُثِ مَالِ الْمَيِّتِ، لأَنَّهُ لَيْسَ عَلَى وَرَثَتِهِ فِي ذَلِكَ ضَرَرٌ(

 

* Malik der ki: "Bizce ittifakla uygulama şöyledir: "Efendi ölümünden sonra köledeki üçte bir veya dörtte bir veya herhangi bir hissesini azad etmiş olsa efendisinin azad ettiği kadarki kısmı azad olmuş olur. Bu hüküm o hissenin azadının vacip olması efendinin ölümünden sonra yürürlüğe girmesi ve efendinin de yaşadığı sürece serbest olması sebebiyledir."

Kölenin azad olması vasiyet eden efendi adına gerçekleşirse efendinin malından ölünce aldığı kadarı azad olur. Geri kalanı azad olmaz. Çünkü efendinin malı başkalarının olmuş olur. Azad edilmeyen kısmı başkaları adına nasıl azad olabilir? Kölenin bir kısmını azad eden onlar olmadığı gibi velasıda kendilerine ait değildir. had eden ölen şahıstır. Vela da onun hakkıdır. Bu başkalarının malına yüklenmez. Ancak efendi kölenin geri kalan kısmını malından azad olunmasını vasiyet etmişse bu vasiyet hem varisleri hem de diğer ortakları bağlayıcıdır. Ortakların bunu kabul etmeme hakları yoktur. Bu vasiyet ölenin üçte bir malında geçerlidir. Çünkü üçte bir malda vereselere bir zarar yoktur."

 

 

قَالَ مَالِكٌ : وَلَوْ أَعْتَقَ رَجُلٌ ثُلُثَ عَبْدِهِ وَهُوَ مَرِيضٌ،فَبَتَّ عِتْقَهُ، عَتَقَ عَلَيْهِ كُلُّهُ فِي ثُلُثِهِ، وَذَلِكَ أَنَّهُ لَيْسَ بِمَنْزِلَةِ الرَّجُلِ يُعْتِقُ ثُلُثَ عَبْدِهِ بَعْدَ مَوْتِهِ، لأَنَّ الَّذِي يُعْتِقُ ثُلُثَ عَبْدِهِ بَعْدَ مَوْتِهِ، لَوْ عَاشَ رَجَعَ فِيهِ وَلَمْ يَنْفُذْ عِتْقُهُ، وَأَنَّ الْعَبْدَ الَّذِي يَبِتُّ سَيِّدُهُ عِتْقَ ثُلُثِهِ فِي مَرَضِهِ يَعْتِقُ عَلَيْهِ كُلُّهُ إِنْ عَاشَ، وَإِنْ مَاتَ أُعْتِقَ عَلَيْهِ فِي ثُلُثِهِ، وَذَلِكَ أَنَّ أَمْرَ الْمَيِّتِ جَائِزٌ فِي ثُلُثِهِ، كَمَا أَنَّ أَمْرَ الصَّحِيحِ جَائِزٌ فِي مَالِهِ كُلِّهِ. 

 

* Malik der ki: "Bir kimse hasta iken kölesinin üçte birini azad etse malının üçte birinde kölenin tamamı azad edilmiş o!ur. Çünkü hasta iken kesin olarak kölesinin üçte birini azad edenle vasiyet yoluyla ölümünden sonra kölesinin üçte birini azad eden kişi arasında fark vardır. Ölümünden sonra kölesinin üçte birini azad eden yaşasa azad etmekten vazgeçebilir ve azad etmek yürürlükten kalkar. Ama hastalığında kölesinin üçte birini kesin olarak azad eden efendi, yaşasa kölenin tamamını kendi adına azad olur. Ölünce de malının üçte birinden azad olmuş olur. Çünkü sağlığında beyanı malının tamamında geçerli olduğu gibi ölümünde de beyanı malının üçte birinde geçerlidir. "