DEVAM: 86. Güzel
Konuşmaya Özenerek Ağzı Doldura Doldura Konuşmak
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ زَيْدِ
بْنِ
أَسْلَمَ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عُمَرَ
أَنَّهُ قَالَ
قَدِمَ
رَجُلَانِ
مِنْ
الْمَشْرِقِ
فَخَطَبَا
فَعَجِبَ
النَّاسُ
يَعْنِي
لِبَيَانِهِمَا
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ مِنْ
الْبَيَانِ
لَسِحْرًا
أَوْ إِنَّ
بَعْضَ
الْبَيَانِ
لَسِحْرٌ
Abdullah İbn Ömer'den
demiştir ki: Doğu (tarafın) da iki adam gelip bir konuşma yaptılar. Halk
onların (bu konuşmalarını) (çok) beğendi, bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): "Gerçekten
söz(ler)den oluşan sihir (ler) de vardır" buyurdu. Yahutta (şöyle dedi):
"Gerçekten bazı sözler sihir (gibi büyüleyici)dir."
İzah:
Buharî, tıbb, nikâh; Müslim,
cuma; Ebu Davud, edeb; Tirmizî, Birr; Darimî, sahi; Muvatta. kelam; Ahmed b,
Hanbel. I. 269, 273. 303. 309, 313. 323, 332. 397. 454. II, 16, 59, 62, 94.
Bezlü'l-Mechud
yazarının açıklamasına göre: Metinde konuşmaları beğenilen iki misafirden birisi,
ez-Züberkân İbn Ethemdir. Bunlardan Züberkân çok fasih bir dille kendi
faziletlerini sayıp dökmüş, Amr de çok edebi bir uslûbla onu kötülemiş, bunun
üzerine Züberkân, "Ey Allah'ın Rasulü, aslında bu zatın benim hakkımda
bildikleri, hakkımda sarfetmiş olduğu bu sözlerden ibaret değildir. Aslında bu
zat benim bir çok iyiliklerimi de bildiği halde sırf hasedinden dolayı onları
söylemiyor, sadece kendine göre kötü olan taraflarımı anlatıyor" dedi.
Amr ise ikinci defa söz
alarak birinci konuşmasından daha te'sirli bir söz söyledi. Bunun üzerine
Resul-i Zişan Efendimiz:
"Gerçekten bazı
sözler sihir (gibi büyüleyicidir" buyurdu İhyaü Ulûmi'ddin'de Resulü Zişan
efendimizin bu sözü söylemesinin sebebi şöyle anlatılıyor:
Amr ibn Bühtem bir gün
arkadaşını övdü. Ertesi gün de onu yerdi, Hz. Nebi, kendisine bu çelişkili
hareketinin sebebini sorunca:
Ey Allah'ın Rasulü, bu
adam dün bana iyi davranıp beni memnun etmişti. Ben de hakkında bildiğim bütün
iyilikleri sayıp döktüm. Bugünse beni öfkelendirdi. Ben de onun hakkında
bildiğim bütün kötülükleri dile getirdim, dedi. Bunun üzerine Rasûlullah
(s.a.v.): "Gerçekten sihir gibi büyüleyici sözler vardır," buyurdu.
Bir Önceki hadis-i
şerifin şerhinde de ifade ettiğimiz gibi böyle parlak ve büyüleyici sözler
hakkın ortaya konması uğrunda söylendiği zaman hakkın değeri nisbetinde makbul
ve ulvi olmakla beraber batıl davalar uğrunda sarf edildiği zaman da uğrunda
kullanıldığı zulüm ve batıl kadar merdûd ve değersizdir. Bunun için insan
söylediği sözün nereye varacağını iyice hesabetmeli, batılı veya haksızlığı
müdafaadan son derece kaçınmalıdır. Resulü Zişan efendimiz:
"Ben ancak bir
beşerim. Bazılarınızın ifadesi, bazılarınızdan daha inandırıcı olabilir. Bu
bakımdan beni kimin lehine, din kardeşi aleyhine bir hüküm verirsem, şüphesiz
lehine hüküm verdiğim kimseye ateşten bir parça kesmiş olurum"[ Bkz. 3583.
nolu hadis] buyurmakla bu hususa işaret etmiş, özellikle mahkemelerde böyle
yaldızlı konuşma ve savunmaların haksızlığın hakka galebe çalmasında ne derece
müessir olduğunu ve sahibini ne denli korkunç akıbetlere sürükleyeceğini çok
veciz bir şekilde haber vermiştir. Hz. Peygamber bu hadisinde hakkı batıl,
batılı da hak gösterebilen sözleri sihire benzetmekle böylesi sözlerle daima
batılın hizmetinde olan sihir arasındaki benzerliği ortaya koymak istemiştir.