DEVAM: 163-164. Küçük
(Kırmızı) Karıncaları Öldürmenin Hükmü
حَدَّثَنَا
أَبُو
صَالِحٍ
مَحْبُوبُ
بْنُ مُوسَى
أَخْبَرَنَا
أَبُو
إِسْحَقَ
الْفَزَارِيُّ
عَنْ أَبِي
إِسْحَقَ
الشَّيْبَانِيِّ
عَنْ ابْنِ
سَعْدٍ قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَهُوَ الْحَسَنُ
بْنُ سَعْدٍ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
أَبِيهِ قَالَ
كُنَّا مَعَ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي سَفَرٍ
فَانْطَلَقَ
لِحَاجَتِهِ
فَرَأَيْنَا
حُمَّرَةً
مَعَهَا
فَرْخَانِ
فَأَخَذْنَا
فَرْخَيْهَا
فَجَاءَتْ الْحُمَرَةُ
فَجَعَلَتْ
تُفَرِّشُ
فَجَاءَ النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ مَنْ
فَجَعَ
هَذِهِ
بِوَلَدِهَا
رُدُّوا
وَلَدَهَا
إِلَيْهَا
وَرَأَى
قَرْيَةَ
نَمْلٍ قَدْ
حَرَّقْنَاهَا
فَقَالَ مَنْ
حَرَّقَ
هَذِهِ
قُلْنَا
نَحْنُ قَالَ
إِنَّهُ لَا يَنْبَغِي
أَنْ
يُعَذِّبَ
بِالنَّارِ
إِلَّا رَبُّ
النَّارِ
(Abdurrahman ibn
Abdillah'ın) babasından; demiştir ki: Rasûlullah (s.a.v.)'le birlikte bir
seferde idik. Bir ihtiyacını gidermek için (bizden) ayrılmıştı. (O sırada) iki
yavrusuyla birlikte bir serçe kuşu gördük ve iki yavrusunu da yakaladık. (Anne)
kuş geldi ve üzerimizde kanatlarını gererek uçmaya başladı. Derken Nebi
(s.a.v.) geldi ve: "Bu hayvan'ı yavrusu sebebiyle bu musibete kim uğrattı?
Haydi yavrusunu ona geri verin" dedi ve (bir de) Bizim yakmış olduğumuz
bir karınca yuvası gördü. Bunun üzerine: Bunu kim yaktı? diye sordu.
Biz (yaktık), cevabını
verdik. Ateşle cezalandırmak ateşin rabbinden başkasına yakışmaz, buyurdu.
İzah:
Bu hadis-i şerif de bir
önceki hadis gibi canlıları ateşle azabetmenin ve kuş yavrularını yakalayarak
annelerini üzmenin caiz olmadığını ifade etmektedir.
Bu hadis daha önce
cihad bölümünde, düşmanı yakarak cezalandırmanın keraheti babında da geçmişti.