DEVAM: 1. Dinden Çıkan
Kişi (Mürted) Hakkındaki Hüküm
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ سِنَانٍ
الْبَاهِلِيُّ
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ طَهْمَانَ
عَنْ عَبْدِ
الْعَزِيزِ
بْنِ رُفَيْعٍ
عَنْ
عُبَيْدِ
بْنِ
عُمَيْرٍ
عَنْ عَائِشَةَ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
قَالَتْ
قَالَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا يَحِلُّ
دَمُ امْرِئٍ
مُسْلِمٍ يَشْهَدُ
أَنْ لَا
إِلَهَ
إِلَّا
اللَّهُ وَأَنَّ
مُحَمَّدًا
رَسُولُ
اللَّهِ
إِلَّا بِإِحْدَى
ثَلَاثٍ
رَجُلٌ زَنَى
بَعْدَ إِحْصَانٍ
فَإِنَّهُ
يُرْجَمُ
وَرَجُلٌ
خَرَجَ
مُحَارِبًا
لِلَّهِ
وَرَسُولِهِ
فَإِنَّهُ
يُقْتَلُ أَوْ
يُصْلَبُ
أَوْ يُنْفَى
مِنْ
الْأَرْضِ أَوْ
يَقْتُلُ
نَفْسًا
فَيُقْتَلُ
بِهَا
Aişe (radiyallahü
anha'dan; rivayet edildiğine göre; Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Allah'tan
başka ilah olmadığına ve Muham-med'in Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet eden
müslüman birisinin kanı helal olmaz. Ancak şu üç husustan birisi dolayısıyla
olması müstesna: 1) İhsandan sonra zina eden adam; o recmedilir, 2) Allah'a ve
Rasulüne karşı savaşa çıkan adam; o, öldürülür veya salbedilir ya da ülkeden
sürgün edilir. 3) Bir insanı öldüren; o da öldürdüğü kişiye karşılık
öldürülür."
İzah:
Nesai, tahrimu’d-dem
Bu hadis, önceki
hadisten bir iki noktada ayrılmaktadır. Bu noktalara bir göz atmak istiyoruz:
1- Önceki hadiste kanı
helal olanlar arasında sayılan zinâkâr "Seyyib" kelimesi ile
vasfedilmişti. Bu hadise ise; "İhsandan sonra" denilmiştir.
İhsan; sözlükte korumak
muhafaza altına almak demektir. Terim olarak da erkek veya kadının sahih bir
nikahla evlenip karı koca ilişkisinde bulunmaları halinde aldıkları vasıftır.
Bu durumda olan bir erkeğe zinadan korunduğu için "ımıhsan" kadına
da "muhsana" denilir. Önceki hadisin izahında seyyib konusunda
söylediğimiz gibi; ihsan konusunda da evliliğin devamı şart değildir. Herhangi
bir sebeple evlilik son bulmuş da olsa kadın ve erkeğin ihsan hali devam
etmektedir.
Bu hadiste öncekinden
farklı olarak öldürülebilecek kişilere verilecek cezalar da beyan edilmiştir. Buna
göre ihsandan sonra zina eden kişi recmedilir. Recm; zina suçuna has bir
cezadır. Zinakâr taşlanarak öldürülür.
2- Önceki hadiste kanı
helal olanlar içerisinde sayılan bir grup, İslam-dan çıkıp cemaatten
ayrılanlardır. Bu hadiste ise, mürted yer almamış, onun yerine Allah'a ve
Rasulüne savaş açan zikredilmiştir.
AIiyyü'l-Kari'nin
bildirildiğine göre,ondan maksat, yol kesiciler ve İslam devletine karşı isyan
edenlerdir. Bu zümreden olanlara verilecek ceza işlediği suçun ölçüsüne göre
farklılık gösterir. Eğer birisini öldürür ama malını almazsa kılıçla kafası
kesilerek öldürülür. Hem adam öldürmüş hem de mal almışsa salb edilir ve
ölünceye kadar mızraklamr. Salb'in şekli şudur: T şeklinde bir ağaç hazırlanır.
Suçlunun elleri T'nin üst tarfına ayaklan da dikine olan kısmına bağlanır. Bu
şekilde asılan şahıs daha önce öldürülmemişse asıldıktan sonra karnı veya sol
memesi, ölünceye kadar mızrakla yarılır ve üç gün bu şekilde kalır.
İmam-ı Azam'a göre; hem
adam öldüren hem de mal alan yol kesiciye verilecek cezada devlet başkanı
muhayyerdir. Dilerse bunların önce el ve ayaklarını keser sonra da öldürür veya
salbeder. Dilerse sadece öldürür veya salbeder. Yol kesen eşkiya cana
dokunmamış sadece mal almışsa sağ eli ve sol ayağı mafsaldan kesilir.
Yol kesen eşkiya mala
ve cana dokunmamış, sadece yolcuları korkutmuş ise onun cezası da sürgündür.
Devlet başkanı sürgün yerine dayak atabilir. Sürgünden maksadın hapsetmek
olduğunu söyleyen alimler de vardır.
Hz. Nebi (s.a.v.)'in
Allah'a ve Rasulüne savaş açanlar için verileceğini bildirdiği bu cezalar
Rur'an'ı Kerim'deki şu âyette de aynen ifade edilmektedir:
"Allah (Teâla) ve
onun Rasulü ile muharebe eden, yeryüzünde fesada koşan (yol kesicilikte
bulunanların cezaları ancak öldürülmeleri veya salbedilme (asılma) leri veya
çaprazlamasına olmak üzere elleri ile ayaklarının kesilmesi veya yeryüzünden
sürülmeleridir. Bu ceza, onlar için dünyada bir rüsvaylıktır, onlar için
ahirette ise büyük bir azab vardır. Ancak onlar kendilerini ele geçirmenizden
önce tevbe ederlerse müstesna. Bilin ki Allah bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir."
(Mâide, 33)
Yol kesicilik, Allah'ın
kullarına karşı büyük bir tecavüz olduğu için bu, Allah'a ve Rasulüne karşı
savaş kabul edilmiştir.
Bu izahımız, yol
kesiciye verilecek cezalar arasındaki atıf edatı olan; "ev=veya" nın
tenvi için olduğu görüşüne göredir. Aralarında bazı küçük ayrılıklar olmakla
birlikte; Hanefiler, İmam Şafii, Katade ve Evzaî bu görüştedirler. Bu, İbn
Abbas'tan da rivayet edilmiştir.
İmam Malik'e göre;
"ev=veya" edatı tahyir (muhayyerlik bildirmek) içindir. Devlet başkam
yol kesiciye verilecek cezada öldürme, salbetme ve sürgün arasında muhayyerdir.
Bu cezalardan dilediğini verir. Ebu Sevide aynı görüştedir.
Hadiste kanı helal
görülen üçüncü grup da teammüden adam öldürenlerdir. Bu önceki hadiste de
geçmişti.