بَاب
فِي قَتْلِ
الضِّفْدَعِ
164-165. Kurbağa
Öldürmenin Hükmü
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ ابْنِ
أَبِي ذِئْبٍ عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
خَالِدٍ عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
الْمُسَيِّبِ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
عُثْمَانَ
أَنَّ
طَبِيبًا
سَأَلَ النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَنْ
ضِفْدَعٍ
يَجْعَلُهَا
فِي دَوَاءٍ فَنَهَاهُ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَنْ
قَتْلِهَا
Abdurrahman b. Osman'dan
(rivayet edildiğine göre) Doktorun biri, Nebi (s.a.v.)'e kurbağayı ilaç olarak
kullanmayı sordu da Peygamber (s.a.v.) onu kurbağayı öldürmekten nehyetti.
İzah:
Nesaî, sayd
Kurbağa'nın pek çok
çeşitleri vardır. Bazıları çiftleşme sonucu meydana gelir. Durgun sularda yaşar.
Bazıları da yağmurdan meydana gelir ki, çokluğundan dolayı halk buluttan
yağdığım zanneder.
Kemiksiz bir hayvandır.
Hz. Cabir'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.): "Men katele
difda'an, fealeyhi şâtün. Muharremen kâne ev helâlen: Kurbağa öldüren kimseye
bir koyun kesmek borçtur. İster ihramlı olsun, ister ihramsız olsun"
buyurmuştur.
Zira Süfyan-ı Sevrî
rahmetullahı aleyh "hayvanlar içerisinde kurbağadan ziyade Allah'ı
zikreden yoktur. Ayrıca Hz. İbrahim ateşe atıldığı zaman Nemrûd'in yaktığı bu
ateşi söndürmek için ağzıyla su çekmiştir. Öldürülmesi yasaklandığı için eti
de haram kılınmıştır" demiştir.