DEVAM: 45. La'net
Etmenin Hükmü
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
هِشَامٌ
حَدَّثَنَا
قَتَادَةُ عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ
سَمُرَةَ
بْنِ جُنْدُبٍ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ لَا
تَلَاعَنُوا
بِلَعْنَةِ
اللَّهِ
وَلَا
بِغَضَبِ
اللَّهِ
وَلَا
بِالنَّارِ
Semure İbn Cündüb'den
(rivayet edildiğine göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Birbirinize
Allah'ın lânetiyie, gazabıyla ve cehennem ateşiyle la'net etmeyin"
İzah:
Tirmizî, birr; Ahmed b.
Hanbel, V, 15.
Hadis-i şerifde
müslümanlann: "Allah'ın laneti senin üzerine olsun, Allah'ın gazabı senin
üzerine olsun, Allah seni cehennemine soksun" gibi Allah'ın lanetini yada
gazabını veya cehennemini ihtiva eden sözlerle birbirlerine beddua etmeleri
yasaklanmaktadır.
Gerçek müslüman hiçbir
zaman Iânet kelimesine ağzını alıştırmamalıdır. Çünkü "Müslümana sövmek
fasıldık, onunla savaşmak ise küfürdür." Müslim, iman
"Allah Teala kötü
sözü ve kötü söz söyleyeni sevmez."[Ahmed b. Hanbel, V, 202.]
Nitekim Fahr-i kâinat
efendimiz de: "Ben lânetçi olarak gönderilmedim, ancak rahmet (Nebii)
olarak gönderildim"[Müslim, birr] buyurmuştur.
İslarmn temiz havasını
teneffüs etmiş bir müslümana lânetçilik ve küfürbazlık asla yakışmaz. O bu tür
vasıflardan çok, ama çok uzaktır.
Gerçek bir müslüman
konuştuğu her kelimenin hesabını vereceğini, kalbinin derinliklerinde hisseder.
Hayat şartlan onu bazı tartışmalara sürüklerse de öfkesini yenmeyi ve
sinirlerine hâkim olmayı bilir.