DEVAM:
72. Cemreleri Taşlama Hususundaki Ruhsatlar
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ، عَنْ
يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ،
عَنْ عَطَاءِ
بْنِ أبِي
رَبَاحٍ,
أَنَّهُ
سَمِعَهُ
يَذْكُرُ :
أَنَّهُ
أُرْخِصَ
لِلرِّعَاءِ
أَنْ يَرْمُوا
بِاللَّيْلِ،
يَقُولُ فِي
الزَّمَانِ
الأَوَّلِ(
Yahya b. Saîd,
Ata b. Ebî Rebah'ın «ashap zamanında...» diye bahsederek çobanlara cemreleri gece
taşlamalarına müsaade edildiğinden söz ettiğini işitti.
قَالَ
مَالِكٌ :
تَفْسِيرُ
الْحَدِيثِ،
الَّذِي
أَرْخَصَ
فِيهِ رَسُولُ
اللَّهِ r
لِرِعَاءِ
الإِبِلِ،
فِي
تَأْخِيرِ
رَمْىِ
الْجِمَارِ
فِيمَا نُرَى
وَاللَّهُ
أَعْلَمُ :
أَنَّهُمْ
يَرْمُونَ
يَوْمَ
النَّحْرِ,
فَإِذَا
مَضَى
الْيَوْمُ
الَّذِي
يَلِي يَوْمَ
النَّحْرِ
رَمَوْا مِنَ
الْغَدِ، وَذَلِكَ
يَوْمُ
النَّفْرِ
الأَوَّلِ,
فَيَرْمُونَ
لِلْيَوْمِ
الَّذِي
مَضَى، ثُمَّ
يَرْمُونَ
لِيَوْمِهِمْ
ذَلِكَ،
لأَنَّهُ لاَ
يَقْضِي
أَحَدٌ
شَيْئاً
حَتَّى
يَجِبَ عَلَيْهِ،
فَإِذَا
وَجَبَ
عَلَيْهِ
وَمَضَى،
كَانَ
الْقَضَاءُ
بَعْدَ
ذَلِكَ، فَإِنْ
بَدَا لَهُمُ
النَّفْرُ
فَقَدْ
فَرَغُوا،
وَإِنْ
أَقَامُوا
إِلَى
الْغَدِ،
رَمَوْا مَعَ
النَّاسِ يَوْمَ
النَّفْرِ
الآخِرِ
وَنَفَرُوا.
Cemreleri taşlama
hususunda çobanlara Nebi s.a.v. tarafından verilen ruhsatla ilgili olarak İmam
Malik şöyle der:
Allah bilir, ama
bizim anladığımıza göre çobanlar bayramın birinci günü cemreleri taşladılar,
ikinci günü taş atmaya gitmeyip üçüncü günü, önce ikinci günü atmadıkları
yerine sonra da üçüncü gün için taşlarını atıp döndüler. Çünkü hiç kimse bir
şey kendisine farz olmadan onun kazasını yapmaz. Bir şey farz olup zamanı
geçtikten sonra kaza edilir. Bu şekilde cemre taşlamalarına ruhsat verilen
çobanlar, işleri bittikten sonra gitmeleri gerekiyorsa gidebilirler. Şayet
sonuna kadar kalmak istiyorlarsa, diğer müslümanlarla beraber taşlarını atar,
son gün onlarla beraber dönerler*