بَاب
فِي قَتْلِ
الذَّرِّ
163-164. Küçük
(Kırmızı) Karıncaları Öldürmenin Hükmü
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
عَنْ الْمُغِيرَةِ
يَعْنِي
ابْنَ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
عَنْ أَبِي
الزِّنَادِ
عَنْ الْأَعْرَجِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ نَزَلَ
نَبِيٌّ مِنْ
الْأَنْبِيَاءِ
تَحْتَ
شَجَرَةٍ
فَلَدَغَتْهُ
نَمْلَةٌ
فَأَمَرَ
بِجِهَازِهِ فَأُخْرِجَ
مِنْ
تَحْتِهَا
ثُمَّ أَمَرَ
بِهَا
فَأُحْرِقَتْ
فَأَوْحَى
اللَّهُ إِلَيْهِ
فَهَلَّا
نَمْلَةً
وَاحِدَةً
Ebu Hureyre r.a.'den
(rivayet edildiğine göre) Nebi (s.a. şöyle buyurmuştur: "Nebilerden birisi
bir ağaç altına indî de kendisini (orada) bir karınca ısırdı. Bunun üzerine
(yanında bulunan kimselerden eşyası)nı (oradan çekmelerini) istedi. Bu emir
üzerine (eşyası) ağacın altından çıkarıldı. Sonra o karınca hakkında emir verdi
de derhal (yuvası) yakıldı. Bunun üzerine (yüce) Allah kendisine; *O bir tek
karıncayı) yaksaydin ya?' diye vahy buyurdu."
Tahric edenler: Müslim,
selam