SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 4907 >>

DEVAM: 45. La'net Etmenin Hükmü

 

حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَبِي الزَّرْقَاءِ حَدَّثَنَا أَبِي حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ أَبِي حَازِمٍ وَزَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ أَنَّ أُمَّ الدَّرْدَاءِ قَالَتْ سَمِعْتُ أَبَا الدَّرْدَاءِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ لَا يَكُونُ اللَّعَّانُونَ شُفَعَاءَ وَلَا شُهَدَاءَ

 

Ebu'd Derdâ Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Lânetçiler, kıyamet gününde ne şefaatçi olabilirler, ne şâhid olabilirler"

 

 

İzah:

Müslim, birr

 

Bilindiği gibi şefaat aslında Allah'a mahsus bir hak[Zümer 44] olmakla beraber yüce Allah Rasulûne, kendisine şirk koşmayan günahkâr mü'mirilere kıyamet gününde şefaat etme izni verecektir.[İbn Mâce. zühd] RasûIüne bahşetmiş olduğu bu yüksek makama da "Makam-ı Mahmûd" denir.[Ahmed b. Hanbel, II, 444.]

 

Hz. Nebie tanınan bu ilk şefaat yetkisinden sonra şefaat etme sı­rası, diğer Nebilere, âlimlere ve şehidlere verilecektir.[İbn Mâce, zühd] Yine meleklere ve bazı mü'mirilere de şefaat izni verilecektir.[Buhari, tevhid]  Fakat, mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte, lânetçi kimselerin kıya­met gününde hiçbir şefaat etme yetkisine sahip olamayacakları ifade edil­mektedir. Bu hadis-i şerifte ayrıca: "Ey müslümanlar, böylece sizi seç­kin ve şerefli bir ümmet kıldık ki, bütün insanlar üzerine adalet ör­neği ve hak şahidleri olasınız"[Bakara 143] mealindeki âyet-i kerimede ve benzer­lerinde kıyamet gününde Hz. Muhammed ümmetine verileceği bildirilen diğer ümmetlere. Nebilerin tebligatta bulunduklarına dair şahitlik etme yetkisinin de lânetlilere verilmeyeceği bildirilmektedir. Metinde geçen "şahidlik" kelimesi aslında üç manaya gelebilir.

 

a.  Ahirette diğer ümmetler hakkında ve Nebilerin tebligatı hak­kında şahitlik etmek,

 

b.  Dünyada şahitlik etmek,

 

c.  Allah yolunda şehid olmak. Bunların içerisinde hadisin ruhuna en uygun olanı birinci mana olduğundan biz bu manayı tercih ettik.