10 - باب
جَامِعِ
الْقَطْعِ
10. El Kesmekle İlgili
Diğer Meseleler
حَدَّثَنِي
يَحْيَى،
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
الْقَاسِمِ،
عَنْ أَبِيهِ:
أَنَّ
رَجُلاً مِنْ
أَهْلِ
الْيَمَنِ
أَقْطَعَ
الْيَدِ
وَالرِّجْلِ
قَدِمَ،
فَنَزَلَ
عَلَى أبِي
بَكْرٍ
الصِّدِّيقِ،
فَشَكَا
إِلَيْهِ أَنَّ
عَامِلَ
الْيَمَنِ
قَدْ
ظَلَمَهُ،
فَكَانَ
يُصَلِّي
مِنَ
اللَّيْلِ،
فَيَقُولُ أَبُو
بَكْرٍ :
وَأَبِيكَ,
مَا لَيْلُكَ
بِلَيْلِ
سَارِقٍ.
ثُمَّ
إِنَّهُمْ
فَقَدُوا عِقْداً
لأَسْمَاءَ
بِنْتِ
عُمَيْسٍ
امْرَأَةِ
أبِي بَكْرٍ
الصِّدِّيقِ,
فَجَعَلَ الرَّجُلُ
يَطُوفُ
مَعَهُمْ
وَيَقُولُ :
اللَّهُمَّ
عَلَيْكَ
بِمَنْ
بَيَّتَ
أَهْلَ هَذَا
الْبَيْتِ الصَّالِحِ.
فَوَجَدُوا
الْحُلِيَّ
عِنْدَ
صَائِغٍ،
زَعَمَ أَنَّ
الأَقْطَعَ
جَاءَهُ
بِهِ،
فَاعْتَرَفَ
بِهِ
الأَقْطَعُ,
أَوْ شُهِدَ
عَلَيْهِ
بِهِ،
فَأَمَرَ
بِهِ أَبُو
بَكْرٍ الصِّدِّيقُ
فَقُطِعَتْ
يَدُهُ
الْيُسْرَى، وَقَالَ
أَبُو بَكْرٍ
: وَاللَّهِ
لَدُعَاؤُهُ
عَلَى
نَفْسِهِ
أَشَدُّ
عِنْدِي
عَلَيْهِ
مِنْ
سَرِقَتِهِ(
Abdurrahman'ın
babası Kasım'dan: Yemen ahalisinden eli ve ayağı kesik bir adam gelip Hz. Ebu Bekr'e
misafir oldu ve Yemen valisinin kendisine zulmettiğinden şikayet etti. Bu adam
geceleyin namaz da kılıyordu. Hz. Ebu Bekir (bunu görünce):
«— Yemin ederim
ki senin gecen, hırsızın gecesi gibi değil» dedi. Sonra Hz. Ebu Bekir (r.a.)'ın
hanımı Esma binti Umeys'in gerdanlığını kaybettiler. Adam da onlarla beraber
gerdanlığı arıyor ve:
«— Ey Allah'ım!
Şu güzel hayırlı aileye geceleyin baskın yapıp gerdanlığı alanın durumunu sana
havale ediyorum» diye bedduada bulunuyordu. Daha sonra gerdanlığı bir kuyumcuda
buldular. Kuyumcu gerdanlığı kendisine eli ayağı kesik adamın getirdiğini iddia
etti. O da suçunu itiraf edince ya da onun çaldığına dair şahid bulununca, Hz.
Ebu Bekir emir verdi, adamın sol eli de kesildi. Hz, Ebu Bekir:
«—- Vallahi bana
göre adamın kendi aleyhine bedduada bulunması hırsızlığından daha kötü» dedi.
قَالَ
يَحْيَى :
قَالَ
مَالِكٌ :
الأَمْرُ عِنْدَنَا
فِي الَّذِي
يَسْرِقُ
مِرَاراً، ثُمَّ
يُسْتَعْدَى
عَلَيْهِ :
إِنَّهُ
لَيْسَ
عَلَيْهِ
إِلاَّ أَنْ
تُقْطَعَ
يَدُهُ
لِجَمِيعِ
مَنْ سَرَقَ مِنْهُ،
إِذَا لَمْ
يَكُنْ
أُقِيمَ
عَلَيْهِ
الْحَدُّ،
فَإِنْ كَانَ
قَدْ أُقِيمَ
عَلَيْهِ
الْحَدُّ
قَبْلَ
ذَلِكَ،
ثُمَّ سَرَقَ
مَا يَجِبُ
فِيهِ
الْقَطْعُ،
قُطِعَ أَيْضاً.
İmam Malik der
ki: Bize göre, defalarca hırsızlık yapan kimse şikayet edilip daha önce el
kesme cezası verilmemişse, bütün hırsızlıkları için bir eli kesilir. Ancak
daha önce hırsızlık suçundan eli kesilmiş olup da bu defa çaldığı malın miktarı
yine el kesme cezasını gerektiriyorsa, öbür eli de kesilir.