DEVAM: MEHDÎ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
حُدِّثْتُ
عَنْ هَارُونَ
بْنِ
الْمُغِيرَةِ
قَالَ
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
أَبِي قَيْسٍ
عَنْ
شُعَيْبِ بْنِ
خَالِدٍ عَنْ
أَبِي
إِسْحَقَ
قَالَ قَالَ عَلِيٌّ
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهُ
وَنَظَرَ إِلَى
ابْنِهِ
الْحَسَنِ
فَقَالَ
إِنَّ ابْنِي
هَذَا
سَيِّدٌ
كَمَا
سَمَّاهُ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ وَسَيَخْرُجُ
مِنْ
صُلْبِهِ
رَجُلٌ
يُسَمَّى
بِاسْمِ
نَبِيِّكُمْ
يُشْبِهُهُ
فِي الْخُلُقِ
وَلَا يُشْبِهُهُ
فِي
الْخَلْقِ
ثُمَّ ذَكَرَ
قِصَّةً
يَمْلَأُ
الْأَرْضَ
عَدْلًا و
قَالَ هَارُونُ
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
أَبِي قَيْسٍ
عَنْ
مُطَرِّفِ
بْنِ طَرِيفٍ
عَنْ أَبِي الْحَسَنِ
عَنْ هِلَالِ
بْنِ عَمْرٍو
قَالَ سَمِعْتُ
عَلِيًّا
رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهُ يَقُولُ
قَالَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
يَخْرُجُ
رَجُلٌ مِنْ
وَرَاءِ النَّهْرِ
يُقَالُ لَهُ
الْحَارِثُ
بْنُ حَرَّاثٍ
عَلَى
مُقَدِّمَتِهِ
رَجُلٌ
يُقَالُ لَهُ
مَنْصُورٌ
يُوَطِّئُ
أَوْ
يُمَكِّنُ لِآلِ
مُحَمَّدٍ
كَمَا
مَكَّنَتْ
قُرَيْشٌ لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَجَبَ عَلَى
كُلِّ
مُؤْمِنٍ
نَصْرُهُ
أَوْ قَالَ
إِجَابَتُهُ
Ebû İshak'tan rivayet
edildiğine göre; Ali (r.a) oğlu Hasan'a bakıp şöyle demiştir: "Benim şu
oğlum Rasûlullah (s.a.v.)'in isimlendiği gibi seyyiddir. Onun sulbünden, adı
Nebimizin adından olan, ona yaratılışta değil, huyda benzeyen bir adam
gelecektir."
Hz. Ali kıssayı
zikretti, "Dünyayı Adaletle dolduracak..." dedi.
Harun şöyle dedi: Bize
Amr b. Abi Kays Mutarrıf b. Tariften o Ebî Hasen'den, o'da Hilâl b. Amr'dan
şöyle dediğini rivayet etti: Maverâünnenehir'de el-Haris b. Harras adında bir
adam çıkacak. Onun (ordusunun) önünde Mansur denilen birisi bulunacak,
Kureyş'in Rasûlullah'a imkan verdiği gibi âl-i Muhammed'e (Hilâfetine) imkân
verecek - veya hazırlayacak.[Şek ravîdendir.] Her mü'minin ona yardım etmesi
veya onun davetini kabul etmesi vaciptir.[Şek râvîdendir.]
İzah:
Ali (r.a) oğlu Hasen
(r.a)'in, Rasûlullah'm dediği gj seyyid olduğunu söylemiştir. Bu sözü ile
Efendimiz'in, Hz. Hasen hakkında söylediği, "Şüphesiz şu oğlum seyiddir.
Umarım ki, Allah onunla Müslümanlardan iki büyük topluluğun arasını İslah
edecektir/' Hadisine işaret etmiştir.
Hadis, Mehdî'nin Hz.
Hasen'in soyundan geleceği konusunda açık delildir. Diğer rivayetlerle
birleştirilince, Mehdî'nin beklenmekte olan Mu-hammed b. Hasen El-Akserî
olduğunu söyleyen Şia'nın aleyhine delil olduğu görülür. Çünkü Muhammed b.
Hasen İttifakla Hz. Hüseyin'in so-yundandir.
Mâverâünnehir,
sözlükte, nehrin arka tarafı demektir. Buradaki Nehirden Maksat Ceyhun
nehridir. Mâverâünnehir, Semerkant, Buhara gibi büyük İslâm merkezlerinin
bulunduğu bölgedir. Bu bölgelerde yetişen çok değerli İslâm alimlerinin
yazdıkları kıymetli eserler, bu gün halen İslâm kültür mirasının hazineleridir.
Hadis-i şeriften anladığımıza
göre, Mâverâünnehir Bölgesi'nden el-Haris b. Harras adında birisi çıkıp,
Rasûlullah'm âline, yani Zürriyetine yardım edecektir. El Hâris'in Ordusunun
başında Mansur adında birisi olacak ve bu şahıslar, hilâfetin Rasûlullah'm
zürriyetine geçmesine imkan hazırlayacalardır. Nebi anılan zatların,
zürriyetinin hilâfetine imkân hazırlamaları meselesinin Kureş'in kendisine
imkân hazırlamasına benzetmiştir. Bundan maksat, yâ Ebû Talib gibi kendisi
müslüman olmamakla birlikte Rasûlullah'a yardımcı olanlardır, ya da maksat,
sonuçta vuku bulan hâldir.
Hz. Nebi, anılan bu
şahıslar çıktığı zaman müzminlerin onlara yardım etmelerinin veya onların
davetlerini kabul etmelerinin gerekli olduğunu söylemiştir.[32]