DEVAM: 22. Salahı
Görünmeden Önce Meyveyi Satmak
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدٍ
النُّفَيْلِيُّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ عُلَيَّةَ
عَنْ
أَيُّوبَ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَهَى عَنْ
بَيْعِ
النَّخْلِ
حَتَّى
يَزْهُوَ
وَعَنْ
السُّنْبُلِ
حَتَّى
يَبْيَضَّ
وَيَأْمَنَ
الْعَاهَةَ
نَهَى
الْبَائِعَ
وَالْمُشْتَرِيَ
İbn Ömer (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.); Kızarıncaya kadar hurmayı,
beyazlayıncaya ve âfetten zarar görmez hale gelinceye kadar da başağı satmaktan
nehyetti. (Bundan) hem satıcıyı hem de alıcıyı menetti.
İzah:
Buhari, buyu'; Müslim,
buyu', müsâkât; Tirmizî, buyu'; Nesâî, buyu'; İbn Mâce, ticârât; Ahmed b.
Hanbel, II, 5.
Hadiste; dalındaki
hurmanın, kızarmadan ya da âfetten zarar görmez duruma gelmeden; başağın da
beyazlaşmadan satışının caiz olmadığı belirtilmektedir. Ağaçtaki meyvenin
satışı konusu, önceki hadiste incelenmiştir. Burada ise sadece başağın satışına
göz atacağız.
Başağın
beyazlaşmasından maksat, Nevevî'nin belirttiğine göre; tanelerinin
sertleşmesidir. Bu onun âfetten zarar görmez hale gelmesi demektir.
Hadisin zahiri;
taneleri sertleşmiş olan ve kabuklanmış olan buğday vs. ibi hububat cinsinden
olan maddelerin başağında iken satışının caiz oldu-una delâlet etmektedir.
Hanefîler ve Mâlikîler bu görüşü benimsemişlerdir, unlar; başaktaki buğdayı
satmayı, kabuğundaki ceviz veya bademi satma-a benzetirler. Nohut, mercimek
gibi baklagiller için de hüküm aynıdır.
Üzerinde durduğumuz
hadisdeki mananın muhalif mefhumu da bu göjş için delildir. Çünkü Efendimiz;
başağı beyazlaşıncaya kadar satmaktan lenetmiştir. Bunun muhalifi, beyazlaşan
başaktaki buğdayın satışının caiz luşudur.
Şunu hatırlatalım ki,
bu hadiste kastedilen mana, tarladaki ekini sat-ıak değil, henüz dövülmemiş,
sapından ayrılmamış taneyi satmaktır.
Şâfîîlere göre ise,
başaktaki taneyi satmak caiz değildir. Çünkü bu du-ımda satıma konu olan
tanenin varlığı ya da mikdarı belli değildir. Yani arar vardır. Rasûlullah da
garar olan satışdan nehyetmiştir.