بَاب
مَنْ رَأَى
أَنْ لَا
يَجْمَعَ
بَيْنَهُمَا
67. "Hz Nebiin
İsmiyle Künyesi Bir Kimsede Birleştirilemez" Diyenlerin Delilini Teşkil
Eden Hadisler
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
هِشَامٌ عَنْ
أَبِي
الزُّبَيْرِ
عَنْ جَابِرٍ أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
تَسَمَّى
بِاسْمِي فَلَا
يَتَكَنَّى
بِكُنْيَتِي
وَمَنْ تَكَنَّى
بِكُنْيَتِي
فَلَا
يَتَسَمَّى
بِاسْمِي
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَرَوَى
بِهَذَا الْمَعْنَى
ابْنُ
عَجْلَانَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
وَرُوِيَ
عَنْ أَبِي
زُرْعَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
مُخْتَلِفًا
عَلَى
الرِّوَايَتَيْنِ
وَكَذَلِكَ
رِوَايَةُ
عَبْدِ الرَّحْمَنِ
بْنِ أَبِي
عَمْرَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
اخْتُلِفَ
فِيهِ
رَوَاهُ الثَّوْرِيُّ
وَابْنُ
جُرَيْجٍ
عَلَى مَا قَالَ
أَبُو
الزُّبَيْرِ
وَرَوَاهُ
مَعْقِلُ
بْنُ
عُبَيْدِ اللَّهِ
عَلَى مَا
قَالَ ابْنُ
سِيرِينَ
وَاخْتُلِفَ
فِيهِ عَلَى
مُوسَى بْنِ
يَسَارٍ عَنْ
أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَيْضًا
عَلَى الْقَوْلَيْنِ
اخْتَلَفَ
فِيهِ
حَمَّادُ
بْنُ خَالِدٍ
وَابْنُ
أَبِي
فُدَيْكٍ
Hz. Câbir'den (rivayet edildiğine
göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Benim ismimle isimlenmiş olan kimse künyemi de almasın. Künyemi almış
olan ismimi almasın."
Ebu Dâvud der ki: Bu
hadisin manasım İbn Adan babası vasıtası ile Hz. Ebu Hür ey re den rivayet
etti. Ebû Zur'a vasıtasıyla da Ebû Hureyre'den rivayet edilmiştir. Ancak diğer
iki rivayetle arasında farklılık vardır. Abdurrahman fbn Ebi Amre'nin Ebû
Hureyre'den rivayeti de böyledir. (Bu rivayette) Abdurrahman'a muhalefet
edilmiştir.
Bu hadis-i şerifi,
Es-Sevrî ile Ibn Cüreyc, Ebu z-Zübeyr'in rivayeti gibi rivayet ettiler. Ma'kıl
Ibn Ubeydillah ise Ibn Şirin inki gibi rivayet etti. Bu hadisde Musa Ibn
Yesar'm Ebu Hureyre' den olan rivayeti iki farklı şekilde gelmiştir. Bu
farklılığın birisi Hammâd İbn Halid'e, diğeri de İbn Ebî Füdeyk' e aittir.
İzah:
Tirmizî edeb; Ahmed b.
Hanbel, 1,95, II, 312, 455,433, 111,450, V-364.
Bu hadis-i şerif, Hz.
Nebiin ismiyle künyesini bir adamda birleştirmenin caiz olmadığını, ancak
bunlardan sadece birini almakta bir sakınca bulunmadığını söyleyen Zahirî
ulemasının delilidir. Bu görüş, Ahmed İbn Hanbel (r.a.)'dan rivayet
edilmiştir. Nitekim bir önceki hadis-i şerifin şerhinde açıklamıştık.