DEVAM: 45. La'net Etmenin
Hükmü
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ ح
حَدَّثَنَا
زَيْدُ بْنُ
أَخْزَمَ
الطَّائِيُّ
حَدَّثَنَا
بِشْرُ بْنُ
عُمَرَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ بْنُ
يَزِيدَ
الْعَطَّارُ
حَدَّثَنَا
قَتَادَةُ
عَنْ أَبِي الْعَالِيَةِ
قَالَ زَيْدٌ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
أَنَّ
رَجُلًا
لَعَنَ
الرِّيحَ
وَقَالَ
مُسْلِمٌ
إِنَّ
رَجُلًا
نَازَعَتْهُ
الرِّيحُ
رِدَاءَهُ
عَلَى عَهْدِ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَلَعَنَهَا
فَقَالَ النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا
تَلْعَنْهَا
فَإِنَّهَا
مَأْمُورَةٌ
وَإِنَّهُ
مَنْ لَعَنَ
شَيْئًا
لَيْسَ لَهُ
بِأَهْلٍ
رَجَعَتْ
اللَّعْنَةُ
عَلَيْهِ
İbn Abbas'dan (rivayet
edildiğine göre); Bir adam rüzgâra lanet etti...
(Bu hadisi Musannif Ebû
Davud'a rivayet eden diğer râvi) Müslim (ise bu hadisi) şöyle rivayet etti: "Hz.
Nebi zamanında rüzgâr bir adam'ın etekliğini vücudundan çekip aldı. Adam da
rüzgâra la'net etti." Bunun üzerine Nebi (s.a.v.): "O'na, la'net
etme! Çünkü o emirle hareket eder ve bir kimse lâ'net'e ehil olmayan bir şeye
lanet edecek olursa o lanet kendisine döner" buyurdu.
İzah:
Tirmizî, birr
Allah'ın emri seresi
rüzgârlar bazan esip insanlara bereketli yağmurlar getirip ekinlerin ve
meyvelerin olgunlaşıp tatlanmasına
hizmet ederlerken, bazan da evlerin çatılarını uçurup, ağaçlan ve ekinleri
köklerinden söküp yeşillikleri kurutarak büyük felaketlere ve zararlara sebep
olurlar. Bu hadiselerin hiçbiri rüzgârın kendi irâde ve arzusuyla olmuş
değildir. Rüzgârın bu hâdiselere sebep olması, ancak ve ancak yerlerin ve
göklerin yegâne hâkimi olan yüce Allah'ın iradesiyle, insanların imtihan
hikmetine mebni olarak meydana gelmektedir. Rüzgârın irade ve ihtiyarı
olmadığına göre o bu zararların meydana gelmesinde sadece bir alet
hükmündedir. Bilindiği gibi alet, akıl ve irade sahibi olmadığından cezaî
ehliyete sahip değildir.
Binaenaleyh müslüman
herşeyde olduğu gibi; rüzgârın esip hayır ve şer getirmesi gibi tabiat olayları
karşısındaki tavrında da devamlı uyanık olmalı ve daima lanet etmekten uzak
durmalıdır:
"Hak kulundan
intikamın yine abdiyle alır.
Bilmeyen ilm-i ledünnü
anı abd etti sanır.
Her işin halikı O'dur,
abd elinde işlenir.
Sanma ansız Bahriyâ,
âlemde bir çöp deprenir."