M U V A T T A

 Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MÜDEBBER

<< 1500 >>

1 - باب الْقَضَاءِ فِي الْمُدَبَّرِ(

1- MÜDEBBER HAKKINDAKi HÜKÜM

 

حَدَّثَنِي مَالِكٌ أَنَّهُ قَالَ : الأَمْرُ عِنْدَنَا فِيمَنْ دَبَّرَ جَارِيَةً لَهُ، فَوَلَدَتْ أَوْلاَداً بَعْدَ تَدْبِيرِهِ إِيَّاهَا، ثُمَّ مَاتَتِ الْجَارِيَةُ قَبْلَ الَّذِي دَبَّرَهَا، إِنَّ وَلَدَهَا بِمَنْزِلَتِهَا قَدْ ثَبَتَ لَهُمْ مِنَ الشَّرْطِ، مِثْلُ الَّذِي ثَبَتَ لَهَا، وَلاَ يَضُرُّهُمْ هَلاَكُ أُمِّهِمْ، فَإِذَا مَاتَ الَّذِي كَانَ دَبَّرَهَا فَقَدْ عَتَقُوا إِنْ وَسِعَهُمُ الثُّلُثُ.

 

Malik (r.a) der ki: "Bizde uygulanan hüküm şudur: "Efendi ölümünden sonra azad etmiş olduğu cariyesi hürriyete kavuştuktan sonra çocuklar doğurur sonra efendisi ölmeden kendisi ölürse çocukları kendisi durumunda olup kendisi için geçerli olan şartların aynısı çocuklar içinde geçerlidir. Annelerinin ölmesi çocuklara zarar vermez. Cariyeyi ölümüne bağlı olarak azad eden efendi öldüğü zaman malının üçte biri kafi geliyorsa çocuklar ve annesi hürriyetlerine kavuşurlar."

 

(Sadece İmam-ı Malik'in Muvatta'ında geçmektedir. )

 

 

وَقَالَ مَالِكٌ : كُلُّ ذَاتِ رَحِمٍ فَوَلَدُهَا بِمَنْزِلَتِهَا، إِنْ كَانَتْ حُرَّةً فَوَلَدَتْ بَعْدَ عِتْقِهَا فَوَلَدُهَا أَحْرَارٌ، وَإِنْ كَانَتْ مُدَبَّرَةً، أَوْ مُكَاتَبَةً، أَوْ مُعْتَقَةً إِلَى سِنِينَ، أَوْ مُخْدَمَةً، أَوْ بَعْضُهَا حُرًّا، أَوْ مَرْهُونَةً، أَوْ أُمَّ وَلَدٍ، فَوَلَدُ كُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْهُنَّ عَلَى مِثَالِ حَالِ أُمِّهِ، يَعْتِقُونَ بِعِتْقِهَا، وَيَرِقُّونَ بِرِقِّهَا.

 

*Malik der ki: "Annelerin çocukları annelerine tabidir. Anneleri hür olursa, azad edildikten sonra doğmuş olan çocukları da hür olurlar. Anneleri müdebbere veya mükatebe veya seneler sonra azad edilmiş bir hizmetçi veya kısmen hür veya rehin edilmiş ümmü veled olmuş olsa bunların çocukları da kendileri gibi olup annelerinin hürriyete kavuşmasıyla hürriyetlerine kavuşurlar. Köle olmasıyla köle olurlar. Hamile iken müdebber akdi yapılan cariyenin çocuğu da annesi gibidir. Bu cariyesinin hamile olduğunu bilmeden hamile iken azad eden konusuna benzer."

 

 

قَالَ مَالِكٌ فِي مُدَبَّرَةٍ دُبِّرَتْ وَهِيَ حَامِلٌ وَلَمْ يَعْلَمْ سَيِّدهَا بِحَمْلهَا : إِنَّ وَلَدَهَا بِمَنْزِلَتِهَا، وَإِنَّمَا ذَلِكَ بِمَنْزِلَةِ رَجُلٍ أَعْتَقَ جَارِيَةً لَهُ وَهِيَ حَامِلٌ، وَلَمْ يَعْلَمْ بِحَمْلِهَا. قَالَ مَالِكٌ : فَالسُّنَّةُ فِيهَا أَنَّ وَلَدَهَا يَتْبَعُهَا، وَيَعْتِقُ بِعِتْقِهَا.

 

* Malik der ki: "Bu konuda sünnet olan hüküm çocuğun annesine tabi olup annesinin hürriyetine kavuşmasıyla çocukta hürriyetine kavuşur."

 

 

قَالَ مَالِكٌ : وَكَذَلِكَ لَوْ أَنَّ رَجُلاً ابْتَاعَ جَارِيَةً وَهِيَ حَامِلٌ، فَالْوَلِيدَةُ وَمَا فِي بَطْنِهَا لِمَنِ ابْتَاعَهَا، اشْتَرَطَ ذَلِكَ الْمُبْتَاعُ أَوْ لَمْ يَشْتَرِطْهُ.

قَالَ مَالِكٌ : وَلاَ يَحِلُّ لِلْبَائِعِ أَنْ يَسْتَثْنِيَ مَا فِي بَطْنِهَا، لأَنَّ ذَلِكَ غَرَرٌ يَضَعُ مِنْ ثَمَنِهَا، وَلاَ يَدْرِي، أَيَصِلُ ذَلِكَ إِلَيْهِ أَمْ لاَ ؟ وَإِنَّمَا ذَلِكَ بِمَنْزِلَةِ مَا لَوْ بَاعَ جَنِيناً فِي بَطْنِ أُمِّهِ، وَذَلِكَ لاَ يَحِلُّ لَهُ لأَنَّهُ غَرَرٌ.

 

* Malik der ki: "Yine bunun gibi bir kişi hamile bir cariyeyi satın alsa müşteri şart koşmuş olsun veya olmasın cariye ve karnındaki çocuğu müşterinin olur."

 

* Malik der ki: "Satıcının cariyenin karnındaki çocuğu satışın dışında tutması caiz değildir. Çünkü bu aldatmadır. Satıcı cariyenin fiyatını düşürür, çocuğu elde edip edemeyeceğini bilmez. Bu annesinin karnındaki cenini satmaya benzer ki caiz değildir. Bu bir aldatmadır."

 

 

قَالَ مَالِكٌ فِي مُكَاتَبٍ أَوْ مُدَبَّرٍ، ابْتَاعَ أَحَدُهُمَا جَارِيَةً فَوَطِئَهَا، فَحَمَلَتْ مِنْهُ وَوَلَدَتْ. قَالَ : وَلَدُ كُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِنْ جَارِيَتِهِ بِمَنْزِلَتِهِ، يَعْتِقُونَ بِعِتْقِهِ، وَيَرِقُّونَ بِرِقِّهِ. قَالَ مَالِكٌ :، فَإِذَا أُعْتِقَ هُوَ فَإِنَّمَا أُمُّ وَلَدِهِ مَالٌ مِنْ مَالِهِ يُسَلَّمُ إِلَيْهِ إِذَا أُعْتِقَ. 

 

* Malik der ki: "Mükateb ve müdebberden biri bir cariye satın alır ve bu cariye ile ilişkide bulunur cariye kendisinden hamile kalır. Doğurursa bunlardan birinin cariyesinden doğan çocuğu kendisi yerinde olup babaların hürriyete kavuşmasıyla hürriyete kavuşurlar. Köle olarak kalırlarsa onlarda köle olarak kalırlar."

 

* Malik der ki: "Köle, ümmü veledi kendi malı iken hürriyetine kavuşursa kendisine ümmü veledi teslim edilir."