بَاب
فِي
الْجُلُوسِ
بَيْنَ
الظِّلِّ
وَالشَّمْسِ
13. Gölge İle Güneş
Arasında Oturmak
حَدَّثَنَا
ابْنُ
السَّرْحِ
وَمَخْلَدُ بْنُ
خَالِدٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
الْمُنْكَدِرِ
قَالَ حَدَّثَنِي
مَنْ سَمِعَ
أَبَا
هُرَيْرَةَ
يَقُولُ
قَالَ أَبُو
الْقَاسِمِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا كَانَ
أَحَدُكُمْ
فِي
الشَّمْسِ
وَقَالَ
مَخْلَدٌ فِي
الْفَيْءِ
فَقَلَصَ
عَنْهُ
الظِّلُّ وَصَارَ
بَعْضُهُ فِي
الشَّمْسِ
وَبَعْضُهُ
فِي الظِّلِّ
فَلْيَقُمْ
Ebu Hureyre (r.a.),
Rasûlullah (s.a.v.)'in (şöyle) buyurduğunu söylemiştir: "Biriniz güneşte
iken - Mahled (bu cümleyi) gölgede iken, diye rivayet etti - kendisinden gölge
çekilip bir kısmı güneşte bir kısmı da gölgede kalacak olursa, hemen (oradan)
kalksın (Her tarafı güneş ya da her tarafı gölge olan yere gidip oraya
otursun)."