باب
النَّوْمِ
عَنِ
الصَّلاَةِ
6. Uyuya Kalıp
Namazı Kaçırmanın Hükmü
حَدَّثَنِي
يَحْيَى،
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنِ ابْنِ
شِهَابٍ،
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيَّبِ،
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ r حِينَ
قَفَلَ مِنْ
خَيْبَرَ
أَسْرَى،
حَتَّى إِذَا
كَانَ مِنْ
آخِرِ
اللَّيْلِ
عَرَّسَ
وَقَالَ
لِبِلاَلٍ : «
اكْلأْ لَنَا
الصُّبْحَ ».
وَنَامَ رَسُولُ
اللَّهِ r
وَأَصْحَابُهُ،
وَكَلأَ
بِلاَلٌ مَا
قُدِّرَ لَهُ,
ثُمَّ
اسْتَنَدَ
إِلَى
رَاحِلَتِهِ
وَهُوَ
مُقَابِلُ
الْفَجْرِ،
فَغَلَبَتْهُ
عَيْنَاهُ،
فَلَمْ
يَسْتَيْقِظْ
رَسُولُ
اللَّهِ r وَلاَ
بِلاَلٌ
وَلاَ أَحَدٌ
مِنَ
الرَّكْبِ،
حَتَّى
ضَرَبَتْهُمُ
الشَّمْسُ،
فَفَزِعَ
رَسُولُ
اللَّهِ r فَقَالَ
بِلاَلٌ : يَا
رَسُولَ
اللَّهِ أَخَذَ
بِنَفْسِي
الَّذِي
أَخَذَ
بِنَفْسِكَ. فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ r :
«اقْتَادُوا».
فَبَعَثُوا
رَوَاحِلَهُمْ
وَاقْتَادُوا
شَيْئاً,
ثُمَّ أَمَرَ
رَسُولُ اللَّهِ
r
بِلاَلاً
فَأَقَامَ
الصَّلاَةَ,
فَصَلَّى بِهِمْ
رَسُولُ
اللَّهِ r
الصُّبْحَ،
ثُمَّ قَالَ
حِينَ قَضَى
الصَّلاَة :َ «
مَنْ نَسِيَ
الصَّلاَةَ
فَلْيُصَلِّهَا
إِذَا
ذَكَرَهَا،
فَإِنَّ
اللَّهَ تَبَارَكَ
وَتَعَالَى
يَقُولُ في
كِتَابِهِ (
أَقِمِ
الصَّلاَةَ
لِذِكْري ) » [طه
:14]
Saîd b.
el-Museyyeb rivayet eder: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hayber
fethinden dönüşünde gece yola devam etti. Gece'nin yarısından çoğu geçince
biraz uyuyup dinlenmek için konakladı. Bilal'e:
«—Uyuma, bizi
sabah namazına kaldır» buyurdu ve uyudu. Ashab da uyudu. Bilal bir süre
bekledikten sonra —sabaha karşı— devesine dayandı, gözleri uykuya daldı. Güneş
doğup yüzlerine vuruncaya kadar ne Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ne
Bilal, ne de Ashab uyandı.
Resulü Ekrem
birden heyecanla uyanınca, Bilal:
«— Ya Resulallah;
Seni uyutan (Allah) beni de uyuttu.» dedi. Bunun üzerine Resulullah hareket
emri verdi. Savaşçılar develerini kaldırıp yola düştüler. Biraz gittikten sonra
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Bilal'e emretti. Bilal kamet etti.
Resulü Ekrem cemaate sabah namazım kıldırdı.[26] Namazdan sonra da:
«Namazı unutup
kılamayan onu hatırlayınca kılsın. Çünkü Allah Teala kitabmda
*Beni
hatırlayınca namazı kıl [Taha 14] buyurur» dedi.[28]
Bu hadis,
mürseldir; Müslim mesacid'de mevsul olarak yer almaktadır.