DEVAM:
9. Mahkemeye İntikal Ettikten Sonra Hırsızın Affedilmezliği
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ رَبِيعَةَ
بْنِ أبِي
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ :
أَنَّ الزُّبَيْرَ
بْنَ
الْعَوَّامِ
لَقِيَ
رَجُلاً قَدْ
أَخَذَ
سَارِقاً،
وَهُوَ
يُرِيدُ أَنْ
يَذْهَبَ
بِهِ إِلَى
السُّلْطَانِ،
فَشَفَعَ
لَهُ الزُّبَيْرُ
لِيُرْسِلَهُ،
فَقَالَ :
لاَ، حَتَّى
أَبْلُغَ
بِهِ
السُّلْطَانَ.
فَقَالَ
الزُّبَيْرُ :
إِذَا
بَلَغْتَ
بِهِ السُّلْطَانَ،
فَلَعَنَ
اللَّهُ
الشَّافِعَ
وَالْمُشَفِّعَ(
Ebu Abdullahman
oğlu Rebia'dan: Zübeyr b. Avvam, hırsız yakalamış bir adamla karşılaştı. Bu adam
hırsızı hakime götürmek istiyordu. Zübeyr, adamın hırsızı serbest bırakması
için şefaatçi olunca, adam:
«— Hayır hakime
götürmeden davamdan vaz geçmem» dedi. Bunun üzerine Zübeyr:
«— Onu hakimin
huzuruna götürünce, Allah onu kurtarmaya çalışana da ve bunu kabul edene de
lanet etsin. (Huzura çıkınca davandan vazgeçsen de eli kesilir)» dedi.