DEVAM: 1.BAB: NAMAZ
VAKİTLERİ
وَحَدَّثَنِي
يَحْيَى،
عَنْ
مَالِكٍ، عَنْ
يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ،
عَنْ
عَمْرَةَ بِنْتِ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ،
عَنْ
عَائِشَةَ زَوْجِ
النَّبِيِّ r، أَنَّهَا
قَالَتْ :
إِنْ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ r
لَيُصَلِّي
الصُّبْحَ،
فَيَنْصَرِفُ
النِّسَاءُ
مُتَلَفِّعَاتٍ
بِمُرُوطِهِنَّ
مَا
يُعْرَفْنَ
مِنَ
الْغَلَسِ
Aişe (r.anha) der
ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sabah namazım kıldıktan sonra
kadınlar, örtülerine bürünmüş olarak evlerine dönerlerken henüz karanlıktan
tanınmıyorlardı.
İzah:
Diğer tahric
edenler: Buharı, Mevakitu's-Salat, 9/37; Müslim, Mesacid, 5/232.
Hz. aişe: Sabah
namazının erken kılındığını söylemek istiyor. Resul-i Ekrem (s.a.v.) çoğu zaman
sabah namazını erken kılar, bazan da geç kılardı. İmam Şafiî (rahimehullah)
erken kılınmasının efdal olduğunu söyler, Ebu Hanîfe de -cemaatin çoğalması
için-, ortalık biraz ağannca kılınmasını tavsiye eder. Bu hadisten Asrı
Saadette kadınların camiye devam ettikleri anlaşılıyor.