DEVAM: 130-131. Selamı
Yaymak
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
اللَّيْثُ
عَنْ يَزِيدَ
بْنِ أَبِي حَبِيبٍ
عَنْ أَبِي
الْخَيْرِ
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
بْنِ عَمْرٍو
أَنَّ
رَجُلًا
سَأَلَ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَيُّ
الْإِسْلَامِ
خَيْرٌ قَالَ
تُطْعِمُ
الطَّعَامَ
وَتَقْرَأُ
السَّلَامَ
عَلَى مَنْ
عَرَفْتَ
وَمَنْ لَمْ
تَعْرِفْ
Abdullah b. Âmr'dan
(rivayet edildiğine göre) Bir adam Rasûlullah(s.a.v.)'e: İslam'ın hangi hasleti
daha hayırlıdır? diye sormuş da (Hz. Nebi): "Yemek yedirmen, ve tanıdığına
da tanımadığına da selâm verınendir" buyurmuştur.
İzah:
Buhârî, istizan, iman;
Müslim, iman; İbn Mâce, et'ime; Nesaî, iman; Ahmed b. Hanbel, 11,169-170,
196,295, 323,324,391,442,495,512.
Bazı hadis sarihlerinin
açıklamasına göre, metinde geçen Eyyü'l-İslâm" kelimesinde İslâm kelimesinden
önce gizli bir "hisar kelimesi mevcuttur. Bilindiği gibi
"hisâl"; 'hasletler' anlamına gelir. Haslet ise ahlâk, huy demektir.
Bu takdirde bu kelimenin yer aldığı cümle "islâmm getirdiği ahlâk
esaslarından en hayırlı olanı hangisidir" manasına gelmektedir.
Bu hadisin bütün
râvilerinin Mısır'lı ve herbirinin büyük birer imam olması ender rastlanan
garaibdendir.
Rasûlullah (s.a.v.)'e
sual soran zâtın kim olduğu katiyyetle malum değilse de Hz. Ebu Zer el-Gıfarî
olduğunu söyleyenler vardır.
İnsanların birbirlerini
sevip saymaları, İslam nizamının bir rüknü olduğu için Rasûlullah (s.a.v.)
mezkûr nizamın sebebini teşkil eden yemek yedirmek, selamı ifşa ve biribirine
hediye gönderme gibi şeylere teşvik etmiş, bunların zıddı olan küsüşme,
tecessüs, kovuculuk ve iki yüzlülük gibi şeylerden nehyetmiştir.
Resulü Zişan efendimizin
burada en hayırlı huy olarak yemek yedirmekle her müslümana selam vermekten
bahsetmesi, gerçekten bu iki huyun en hayırlı huylar olduğundan değildir.
Efendimizin bu soruyu soran kimsenin bunları hakkıyla ifa etmediğini
bildiğindendir. Çünkü Fahr-i Kâinat efendimiz muhatabının durumuna göre cevap
verirdi. Yoksa yemek yedirmekle herkese selam vermek mutlak surette en hayırlı
iş sayılamazlar.