DEVAM:
72. Cemreleri Taşlama Hususundaki Ruhsatlar
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ أبِي بَكْرِ
بْنِ
نَافِعٍ،
عَنْ
أَبِيهِ،
أَنَّ ابْنَةَ
أَخٍ
لِصَفِيَّةَ
بِنْتِ أبِي
عُبَيْدٍ
نُفِسَتْ
بِالْمُزْدَلِفَةِ،
فَتَخَلَّفَتْ
هِيَ
وَصَفِيَّةُ
حَتَّى
أَتَتَا
مِنًى، بَعْدَ
أَنْ
غَرَبَتِ
الشَّمْسُ
مِنْ يَوْمِ
النَّحْرِ،
فَأَمَرَهُمَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
عُمَرَ أَنْ
تَرْمِيَا
الْجَمْرَةَ
حِينَ
أَتَتَا,
وَلَمْ يَرَ
عَلَيْهِمَا
شَيْئاً(
Ebu Bekr, babası
Nafî'den naklediyor: Ebu Ubeyd'in kızı Safiye'nin kardeşinin kızı Müzdelife'de iken
doğum yaptı. Safiye ile birlikte cemaetten ayrılarak bayram günü güneş
battıktan sonra Mina'ya kadar geldiler. Abdullah b. Ömer bunların oraya
geldikleri zaman cemreleri taşlamalarını emretti ve bundan dolayı da onların
ceza olarak birşey yapmalarını söylemedi.
قَالَ
يَحْيَى :
سُئِلَ
مَالِكٌ
عَمَّنْ
نَسِيَ
جَمْرَةً
مِنَ
الْجِمَارِ
فِي بَعْضِ
أَيَّامِ
مِنًى حَتَّى
يُمْسِيَ
قَالَ : لِيَرْمِ
أَيَّ
سَاعَةٍ
ذَكَرَ مِنْ
لَيْلٍ أَوْ
نَهَارٍ،
كَمَا
يُصَلِّي
الصَّلاَةَ إِذَا
نَسِيَهَا،
ثُمَّ
ذَكَرَهَا
لَيْلاً أَوْ
نَهَاراً،
فَإِنْ كَانَ
ذَلِكَ بَعْدَ
مَا صَدَرَ
وَهُوَ
بِمَكَّةَ،
أَوْ بَعْدَ
مَا يَخْرُجُ
مِنْهَا
فَعَلَيْهِ
الْهَدْيُ.
İmam Malik'e:
«Mina'da bazı günler akşama kadar cemreleri taşlamayı unutan kimselerin durumu»
soruldu. Şu cevabı verdi: «Gece gündüz hangi saatte hatırlarsa derhal gidip
taşlarını atsın. Tıpkı kılmayı unuttuğu bir namazı gece ve gündüz ne zaman
hatırlarsa kılması gerektiği gibi. Şayet bu kimse Mekke'ye döndükten sonra veya
Mekke'den ayrıldıktan sonra bunu hatırlarsa Kabe'ye bir kurban göndermesi
gerekir.»