SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

İLİM BAHSİ

<< 3667 >>

DEVAM: 13. Vaaz Ve Nasihat Etmenin Hükmü

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِي عَبْدُ السَّلَامِ يَعْنِي ابْنَ مُطَهَّرٍ أَبُو ظَفَرٍ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ خَلَفٍ الْعَمِّىُّ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَأَنْ أَقْعُدَ مَعَ قَوْمٍ يَذْكُرُونَ اللَّهَ تَعَالَى مِنْ صَلَاةِ الْغَدَاةِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِنْ أَنْ أَعْتِقَ أَرْبَعَةً مِنْ وَلَدِ إِسْمَعِيلَ وَلَأَنْ أَقْعُدَ مَعَ قَوْمٍ يَذْكُرُونَ اللَّهَ مِنْ صَلَاةِ الْعَصْرِ إِلَى أَنْ تَغْرُبَ الشَّمْسُ أَحَبُّ إِلَيَّ مَنْ أَنْ أَعْتِقَ أَرْبَعَةً

 

Enes b. Mâlik (r.a)'den rivayet olunduğuna göre Rasûlul­lah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Sabah namazından sonra güneş doğ(up ta bir mızrak boyu çıkıncaya kadar Allah'ı zikreden bir toplulukla beraber oturmam bana İsmail (a.s)'ın çocuklarından dördünü kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir.

 

İkindi namazından sonra güneş batıncaya kadar Allah'ı zikreden bir cemaatle beraber oturmam ise bana dört insanı kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir."

 

 

İzah:

Metinde geçen "gün doğuncaya kadar" sözünden maksat,tercümede de işaret ettiğimiz gibi güneşin doğmasından bir mızrak boyu yani beş derece yükselmesine kadar olan vakittir.[Bk. Bilmen Ö.N,Büyük İslâm İlmihali, 213.]

 

Bu hadisin bab başlığı ile ilgisi Hz. Nebi'in ümmetine vaaz ve na­sihatte bulunduğunu ve dolayısıyle vaaz ve nasihat etmenin caiz olduğunu ifade etmektedir.

 

Hadisin zahirinden anlaşıldığına göre, Hz. İsmail evladından dört kişi­yi kölelikten kurtarmaktan daha faziletli bir amelin sevabına erişebilmek için sabah namazından sonra güneş bir mızrak yükselinceye kadar Allah'ı zikre­den kimselerin yanında sadece oturuvermek yeterlidir. Yani onlar gibi zik­retmek şart değildir.

 

İkindiden sonra güneş batıncaya kadar Allah'ı zikredenlerle beraber otur­mak da insanlardan dört kişiyi azad etmekten daha faziletlidir. Bu, Allah'ı zikretmenin köle azad etmekten de, sadaka vermekten de faziletli olduğunu gösterir. Zikirden maksat Sübhanallah, Lâilâhe illallah, Elhamdülillah gibi sözlerle Allah'ı anmaktır. Tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî ilimleri öğrenmek ve mütalaa etmek de zikir hükmündendir.

 

Zikir kelimesi ilim, namaz, Kur'an ve Allah'ı anmak gibi manalara ge­len müşterek bir lafız olduğundan, bu kelimenin hangi manaya geldiğini örf­teki kullanışı tayin eder. Binaenaleyh bu kelime mutlak olarak kullanılması halinde örfte en çok kullanıldığı mana anlaşılır. Diğer manalardan birinde kullanıldığını kabul edebilmek için o manada kullanıldığına dair bir karine­nin bulunması icabeder.

 

Bu kelimenin örfte ençok kullanıldığı mana teşbih, tehlîl, tekbir ve Hz. Nebi'e salavat getirmektir.[Bk. Abdülkadir İsa, Hakâik Ani'l-Tasavvuf, 132-133.]

 

Sabah namazından sonra Allah'ı zikretmenin fazileti konusunda M.Zihni Efendi de şu hadisleri zikrediyor:

 

"Her kim sabah namazını cemaat ile kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikrederek oturur ve sonra iki rekât namaz kılarsa ona tam bir hac ve tam bir umre sevabı gibi sevap verilir."

 

"Sabah namazı kılıp ayaklan bükük olduğu yani bağdaş kurmadığı halde konuşmayarak on defa: "Lailâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehiil-mülkü velehül-hamdü yuhyî ve yümîtü vehüve alâ külli şey'in kadîr" diyen kimse için on iyilik yazılır ve on kötülüğü silinir. Cennetteki makamı (bunu söylemiyenlere hisbetle) on derece yükselir. O gün o kimse her türlü kötülükler­den korunur ve şeytanın hilesinden emin olur. Allah'a eş koşmaktan başka bir günah kendisine erişmek üzere o gün onu takip etmez.”

 

Yine sevgili Nebiimiz (s.a.v.) buyurdular ki: "Sabah namazını kıl­dıktan sonra güneş doğuncaya kadar namazgahında oturan kimse, Hz. İs­mail'in soyundan dört köle azad eden kimse gibi olur."

 

Yani Arap soyundan. Çünkü arabı azad etmek acemi azad etmekten ef-daldir. Hadis-i şerifin zahiri, o kimse zikretmese bile orada kendini bulun­durmakla belirtilen sevaba nail olacağına delâlet etmektedir. Zikrettiği tak­dirde ayrıca yukarda geçen sevab da kendisine hasıl olur. Arabm azad edil­mesi İmam Şafiî'nin görüşüdür. Bizce onlar köle olamazlar ki azad olsun­lar. Bu gibi hadisler varsayıma hamledilir.

 

İkindi namazı hakkında, "Her kim ikindiden sonra güneş batıncaya ka­dar namaz kıldığı yerde oturursa, İsmail soyundan sekiz köle azad eden kimse gibi olur" buyurmuştur. Sabah namazlarından sonra nafile namazlar, ikin­di namzından sonra farz namazlar beklendiği için sevaplar farklıdır.[Bk. Mehmed Zihni, Nimet-i İslâm, 142-144.]